1K 86 27
                                    

Canım yanıyor, Lâl sen hiç mutlu olamayacakmısın? "Senden nefret ediyorum." Lâl senden nefret ediyorum.

Zihnimde yankı yapan sessizlik minicik bedenin çığlığıyla son bulduğunda yine onu umursamamayı seçtim. "Lâl senden nefret ediyorum." Düşünemediğim bu cümle tekrar yankılandı. Düşünemediğimi farkeden bedenim olduğu yerde gerilirken tekrar bi çığlık yükseldi.

"Lâl herkes senden nefret ediyor." Anlamadım, düşünmedim, ne demek istediğini merak bile etmedim. Bi kaç saniye zihnim tekrar bomboş kaldığında bu sefer on yaşındaki bedenim görüldü gözlerimin önüne. Bu sefer düşündüm, burda ne işi olduğunu merak ettim.

Vücudu yara bere içinde olan 10 yasındaki kız çırılçıplak bi şekilde yavaşça adımladı yanıma. "Lâl ben senden nefret etmiyorum." Ama beni sevmiyorsun da, onu da umursamadım. Ben sevilmeyi haketmeyen biriydim ve o bendi o umursanmayı bile haketmiyordu. 10 yaşındaki  Lâl göğsünün hemen üzerinde sırayla oluşan sigara izlerini gözüme sokmak istercesine işaret etti.

Canı acımış olmalıydı, benim çok acımıştı. 10 yaşındaki beden bi kaç saniye sonra silik bi hal aldı zihnim  tekrar bomboş kaldığında düşünemediğimi yine yeniden hissettim. Yeni bi yaşımın nefret dolu cümlelerini duymak istemediğim için yavaşça kapadım gözlerimi ve ellerimi kulaklarıma bastırdım.

Dudaklarım aralandı yavaşça sesim soluğum çıkmazken sessiz sessiz bi kaç şarki sözü mırıldandım. "Ben seni seviyorum Lâl." Beynimin idrak edemediği cümle kalbimin hızla çarpmasını sağlarken doğru duyup duymadığımı anlamayan ben kulaklarımı ellerimden hızlıca çekip gözlerimi araladım.

15 yaşındaki Lâl belindeki kızgın bıçakla yapılmış kocaman yanık iziyle  karnındaki kemer izleriyle ve dolu gözlerinin bile söndüremediği kocaman gülümsemesiyle beni izliyordu. "Sen çok değerlisin Lâl." Yutkundum. "şu hayatta senden değerli kimse yok Lâl." Kanayan yarasını  tuttu. "Ben seni çok seviyorum Lâl."

Az önce acıyla kasılan yüzüm yine siliklesen bedenimi bulduğunda bu sefer gülümsemedim. O zaten benim yerime de gülümsüyordu.

"Babacığım ben geldim." Küçük kız heycanlı adımlarını ağlayarak çıktığı salona çevirdi. Bugün okulunun ilk günüydü ve çok güzel şeyler olmuştu, birine anlatmak için bırak  yarını ya da abisini bekleyemeyecek kadar heyecanlıydı, zaten yarını beklese  bile kime anlatacaktı ki onun bugüne kadar tanıştığı tek çocuk Serhattı ne yani gidip Serhatı Serhata anlatacaktı.

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin