Amaia yemekten sonra biraz daha cullen ailesinin evinde kaldı.
Güneş yavaş yavaş dağın arkasına çekilirken Amaia gitme vaktinin geldiğini anlamıştı.
Okula donmeliyim dedi büyücü satrancı oynayan paul ve emmeti izleyen insanlara...
Onlara aile demeye hazır değildi.
Bu gece burada kalmayacak mısın diye sordu aaron.
Hayır bunu kim söyledi diye sordu amaia kaşlarını çatarak.
Ben kalabilecegini düşünmüştüm dedi bella.
Yani bir karar verdin ve herkesin o karara uymasını bekliyorsun kukla gibi oynatilmaktan hoşlanmam...
Ayrıca henüz burada kalacağım aşamada değilsiniz annem beni merak eder dedi amaia sert bir şekilde.
Bella bir şey söylemek üzereyken babası charlie araya girdi.
Çok haklısın elbette merak eder ben de bir şeyi merak ediyorum acaba annen yarı yıl tatilinde yaşlı büyük babanı görmek için forks'a gitmene izin verir mi diye sordu.
Ben bilmiyorum bunu daha sonra konuşuruz dedi amaia.
Beni görmeye gelmenden çok mutlu olurum dedi charlie.
Amaia charlie'yi suclamiyordu o da kendisinin dislandigi gibi dışlamıştı. Bir an ondan haberi olsa ve yanında büyüse nasil olurdu diye düşündü.
Sonra kendini toparladı ve...
Gerçekten anneme sormaliyim sizi ararım dedi amaia.
Charlie gülümsedi ve...
Benim için hiç bir sorun yok seni okuluna birakmami ister misin diye sordu.
Kasaba merkezinden testral arabaları ile gideceğim dedi amaia.
Testral diye sordu charlie şaşkın bir ses tonuyla.
Onlar iskelette benzeyen yarasa kanatlı görünmez siyah atlar onları yalnızca ölümü görenler görebilir bu yüzden insanlar onları sevmez dedi amaia.
Görünmez bir atım olsun isterdim onları neden sevmiyorlar ki dedi seth.
Çünkü ölümün gerçek olduğunu ve herkesin bir gün öleceğini hatirlatiyorlar dedi amaia.
Onları görebiliyor musun diye sordu emily merakla.
Evet dedi amaia kısaca.
Kimin öldüğünü gördün diye sordu sue küçük kız için üzülerek.
Boynuzlu tavsanımın dedi amaia gülümseyerek...
Ama bu bir yalandı elder olmanın getirdiği özelliklerden biriydi ve bazen ağır geliyordu.
Amaia daha fazla soru istemedigi ve artık okula dönmesi gerektiği için ayağa kalktı.
Yine görüşür müyüz diye sordu rosalie.
Haftasonları olabilir dedi amaia ceketini giyerken.
Sana kasaba merkezine kadar eşlik edeyim dedi edward.
Gerek yok buradaki herkes birbirini tanıyor zaten başıma bir şey gelmez dedi amaia.
Edward bunu biliyordu sadece amaia ile daha fazla vakit geçirmeyi istemişti.
Ama herkese iyi akşamlar diledi ve kasabanın merkezine doğru ilerledi.
At arabalarına ulaştığında herkesin orada olduğunu ve arabalara bindiklerini gördü.
Arkadaşlarını bulmak için etrafa bakmaya başladı.
Hermione'nin amaia diye seslendiğini duydu ve arkasını döndü.
Bir at arabasının önünde onu bekliyorlardı gülümseyerek arkadaşlarının yanına gitti.
Yemek nasıldı diye sordu harry merakla.
Sandığım kadar kötü değil ama umduğun kadar iyi de değil hala onların kurallarına uymamı bekliyorlar dedi amaia.
Ne oldu diye sordu hermione nazik bir şekilde.
Bella bu gece onunla kalmam için oda hazırlamış belki daha sonrası için de dedi amaia sert bir ses tonuyla.
Bu normal sonucta o annen dedi ron bir çikolatalı kurbağayı ağzına atmadan önce.
Harry ve hermione ron'a sert bir bakış attılar.
Anlamiyorsun ron öylece hayatıma girip benim hakkında karar veremezler bu hak sadece minnie'ye ait dedi amaia.
Ron gerçekten amaia'nın ailesi ile sorununu anlamadı çok kalabalık olsada her zaman bir ailesi vardı.
Dürüst olması gerekirse asla amaia'nın yerinde olmak istemezdi.
Hadi arabaya binelim dedi amaia arkadaşlarının cevap vermesine fırsat vermeden.
At arabaları hareket etmeye başladığında görevli öğretmenler kimsenin arkada kalmadığından emin oldu.
Cullen mansion
Sence amaia forks'a gelecek mi diye sordu bella babasına.
Onu seni sevmeye zorladığın taktirde hayır dedi charlie kızına kızgın bir bakış atarak.
Neden herkes kızımı hayatıma almama karşı diye sordu bella.
Onun hayatımıza girmesini hepimiz istiyoruz dedi esme.
Öyleyse bu konuda bir şey yapan neden benim dedi bella öfkeyle.
Bencillik etmeyi kes bella onu buraya yemeğe gelmeye ikna eden edward'dı.
Charlie de forks'a davet etti sen sadece onu kizdiriyorsun dedi rosalie.
Kızdırıyorum öyle mi sen ne anlarsın ki hiç çocuğun olmadı dedi bella.
Malikanenin oturma odasına soğuk bir hava hakim oldu kimse tek kelime etmeye cesaret edemedi.
Çocuk sahibi olamamak rosalie'nin tek zayıf noktasıydı bunu herkes biliyordu reneesme ve amaia'nın doğması için bellaya destek olan tek kişiydi.
Haklısın anlamıyorum dedi rosalie titrek bir sesle ve odasına çıktı.
Bella ne yaptığını fark etti ama artık çok geçti.
Emmet bella'ya hayal kırıklığına uğramış bir bakış attı ve karısının arkasından yatak odalarına gitti.
Böyle devam et bella yakında amaia'yı hayatına alamadığın gibi etrafındaki herkesi kaybedeceksin dedi leah.
Rosalie'yi çok iyi anliyordu onunda hala bir çocuğu yoktu. Surudeki arkadaşlarının çocuk sahibi olmalarını kıskandı.
Aslında onlara imrendi demek daha doğru olurdu emily'ye içinde bir can taşımanın nasıl bir şey olduğunu sormuştu.
Bir kadının hayatı boyunca sahip olabileceği en güzel şey demişti emily bebeğini okşayarak.
Bu rosalie ve leah'ın hayatları boyunca sahip olamayacaklari tek şey olabilirdi. Onları hiç kimse anlamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mcgonagall
FanfictionMinerva Mcgonagall Amerika'ya yaptığı gezide bir yetimhaneden Altın gözlü bir kız evlat edinirse basina en fazla ne gelebilirki. Alacakaranlık crossover yapmayı sevdim kimse kusura bakmasın.