'Neden?'
SREİN
"kırk üçüncü bölüm"Hilal: Her şeyi önceden planladığını düşünmeme sebep oluyorsun,
Hilal: Her ihtimali çoktan hesap ettiğine inanıyorum istemeden.
Hilal: Boşver, aksini düşünmem saçma olur. Düşüncelerimin gerçekliği gün gibi ortada.
05***: Tuhaf değil mi?
05***: Merak duygusu peşini bırakmıyor.
05***: Zihninde bir yerde her zaman var olan bir soru var. 'Neden?'
05***: Geçerli bir sebebim olduğuna inansan da mantığına sığmıyor yaşananlar. Özellikle de İfrin'i anlamlandırmak zor senin için.
Hilal: Cevaplar olmadan fazlasıyla zor.
05***: Cevaplar gözünün önünde ama görmek istemiyorsun.
Hilal: Zor değil mi? O bebeğin birilerini öldürmek zorunda olduğunu söylüyorsun.
05***: İnandığın gerçekleri sorgula, yalan söylemediğimin farkında olduğunu biliyorum.
Hilal: Söylemiyorsun, sır saklıyorsun ama yalanlarla değil.
05***: Çünkü arkadaşlar yalan söylemez.
Hilal: Biz arkadaşız, merak etsem de artık sorgulamayı bıraktım.
Hilal: Yeterince kanıt gördüm, seni yeterince tanıdım. Adını dahi bilmeden verdiğin sözü tutacağına inandırdın beni. Kimse yokken sen anladın.
Hilal: Kayboldum ben. Çaresizliğimi herkes görüyor ama beni düştüğüm yerden kaldırmayı deneyen yok.
Hilal: Önemsizim,
Hilal: Sen görüyorsun beni, görmek bir yana konuşmaya başladığımız andan beri tahammülümün yersiz olduğunu bana gösterdin her fırsatta.
Hilal: İnat ettim, kabullendiğim gerçekleri biraz daha yaşamak için oyalandım. Hiçbir cevaba gerek yoktu dediğin gibi ama ikna olmam gerekiyordu.
Hilal: Tüm gerçeği açıkça anlatmasan da kanıtları gösterdin. Neler yapabileceğini anladım ve tercihimi yaptım.
05***: Kendini kimse için harcama, değmiyor. Kimse günün sonunda seni düşünmüyor. Herkes kendi için bir parça bencillik taşır ruhunda. Hayatta kalma güdüsü veya başka isimler koy buna ama durum her zaman aynı.
05***: Bebek hala kutuda mı?
Hilal: Siyah sıvı olayından beri kutuda.
05***: Ona evinde güzel bir yer ayarlama vakti geldi.
Hilal : Dışarıya çıkarmamı mı istiyorsun?
Hilal: Peki,
05***: Korkuyor musun?
Hilal: Aslında bilmiyorum, kutuda kalmasını tercih ederdim sanırım.
05***: Korkma, sadece sen korkma ondan.
Hilal durgun bakışlarını mesajın üzerinde gezdirdi. Günlerdir zihni bulanıktı sanki, doğru düzgün düşünemiyordu bile. Gerçi, düşünmek istediği de söylenemezdi. Yaptığı tek şey mesajlaşmaktı. Yabancıyla konuşmak ve daha çok konuşmak... Huzursuzluğu yerini anlamsızca bir dinginliğe bırakmıştı. İçten içe bu yabancıya inandığını ona tamamem teslim olduğunu görüyor ama artık rahatsız hissetmiyordu.
Yabancının pençesi onu ait olduğu karanlığa çekerken Hilal teslim olmuş, sindiği köşeden herkesin sonunu hazırlıyordu.
Son? Gözlerini telefondan kaldırıp tanıdık yüzleri görmek için duvara kaldırdı. Televizyonun sol köşesinde çerçeve içindeki fotoğrafta yer alan tanıdık yüzlere göz gezdirdi. Abisi, amcası ve karısı Filiz.
Abisinin çabası ile zorla kutlanan bir doğum günü partisinden kalan bir fotoğraf, alelade alınmış bir pasta. Süs? Hayır bu planlı kutlamanın tek şahidi o pastaydı. Hediye aldığı kitabı hatırladı, odasında özenle sakladığı birkaç kitabın arasında tozlanıyordu. Okumamıştı. O kitabı da ailesine karşı beslemekle şartlandırdığı değer yüzünden mi bu kadar sahiplenmişti? Muhakkak o kitabı değerli yapan da bu gerekçeydi. O partide hiç mutlu olmadığını anımsamak onun için zor değildi çünkü dün gibi hatırlıyordu bu kutlamayı anlamsız gören gözleri. Yine de duvardaki fotoğrafta yer alan kendi kocaman bir gülümseme ile bakıyordu.
'Yalanlarla kendini avuttun' dedi düşünceleri. 'Hayatın boyunca katlandığın her şey sana ne kazandırdı? '
Telefonu koltuğa bırakıp ayağa kalktı, odasına gitti. Gözünü bile değirmeden evdeki varlığını hiçe sayarak yaşadığı bebeği sakladığı kutuyu aldı ve salona geri döndü. Telefonun yanına oturup kutuyu koltuğun önündeki masaya bıraktı. Kutu bile huzursuz etmişti genç kızı, kapağına dokundu. Kilidini açarken tereddüt etmiyordu. Tüm korkusu endişesi çekip alınmıştı sanki. Zihni bulandı, düşünmedi, düşünceler birbirine giriyordu. Hissetmiyordu.
Kutunun kapağını açarken aklına gelenin Poyraz olmasında şaşırdı. Öldürmek istediği dört kişi varken aklına günlerdir kaçtığı adamın gelmesi ne tuhaftı... Üzerinde durmadı, son zamanlarda sorunlarını hiçe saymayı alışkanlık haline getirmişti.
Bebeği gördüğünde hissizliği ile dinginleşen yüzü şaşkınlıkla gölgelendi. Bebeğe dokunmak için acele etmedi elini kutudan geri çekerken açtığı kapak diğer tarafa düşüp tok bir sesle masaya çarptı.
Telefonunu bıraktığı yerden aldı hızlıca.
Hilal: Bebeğin saçları uzamış.
Hilal: Bebeğin saçları nasıl uzayabilir?!
<><><><>
Siyah sıvı öfke ise uzayan saçlar neyin eseri?
Bir aksilik yaşanmazsa her gün bir yeni bölüm gelecek.
<><><><>
|20|3|2|22|15|
SONSUZSİYAH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Hororİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...