SREİN
-otuz-Hilal'in canı son derece sıkkındı. Sabah uyandığında Poyraz'dan gelen mesajı görmüştü. Genç adam üzgün olduğunu ve önemli bir işi çıktığı için buluşmayı ertelemek istediğini yazmıştı.
Hilal mesaja dönüş yapmadı, hayal kırıklığına uğramıştı. Belki de Poyraz'ın bu işte gönlü yoktu ve hevesi de kalmayınca onu ekmeye karar vermişti. Bu karamsar düşünceler sabahtan beri aklında dönüp duruyordu.
Dün gece abisinin yaptığı telefon konuşmasına şahit olması da şu anki ruh haline en büyük etkiyi bırakan bir diğer konuydu. Ondan nefret etmesi gerektiğini düşünürken hala onun için endişelenirken buluyordu kendini. 'Ne diye hala önemsiyorum? ' dese de, abisi gayet de umurundaydı hala.
Telefonunu da yanına alarak salona geçti. Geniş bir koltuk, koltuğun karşısındaki televizyon... Birkaç küçük masa, duvarı kaplayan sade pastel renkli duvar kağıdı ile şirin bir olaydı Hilal' e göre. Burada zaman geçirmeye özellikle duvarı kaplayacak kadar geniş pencereden sokağı izlemeye bayılırdı.
Koltuğa uzanıp, vakit geçirmek için sık yapmadığı bir şeyi yapıp televizyonu açtı. Tüm gün dışarıda olmayı planlarken şimdi eve kapatmıştı kendini. Kanalları gezerken bir haber kanalında yaşadığı ilçenin bağlı olduğu il ile ilgili bir haber gördü. Şehir merkezindeki büyük ağaçlık alanın restore edilmesi ile ilgili bir haberdi, genç kız fazla önemsemese de haberi izlemekten kendini alamadı. Haber sona erdiğinde kanalı değiştirmek üzereydi, taa ki sıradaki haberi duyana kadar.
Haber kendi ilçesiyle ilgiliydi. Hilal şok olmuş halde ekrana kilitlenirken duyduklarının doğru olduğuna inanmak istemedi. Herhangi bir fotoğraf göstermemişlerdi. Aynı isimde başka biri olamaz mıydı? Pekala olabilirdi ancak Hilal bu ihtimalin ne kadar düşük olduğunu gayet iyi biliyordu.
Hial: Poyraz?
Biraz beklese de yanıt gelmedi mesajına.
Hilal: Haberlerde gördüm, Mine Ulu adına birinin ölüm haberi. Ben emin olamadım, doğru mu?
Cevap beklemekten başka şansı yoktu, telefonu koltuğun önündeki masaya bırakıp geriye yaslandı. Televizyona baksa da tüm dikkati telefondaydı. Bu nedenle evin kapısı sertçe açıldığında irkilmişti.
Abisiydi gelen, bu saatte evde olması genç kızın alışkın olduğu bir durum değildi. Abisine ters bir bakış atıp önüne döndü ve televizyonla ilgilenir gibi yaptı.
"Hilal, " dedi abisi odaya gelip yanına otururken. " Son zamanlarda peşine takılan ya da seni rahatsız eden biri oldu mu?"
Başını çevirip abisinin son derece gergin yüzüne baktı. Bu soruyu sorması ayriyeten üstündeki gerginliğinin ardında bariz belli olan endişe Hilal'i şaşırtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Horrorİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...