Yazarın ağzından
Civan ailesinin Lâl'i öğrendiği gün. Öncelikle bir dip not, Yeşim kılıç diye bahsedilen kişi Lâl buna göre okursanız sevinirim. Keyifli okumalar.
....
"17 yıldan bahsediyoruz Hakan!"
Yeliz Civanın kocaman salonu inletecek kadar yüksek çıkan sesi Hakanın kulaklarına iliştiğinde Hakan yine bir tepki vermedi karısına, boş bakışları öylece etrafta süzülüyor ne karısına ne de ondan bir tepki bekleyen iki oğluna cevap veremiyordu. Girdiği çıkmaz onu öyle bir şaşırtmıştı ki bırak karısını kendisini bile telkin edebilecek bir kelimesi yoktu.
"Kızımı yanımda istiyorum." Yeliz yanaklarından akan yaşları sildi öfkeyle. "Bu evde bir gece daha kızımdan ayrı uyumayacağım duydunuz mu beni?" Karşısında duran üç adama baktı, aylar sonra görevden dönen oğluna sarılamadan bir kızı olduğunu öğrenmişti, içinde tartamadığı vicdan terazisi oğluna sıkı sıkı sarılmasına bile engel oluyordu.
'Başka bir evladım daha var ve ben ona bir kere bile sarılmadım.' Düşüncesi onu bir saatte yiyip bitirmişti. "Arda ne öğrendiysen şu an anlat, sonra kardeşimi almaya gidelim." Ediz, geçen bir saatin ardından bu cümlesiyle bozmuştu sessizliğini. Arda eve dönmeden önce onu aramış evdeki herkesin evden çıkması için tembih etmişti onu, Ediz sorgulamadan dediğini yaptığında ise bütün aileyi etkileyecek o sözler çıkmıştı Ardanın dudaklarının arasından.
"Yeşim Civan bizim öz kardeşimiz değil."
"Bildiğim çok bir şey yok abi." Arda gözünü odakladığı noktadan ayırmadan yanıtladı Edizi, "öğrenen ben de değilim zaten, biri bunu öğrenmemi istedi. " Onun mailine atılmış bazı belgeler işleri buraya kadar getirmişti.
"Kızını fotoğrafını gördüm," tepkilerini kontrol etmek ister gibi salonda bulunan üç çift gözü taradı Arda. "İsmi Yeşim Kılıç, bir şekilde dna testi yapılmış, biri bize dna testi yapabilecek kadar çok yaklaşmış, kız kesin olarak Civan ama..." Ediz sabırsızlıkla ayaklandı oturduğu yerden, ama neydi? Bir an önce kardeşini bulmak varken neden şu an zaman kaybettiklerini anlamaya çalışıyordu.
"Ama ne Arda?" Yeliz öfkeyle tuttu oğlunun kolunu, ne zamandır görmüyordu onu? Oğluna sarılamamak bir kez daha yaktı içini ama hissettiği şeyi ailesine belli etmeden öfkeyle sarstı Ardayı "'ama' duymak istemiyorum, kızımı istiyorum ben." Arda annesine bir cevap vermedi. Ediz’in öfkeli bakışlarının üzerinde gezdiğini hissedebiliyordu ama ona da bir cevap veremiyordu. “Ama,” diye başladı söze tekrar. “Kızı bulamıyorum, üç gündür onu bulabilmek için çalışıyorum ama kız ortalarda yok, bana mail atan kişiyi bile buldum ama Yeşim denen kıza ulaşamadım. Sanki bu dünyada hiç yaşamamış gibi.” kendini beceriksiz hissetmekten alıkoyamadı Arda. Bunu ailesiyle paylaşmasının tek sebebi babasının kurabileceği bağlantılardı ama babası da şaşkınlıktan harekete geçememişti henüz.
“Mail atan kişiyle konuştun mu?” Ediz’in sorusuna Arda olumsuz anlamda salladı kafasını, “yerini biliyorum ama henüz gitmedim, sizden habersiz bir şey yapmak istemedim.”
Bu sözler o gün salonda konuşulan son şey olmuştu, Ediz Arda Yeliz ve Hakan daha fazla oyalanmadan evden çıkıp maili atan o adamın kaldığı yere gitmişler fazla dikkat çekmeden adamı konuşmaya ikna etmişlerdi.
“Abi vallahi ben bir şey bilmiyorum.” Hakan konuşan adamın korkmuş yüzüne baktı gergin bir şekilde, oturmayan taşlar vardı. Bu adam ailesine bakmaya çalışan sıradan bir insandı onun bir şey bilmediği zaten belliydi ama kim neden böyle bir şey yapar onu anlayamıyordu. “Bana o belgeleri atmam söylendi,” adam titreyen elleriyle bir zarf çıkardı çantasından. “Bir de bu zarfı size ulaştırmam gerektiği.” Adam henüz zarfı tam çıkaramamışken başka bir el aldı ondan, Ediz sabrı kalmadığını zarfın üzerine atılmasıyla belli etmişti herkese. Elindeki zarfı parçalar gibi açtı ve gözünün önüne gelen belgelere baktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂL
General FictionÖncelikle evet evet GERÇEK AİLE hikayesi. Klasik demek istemiyorum ama galiba klasik, bu kurguyu o kadar çok okudum ki. Bi an karşıma cıktı ve bi anda nerdeyse yazılanların tamamını okudum. Aşırı sarıyor ve yazmak istedim. Daha fazla uzatmadan geçel...