SERİN
-otuz sekizinci bölüm-"Yedi yıl öncesinde kalmış her şey. " dedi Poyraz onu dikkatle dinleyen Hilal'e.
Hilal düşüncelerini dile getirdi. "Adam görünmez olmuş gibi." Geniş koridorda yavaş adımlarla yürürken. Ayaktayken telefonla konuşunca yerinde duramazdı.
"Öyle, o yıla kadar oldukça göz önünde olan biriymiş. Lüks yaşamı ile tanınırmış. Şimdilerde inzivaya çekildiğinden bahsediliyor, yardımcıları işlerini yürütüyormuş. Yıllardır birkaç sefer magazine görünmüş katıldığı sayılı davette. "
"Oğuz Asil'in şu anki yaşamı eskiye nazaran oldukça farklı. Müzedeki intiharla ilgisi var belki de. Tarih birbirine uyuyor. Kimseye görünmek istemiyor sanki, bir sebebi olmalı. Kaan'ın yanına gidiyordum şimdi. Akşama sana mesaj atarım." Kaan Poyraz'ın polis arkadaşıydı. Sonunda konuşmak için fırsat bulmuştu onunla.
"Tamam," dedi Hilal. "Rıza beyin yanına geldim üniversiteye. Akşama umarım benim de anlatacağım birkaç şey olur."
"Ondan diğer ortakların ismini almayı dene. Rıza ve her ne kadar ulaşmamız mümkün görünmese de Oğuz bebeğin müzenin deposundan sonraki akıbeti hakkında bize fikir verebilecek durumda değil gibi. Biri çok önceden elini çekmiş müzeden diğeri de bize bebeğin yokluğunu fark eden kişi olduğunu kendi söyledi... "
Poyraz huzursuzdu. Olayı araştırdıkça bebeğin geçmişi ile ilgili ortaya çıkan bu intihar olayı genç adamı tedirgin ediyordu. Hilal'in yalnız başına Rıza'nın yanına gitmesinden rahatsız olsa da bunu dile getirmedi. Bunun yerine sabahtan beri öğrendiklerini anlatma bahanesi ile sık sık mesaj atıp konuşuyordu Hilal'le.
Hilal okulun koridorunda Poyraz'la yaptığı konuşmanın ardından Rıza beyin odasına doğru yürümeye başladı.Fazlasıyla dalgındı aklında abisi ve yabancı ile ilgili sayısız düşünce geçiyordu. Bu nedenle, koridorun başında onu izleyen kişiyi fark edemedi. Okula girdiği andan bu yana göz hapsine alındığından habersizdi. Onu izleyen kişi Hilal'e görünmemesi gerektiğini bilse de kendine engel olamamış peşinden buraya kadar gelmişti. Normalde okulun bu bölümünde fazla kimse olmazdı, bunun bilincinde olmasıyla ezbere bildiği binada Hilal'in ruhu dahi duymadan onu izleyebilmişti. Buna Hilal'in dalgınlığının da etkisi büyüktü.
Yine de talih bu kez başkasından yana olacaktı.
Hilal, odanın önüne yaklaştığında duymayı tahmin etmediği bir ismi işitti. Duyması ile adımlarını durdurdu.
"Evrim."
Bir kıza ait olan sesle başını koridora çevirdiğinde sesin sahibi olan kıza değdi gözleri. Sarı saçları beline kadar uzanıyor, üzerindeki sade, açık mor elbisesi ona sevimli bir hava katıyordu. Kızın odağına baktığında bu kez gördüğü kişi tanıdık bir sima oldu. Az önce duyduğu ismin sahibi, artık tanımaktan hoşnut olmadığı bir kişiydi. Evrim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Korkuİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...