Amaia uzun zamandır annesinin ofisine girmemişti. Minerva onun kapıdan içeri girdiğini görünce bir şey olacağını biliyordu.
Sorun ne amaia diye sordu kimseye karşı göstermediği bir sevgi ile.
Anne ben bir şey yaptım ama bana kızma ve abbynin bunu bilmesi gerek dedi amaia.
Minerva ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.
Amaia yaramaz biri olsada hiç bir zaman böyle tereddutlu olmamıştı.
Tamam ne yaptığı söyle tatlım dedi minerva.
Önce abbynin yanına gidelim ondan sonra dedi amaia.
Minerva sandalyesinden kalktı ve küçük kızına anlayışlı bir gülümseme ile yaklaştı.
Birlikte müdür yardımcısı odasından çıkıp dumbledore'un ofisine gittiler.
Amaia uzun zamandır odama gelmiyorsun seni görmek güzel dedi dumbledore.
Amaia daha cevap veremeden minerva araya girdi.
Amaia'nın bir sorunu var albus ikimizi ilgilendirdigini söylüyor dedi.
Ne tür bir sorun umarım yine tek boynuzları kizdirmamissindir dedi Dumbledore gülümseyerek.
Amaia kikirdadi ve gözlerini devirdi.
Hayır o kadar basit değil dedi amaia.
Dumbledore o an sorun her neyse ciddi olduğunu anladı.
Pekı amaia bize anlatmaya ne dersin diye sordu dumbledore.
Amaia derin bir nefes aldı ve peter,sirius,lily, James ve Harry'den kan almasına kadar her şeyi anlattı.
Böyle bir ihtimal var mı gerçekten dedi minerva küçük kızının eski öğrencilerini geri geçirebileceğini öğrenince.
Dumbledore sakalini okşadı ve düşüncelere daldı.
Evet bu mümkün ama amaia çok dikkat çeker özellikle ölüm yiyenlerin dikkatini bunu istemeyiz.
Diğer taraftan lily ve James ten oğulları ile bir araya gelme fırsatını da alamayız dedi dumbledore.
Ne demek istiyorsun albus diye sordu minerva.
Lily ve James'in geri gelmesi gerek ama onların dirildigini kimseye söyleyemeyiz dedi dumbledore.
Ama lily ve James sirius'u azkabandan kurtarmak istiyorlar dedi amaia.
O konu hakkında peter hala sende değil mi dedi dumbledore.
Evet onu güvenli bir yer de saklıyorum dedi amaia.
Güzel orada kalmaya devam etsin. Lily ve James geri döndüğünde bakanlığa siriusun kasaba yakınında yakalandığını söyleyen bir mektup göndereceğim.
Bakanlık seherbazlari buraya geldiğinde bakan fudge ile sirius ve peter hakkında konuşup dava açılmasını sağlayacağım dedi dumbledore.
Amaia her şeyi anlatmakla en iyisini yaptığını düşündü.
Sirius nerede diye sordu minerva.
Bağıran barakadaydi. Ama lily ve James'in kemiklerini almaya godric's hallow'a gitti. Ne zaman döner bilmiyorum bana haber verecek dedi amaia.
Sirius döndüğünde bize de haber ver lütfen amaia dedi dumbledore.
Vereceğim dedi amaia gülümseyerek ve abbynin odasından ayrıldı.
Üç gün sonra sirius lily ve James'in iskeletlerini bağıran barakaya getirmeyi başardı.
Amaia'nın onunla ilgilenmesini istediği ev cinini çağırdı.
Biraz yiyecek getirmesini ve amaia'ya döndüğünü haber vermesini istedi.
Ev cini sirius'un isteğini yerine getirmek için hogwartsa döndü.
Amaia ev cininden siriusun geri döndüğünü öğrendiğinde annesinin odasına gitti.
Yanında profesör lupin vardı. Bir an annesine siriusun döndüğünü söyleyip söylememe konusunda tereddut etti.
Daha sonra annesine baktı ve anlamasını umut ederek.
O döndü dedi amaia.
Minerva belli belirsiz gülümsedi ve kızına döndü.
Gece yarısı hepimiz orada olacağız dedi.
Amaia gülümsedi ve annesinin odasından ayrıldı ev cinini çağırdı.
Siriusa bu gece yarısı bağıran barakada olacağımızı söyle dedi.
Ev cini mesajı siriusa iletmek için ayrilirken amaia kehanet dersine gitti.
Amaia kehanet dersini almakla hata yaptığını düşünüyordu. At adamlar ona yıllardır mükemmel bir şekilde kehanet öğretmişti.
Ama profesör trelawney'i merak etmişti ve bundan son derece pismandi.
Pişman olmasının tek nedeni hayal kırıklığı değildi. Profesör trelawney sürekli amaia'dan kehanette bulunmasını yada kehanetlerini onaylamasını istiyordu.
Şimdi olduğu gibi....
Bu bir ecel demişti profesör trelawney daha sonra fincanı amaia'ya uzattı.
Öyle değil mi çocuğum ölümün habercisini sende görüyorsun değil mi dedi.
Amaia fincana baktı profesör trelawney'in ecel zannettiği şeyin aslında siriusun animagus formu olduğunu gördü.
Bunu söyleyip söylememe konusunda tereddut etti son zamanlarda çok fazla tereddut ediyordu.
Aslında bu bir ecel değil profesör bir koruyucu dedi amaia.
Sirius'u açığa çıkarmadan yapabilecegi tek şey buydu.
Bundan şüpheliyim canım ama onun bir ecel olduğuna eminim son zamanlarda auranda dalgalanmalar var seni rahatsız eden bir şey var bu görü yeteneğini etkiliyor dedi profesör trelawney ve amaia'ya dik bir şekilde bakmaya çalıştı.
Birinin onun görü yeteneğini sorgulamasindan rahatsız etmişti.
Amaia cevap vermedi tartışmaya girmek sakladığı pek çok şeyi açığa çıkarırdı.
Diğer taraftan arkadaşları amaia'yi rahatsız eden şeyin gerçek ailesi olduğunu düşündüler oysa amaia haftalardır onlar hakkında düşünmemişti.
Ders çıkışı arkadaşları amaia'nın yanına geldi.
Hala ailen hakkında mı endiseleniyorsun dedi ron.
Onlar hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum dedi amaia.
Onlarla yuzlesmelisin dedi harry.
Pekı bunu tam olarak nasıl yapacağım beni açıkça insan olduğum için istemediler. Bir melez olduğum için onlar tarafından kabul görmek istemiyorum dedi amaia.
Bence bir süre daha onları görmezden gelmeye devam et bu arada ne yapacağını düşünürsün dedi hermione.
Amaia arkadaşına gülümsedi onunda tam olarak yapacağı şey buydu.
Gün amaia için oldukça uzundu gece yarısını sabırsızlık ile bekliyordu.
Lily ve James harry için güzel bir hediye olacaktı.
Arkadaşı artık hep istediği gerçek ailesine kavuşmuş olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mcgonagall
FanfictionMinerva Mcgonagall Amerika'ya yaptığı gezide bir yetimhaneden Altın gözlü bir kız evlat edinirse basina en fazla ne gelebilirki. Alacakaranlık crossover yapmayı sevdim kimse kusura bakmasın.