SREİN
-yirmi beşinci bölüm-Akşam üzeri abisi eve gelmişti. Hilal balkonda, hazırladığı atıştırmalıkları yemekle meşguldü o sırada. Abisinin geldiğini ancak yanına gelince fark etmişti. Uzun zamandır üzerine sinen dalgınlığı yine peşini bırakmamıştı. Başını kapıdan yana kaldırıp abisine kısa bir bakış attıktan sonra önüne döndü, konuşmaya niyeti yoktu.
"Daha ne kadar sürecek bu suskunluk?"
Abisine cevap vermedi. Bunun üzerine Çınar, "Bir çocuk gibisin." diye mırıldandı. Hilal hiddetle ona dönüp konuştu.
"Rahat bırak beni."
Sözleri keskin ve kararlıydı. Abisi bir an duraksadı, kardeşinin gözünde gördüğü ifade onu şaşırtmıştı. Kırgın durmuyordu, ya da üzgün. Sinirliydi, hem de fazlasıyla.
Hilal'e belli etmese de içten içe kızın ona karşı takındığı tavırdan mutlu olmuştu. Öfke, bu duygunun gücüne inanan biriydi Çınar.
"İyi," dedi sakince. Kızın tüm öfkesini görmezden gelerek. İçten içe bir an gördüğü öfkesinin hiç dinmemesini diledi. İçeriye girip odasına kapattı kendini.
Hilal balkonda yalnız kaldığında içindeki öfke bir an hüzne bulanmıştı. Abisinin bu umursamazlığı genç kızı fazlasıyla üzüyordu. Kendini toparladı, üzülmeyecekti. Bundan sonra ona karşı sadece öfke duyabilirdi.
Telefonuna bir bildirim geldi, yaklaşık bir saattir sessizliğe bürünmüş yabancıdan mesaj gelmiş olmalıydı. Mesajı açtığında yanılmadığını gördü.
05***: Güçlü ve mutlu... Ne mutlusun ne de güçlü.
Hilal: Değilim, öfke doluyum ve çok üzgünüm. Yoruldum, hem de fazlasıyla.
Hilal: Zamana ihtiyacım var, biraz daha zamana.
05***: Sanırım sabırlı olmam gerekecek, ne yapacağını görmek için.
Hilal: Öyle, henüz ben de karar vermiş değilim çünkü.
Hilal:Birlikte göreceğiz,
05***: Görelim.
Hilal:Bir karar verdiğimde yanımda daha ismini bile bilmediğim biri olacak...
05***: İsmin önemi yok, çok istiyorsan beni İfrin'in yerine koy. Tıpkı o bebeğin hikayesindeki gibi, tek arkadaşın vr sığınağın benim.
Hilal: Öylesin.
Hilal:Sen hiç birine zarar vermek istedin mi? Bilerek, isteyerek.
05***:Onlara zarar vermek mi istiyorsun,
Hilal: Hayır, hayır... Demek istediğim öfkemin onlara zarar vermek isteyeceğim kadar büyümesinden endişe ediyorum. Bu düşünce şu an benim için imkansız ama ileride bu fikre alışmaktan korkuyorum.
Hilal: Bu beni mutlu etmeyecek, bundan eminim.
Hilal: Böyle karanlık düşüncelere kapılmaktan korktum bir an. (18.27)
Hilal: Soruma yanıt vermedin.(18.52)
05***: Önemi var mı? Senin hislerinden bahsediyorduk.
Hilal: Benim için var.
05***: Bazı insanlar tercih eder, bazıları mecbur kalır, bazıları da istemeden yapar.
05***: Yaşamı boyunca birinin başka birine mutlaka bir zararı dokunur. Farkında olmadan dahi yapabilir bunu.
05***: Bana gelecek olursak.
05***: Kimseye zarar vermek istemedim. Bilerek isteyerek kimseye zarar vermedim.
05***: Bana dürüst ol, bu yazdıkların bir korkudan ibaret değil, öyle değil mi?
05***: Aklında dönüp duran fikirler bunlar, kendince bulduğun kurtuluş yolu.
Hilal: Kendi hayatımı mahvetmekten başka bir getirisi olmaz.
Hilal: Diyelim ki bana kötü davranan herkese zarar verdim, intikam aldım.
Hilal: Ya sonra? Hayatıma devam edemeyeceğim, suçumun cezasını çekeceğim ve hayatım çok daha kötü hale gelecek.
05***: Aksi olsaydı?
05***: Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etme şansın olsaydı.
05***: Yapar mıydın?
<><><><>
İtiraf et artık...Abisi Hilal'in kendisine karşı neden öfkeli olmasını istiyor?
<><><><>
|8|8|19|21|15|SONSUZSİYAH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Korkuİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...