"Söz. "SREİN
-on dokuzuncu bölüm-
Abisi sözlerinin ardındaki içtenliği sorgularcasına yüzüne bakarken Hilal yorgun olduğunu söyleyip odasına geçti. Daha önceleri yaptığı gibi,nefesi kesilene kadar ağlayacaktı belkide ya da bu yaşadıklarını hak edecek nasıl bir günah işlediğini sorgulayacaktı. Kendinde arayacaktı tüm suçu her zamanki gibi.Ama yapmadı. Öncesinden farklıydı, hissettikleri, davranışları... Kendi bile şaşıyordu haline.
Duyguları ondan koparılmış gibiydi, abisinin sözlerini düşündükçe ne gözü doluyordu ne de aklının kuytu köşelerinde durumu düzeltmeye yönelik bir arayışı vardı. Bir tek öfkeyi görüyordu içinde, bir tek onu hissediyordu. Canını yakan herkesin canının yanmasını diliyordu.
Annesi ve babasından yoksun büyümüştü, hayatındaki herkesi elinde tutma çabası da bu yoksunluktandı ve herkes bu zaafının ardına saklanıp ona hak etmediği şekilde davranmıştı.
Zihninin derinlerinde bir yerde bir soru yankılandı. Onlar her şeye rağmen ailesi değil miydi? Artık, her olayda bir duvar misali içindeki tüm fırtınaların çarpıp dindiği bu fikrin yıkıldığını hissetti.
Odada öylece dikilirken düşünceleri içinde boğulmuştu. Bu yüzden bir müddet sonra fark etti önemli bir sorunu. Gözü yatağın üzerinde, önceki gün kutusundan çıkarıp geriye koymadığı İfrin bebeğine kaydı. Gözleri bebeğin üzerine değdiği anda gördüğü şey tüm dikkatini oraya vermesine yetmişti.
Yatağa yaklaştı, bebek onu koyduğu şekilde yatakta oturmuş yüzü pencereye doğru dönük vaziyetteydi. Tek bir fark vardı. Yüzü, elbisesi hatta yatağa serili örtünün bebeğin değdiği kısmı yer yer siyah bir sıvı ile kaplıydı.
Hilal anlam veremedi başta, elini çok da akışkan olmayan sıvıya değdirmemeye özen göstererek bebeği kavradı. Başını eğip bebeğin saçlarının içine dahi işlemiş olan sıvıyı hafifçe kokladı ne olduğunu anlamak için. Ancak bebek, yıllanmışlığın etkisi ile üzerine sinen ve aldığı günden bu yana üzerinde olan hafif bir koku dışında bu sıvıdan kaynaklı bir koku taşımıyordu.
Dikkat etse de bebeği tutarken o sıvı eline bulaşmıştı. Yüzü hissettiği tiksinti ile buruşurken hassas bir midesi olmadığı için şükretti. Bebeğe ne olduğunu anlayamamıştı.
Yatağının yanında kalan küçük masada duran birkaç dergiden birini alıp açık bir şekilde yatağa koydu. Bebeği derginin üzerine bırakıp dışarıya çıktı. Abisi salonda oturuyor telefonu ile uğraşıyordu. Her ne kadar onu bu gece tekrar görmemeye kararlı olsa da bebeğin hali onu buraya getirmişti. Eve biri gelmiş olabilir miydi, abisi mi bebeği o hale getirmişti. Her seçenek mantıksız ve bir o kadar da imkansızdı. Hilal tedirgince ellerine baktı, bulaşan siyah sıvıyı incelerken abisinin ona baktığını görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SREİN | Texting ލ
Terrorİfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır. ____________ Uyan. "Bu sadece kötü bir rüya." Uyan. "Bu gerçek değil." Uyan! "Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!" Bebeğin saçlarını sen kestin! "Uyan!" _______________ Hikaye kaldığı yerden de...