¹⁴

118 14 12
                                    

Seninde benim kadar canın yansın Tarık, beni sınadığın ne varsa hepsiyle teker teker sınan. Sana en çok ne acı verecekse, en çok hangi acı canından can götürüp seni ölmek için yalvartacaksa o acıyı çek.

Evlat acısı hariç. Allahım o benim ölmeme üzülmez ben de abimin ölmesine dayanamam.

15 haziran
(Yılın hiç bir önemi yok)

Böyle yazmıştım günlüğüme, kaç yaşımda yazdığımı bilmiyordum. Üzerinden kaç yıl geçti ve ben o gün ne yaşadım hatırlamıyordum. Günlük yazmaya uzun zaman önce başlamıştım, gün gelir delirirsem ve ya zihinsel bir hastalıkla baş etmem gerekirse yaşadıklarımı yaşattıklarını unutmamak için istemiştim bunu. Normalde yaptığı şeyleri yazardım ama 15 haziran her ne olduysa sadece kinimi kusmuştum ona karşı.

Mosmor vücudumla titreyen ellerimle ne kadar zorlandığımı hâlâ hatırlıyordum. Tek gün değildi hatırladığım, bu defterin kapağını her açışımda aynı durumdaydım. Bazen daha kötü.

Elim yavaşça gitti kalemime, yine aynı durumdaydım. Belki daha kötü.

Merhaba

Titreyen ellerim kalemi tutmakta zorlansa da bırakmadım onu elimden.

Ben Lâl. Bugün yine canımı çok yaktılar. Ne yaptığını anlatmak, yazmak istemesem de unutmak hiç istemiyorum. Yazacağım, sen ve ben bunları bileceğiz. Gün gelir bir gün mutlu olursam açıp neler yaşadığımı nelerin üstesinden geldiğimi hatırlamak için yazacağım.

Bugün güzel bir gün Lâl. Herkes bunun aksini iddia etse de Bugün gerçekten güzel bir gün. Kimse inanmasa da sen buna inan. Bugün senin doğum günün..

Bunun için kimse sana bir hediye vermedi, bunun için kimse sana bir hediye vermeyecek ama sen kendine en güzel hediyeyi on sekizinci yaş gününe girdiğinde vereceksin.

Sabah kalktığımda bugünün doğum günün olduğunu bilmiyordum, bunu tekrar kaç yaşında okursun artık doğum günlerin için özen gösterir misin bilmiyorum ama özür dilerim Lâl. Bana doğum gününü Tarık hatırlattığı için özür dilerim.

Ağrıyan elimi ovdum sağ elimle, bugün benim doğum günümdü. Bunu günlüğüme üçüncü kişi ağzından yazmamın tek sebebi ise bunu tekrar okuduğumda şu anki Lâl olmayacağımı bilmemdi. Bu yazdıklarımı yarın da okusam şu anki ile aynı kişi olmayacaktım bunu biliyordum. Her geçen gün değişiyordum.

Tarık doğum gününü başını okşayarak kutlamadı, onun yerine her zamanki gibi sana acı çektirmeyi seçti bunu çok seviyor.

Sabah gülerek seni kahvaltıya davet etti, belki bunu okuduğunda kendine çok kızacaksın ama sen yine onun güler yüzüne kandın Lâl. Bunu tekrar yapacağını biliyorum ama sana yalvarıyorum yapma. Fiziksel acının yanına hayal kırıklığı eklendiğinde canın daha çok yanıyor.

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin