SREİN
-otuz beşinci bölüm-Bilinmeyen varlığını belli etmişti. Sürekli Hilal'i izlediğini göstermekten çekinmiyordu. Hilal, Poyraz için endişelenmekten kendini alamadı. Yanında her şeyden habersiz yürüyen genç adama baktı. Kendini suçlu hissetti, bencilce davranıyordu.
Yabancıyı her ne pahasına olursa olursa olsun ondan uzak tutacaktı. Bunu akıllıca yapması gerekiyordu çünkü aynı zamanda yabancıya da ihtiyacı vardı.
Aklının derinliklerinde dönen kirli planının en önemli piyonu haline gelmeye başlayan kişiyi karşısına alamazdı. Yabancı, onun arkadaşı olarak kalmalıydı.
Hilal: Bir suç ortağına ihtiyacım vardı.
05***: Ben varım ya.
Hilal: Gizlenmekte ısrarcı olmasan başkasına ihtiyaç duymazdım. Cevapları sen versen bulmak için risk de almazdım. :)
05***: Sözlerin canımı sıktı. Cevapları kendin de bulabilirsin.
05***: Neyse, kim bu yeni arkadaşın?
Hilal: Bir gazeteci, olur da polis kapıma dayanıp neden araştırma yaptığımı sorarsa onların önüne atacağım kişi.
05***: Bunun olmayacağını sana daha önce söylemiştim. Bana inanıyordun en son hatırladığım kadarıyla, neden aksi bir ihtimale karşı önlem alıyorsun. Asıl bu şekilde kendini riske atıyorsun.
05***: Yaptıklarına tanık olan biri olacak.
Hilal: Bebeği arıyoruz birlikte, şahit olacağı tek şey bu. Risk değil, bir güvence. Yalanımı destekleyecek bir tanık olması işimi kolaylaştırır:)
05***: Onu kandırıyorsun demek... Yine de bir kurbana ihtiyacın yok, arkasına saklanman gerekmeyecek.
Hilal: Hayatım boyunca her zaman beklemediğim yerden gelecek darbeye karşı önlem alarak yaşadım. Hayatıma giren insanlar beni yanıltmadı. Tamamen güvenmem, elimde değil, beni anlamak zorundasın...
Hilal: Hiçbir şeyden haberi yok, konuşmaya dahi değmez.
05***: Pekala. Konuşmamız gereken başka bir konu var.
05***: Rıza Öncü'nün sana anlattıkları.
05***: Ne anlattı sana?
Poyraz arabanın yanına vardıklarında sürücü koltuğuna geçti. Hilal, arabanın yanında tüm dikkati telefonunun üzerinde dururken, aracın çalışmasıyla başını telefondan kaldırdı. Arabaya bindi hızlıca.
"Abim," dedi az önce telefonuyla uzun süre meşgul olmasına açıklama getirme gereği duyarak. "Merak etmiş." Bu aralar çok fazla yalan söylüyordu.
Hilal: Bebek müze için oldukça değerliymiş. Bebeğin müzeden ayrılmasının nedeni yine bir ölüm yüzündenmiş.
05***: Hepsi bu kadar mı?
Poyraz hala telefonu ile ilgilenen kızın ilgisini çekmek adına hafifçe öksürdü. "Bebeğin geçmişinde sürekli bir ölüm var. Ne ilginç."
Hilal, yazdığı mesaja fazla yakın kelimeleri yanında oturan kişiden duyduğunda anlık panikle telefonun ekranını kapattı, "Öyle," dedi tedirgince. "Bebeğin olduğu yerde ölüm de var. Bu artık rastlantının ötesine geçti bence." Dürüstçe düşündüklerini paylaşmıştı.
"Ben de bunu düşünüyordum. Fazlasıyla rahatsız edici." diye mırıldandı Poyraz. "Bebeği bulmaya yaklaşıyormuş gibi hissetmiyorum. İhtiyacımız olan yolu görmemizi sağlayacak bir şey bulmalıyız."
"Umutsuzluğa kapılmış gibisin."
"Umutsuzluk?" dedi Poyraz sorarcasına. Hafifçe gülümsedi, "Yanlış bir tanım oldu. Kolay pes eden, umutsuzluğa kapılan biri değilimdir. Artık bu işi çözmek çok daha önemli, eğer mesleğime devam etmek istiyorsam benim için iyi bir fırsat. Başarımı göstermek, Mine'nin ölümüne adımın karışmasını unutturabilir."
Hilal aklına gelen ayrıntı ile merakla konuştu." Sahi! Kovulduğunu söyledin, oradayken soramadım. "
Yol ayrımına geldiklerinde kırmızı ışığın yanması ile Poyraz arabayı yavaşça durdurdu. " Ne yazık ki, patronum polis araştırmayı tamamlayana kadar işe gelemememi söyledi..." Farkında olmadan direksiyonu sıkan parmakları sızlamaya başladığında elini gevşetti. "Umursamıyorum, gerçek ortaya çıktığında insanların ağzını kapatsam yeter. Bunu da senin sayende yapacağım."
Hilal hafifçe gülümsedi. Araba yeşilin yanmasıyla hareket ettiğinde sessizlik hakimiyetini geri kazandı.
Hilal: hepsi bu.
Hilal: Yeterince bilgi sahibi değildi fakat önemli bir şeyi fark etmemi sağladı.
Hilal: Güvenimi isterken dürüst davrandığını daima yanımda olacağını söylemiştin.
Hilal: Dürüst değilsin.
Yabancıya hata yaptığını göstermek istiyordu.
Hilal: Bebek sıvı ile kaplandığında bana abimin yaptığını söyledin. Yıllar önce müzede tutulurken de aynı durum yaşamış.
05***: Bazen Hilal. Bazen sana duymak istediklerini söyledim.
Ancak onun her koşulda bir gerekçe sunması genç kızın işini fazlasıyla zorlaştırıyordu. Sanki her şeyi planlıydı.
05***: Beni suçlama... Gerçek apaçık ortadayken kanıtlar arayan sendin.
05***: İfrin, oldukça farklı bir bebektir. Zaten biliyorsun.
Hilal: Gerçekler beni korkutuyor,
05***: Bence durumu çoktan kabullendin.
Hilal: O tehlikeli... Artık biliyorum.
05***: Her zaman değil.
<><><><><>
Bazen.
<><><><><>
|28|8|19|21|1|4|
SONSUZSİYAH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Horrorİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...