Amaia isteksizce kahvaltıya arkadaşlarının yanına indi onlar bu gün hogwart ekspres ile evlerine aileleri ile Noel kutlamaya gidecekti.
Şey... harry hariç ama o da aile diye bileceği tek yere kovuğa weasley ailesinin yanında Noel kutlamaya gidiyordu.
Sonunda kahvaltıya indin tekrar uyuduğunu düşünmeye başladım dedi hermione.
Denedim diye itiraf etti Amaia.
Bu itiraf arkadaşlarının kahkaha atmasına neden oldu.
Hala gergin misin diye sordu ron.
Tabiki gergin ron neden yataktan çıkmak istiyor sanıyorsun dedi harry.
Uykuyu benim gibi çok sevdiği için olabilir mi harry defi ron.
Büyük ihtimalle
Kesinlikle
Diye aynı anda karşılık verdi harry ve hermione.
Dört arkadaş kıkırdadı ve Amaia hermione'nin yanına oturdu.
Tabağına bur şeyler alip kahvaltıya başladı arkadaşları onun bu kadar sessiz olmasından hoslanmadi ama konuşması için zorlamadilarda.
Amaia hayatının büyük kısmını biyolojik ailesini öldü sayarak yaşamıştı teknik olarak tamamen yaşadıkları da soylenemezdi.
Yine de sırf ikisinden farklı olduğu için onu gözden çıkarmışlardı ve şimdi hayatını alt üst etmek uzereydiler.
Bu durumda amaia'nın sessiz olmayı bir açıdan iyiydi ama bu fırtına öncesi sessizlik de olabilirdi.
Söz konusu amaia olunca anlamak zordu amaia bazen açık bir kitap bazen kırk kapı arkasına gizlenmiş bir hazine olabiliyordu ve...
Şu anda kırk kapının arkasında olduğundan arkadaşlarının ve annesi minerva'nin hiç şüphesi yoktu onu okuyamiyorlardi.
O iyi olacak minerva dedi dumbledore eski arkadaşına.
Umarım albus beni çok endişelendiriyor dedi minerva.
Buyukbabasinin yanına gidecek biraz gergin olması normal dedi albus.
Sadece büyük babasının yanına değil orada cullen ailesinin de olacağını biliyorsun amaia'nın baskı altında olmasını ve bayan bella cullen'in ona seçim yapması için üstü kapalı yada doğrudan ithamlarda bulunmasından endişe ediyorum dedi minerva.
Evet bayan cullen bazi şeyleri kabullenmekte sorun yaşıyor ama amaia ona kıyasla daha olgun ve ne istediğini bilen bir çocuk eminim senin kızın olmaktan asla vazgecmeyecektir dedi albus.
Tek korkumun bu olduğunu mu sanıyorsun amaia olduğunu sandıklarının çok ötesinde ya fark ederlerse ve volturi bundan haberdar olursa melez bir çocuk olduğunu öğrendiklerinde onu incelemek istemişlerdi unuttun mu dedi minerva.
Evet... ama Volturi birleşik krallığın yüzlerce kilometre uzağında onların büyü dünyası ile anlaşması yok buraya giremezler girerlerse çıkamazlar biliyorsun dedi dumbledore.
Elbette minerva bunu biliyordu ama bella cullen onu geri almak için volturi ile işbirliği yaparsa be yazikki bildiği şeylerin hiç bir önemi kalmazdı.
Amaia saniyeler içinde ondan binlerce kilometre uzakta olurdu ve kızının böyle bir durumda kontrolü kaybetmesi onu şüphesiz ölüme götürürdü ve bu minervanin asıl korktuğu şeydi.
Gryffindor masasında dalginca kahvaltı eden amaia'ya baktı.
Öğleden sonra forks kasabasında olacaklardı ve kızının şimdiden nasıl bir tavır sergilemesi gerektiği konusunda çatışma yaşadığını hissediyordu.
Kahvaltıdan sonra amaia arkadaşlarının evlerine dönmek için trene binmesini ve trenin buharlar saçarak yola çıkmasını izledi.
O hiçbir zaman ailesinin yanına gitmenin heyecanını yasamamisti annesi her zaman yanındaydı.
Ama şimdi başka bir ülkeye var olduğunu bile bilmedigi büyükbabasının yanına tatil için gidecekti ve bu onda nasıl bir his uyandırıyordu kendisi bile bilmiyordu.
Charlie iyi bir adamdı ondan emindi kız arkadaşı Sue da öyle belki biraz da forks kasabasının merak ediyordu sonucta orada doğmuştu ama hepsi o kadardı şimdilik.
Arkasını dönüp okula doğru ilerledi arkadaşlarından sonra amaia ve ailesininde hogwartstan ayrılma vakti gelmişti.
Amaia albus dumbledore'un odasının önünde durdu derin bir nesef aldı ve içeri girdi.
Annesi ve alby onu bekliyordu.
Hazır mısın tatlım diye sordu minerva.
Amaia ona bakarken onunla ve alby ile her yere gideceğini ve güvenle döneceğini biliyordu tebessüm etti ve yanına yaklaşıp elini tuttu.
Evet Charlie bizi bekliyordur gidebiliriz dedi.
Albus küçük kıza sevgiyle gülümsedi ve minerva'nin küçük eline öpücük kondurusunu izledi.
Pekala o zaman şimdi ki durağımız seatte fairy tale dedi ve uçuç tozunu minerva ve amaia'ya uzattı.
İkisi birlikte somineye girdi ve yeşil dumanlarin arasında fairy tale cafesinin yolunu tuttu hemen arkalarında albus vardı.
Üzgünüm bu bölüm biraz kısa ama sizi uzun zamandır beklettim için hemen yayınlamak istedim sadece 600 kelime umarım bir sonraki bölümü daha uzun yazabilirim hepinize keyifli okumalar anlayışınız için teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mcgonagall
FanfictionMinerva Mcgonagall Amerika'ya yaptığı gezide bir yetimhaneden Altın gözlü bir kız evlat edinirse basina en fazla ne gelebilirki. Alacakaranlık crossover yapmayı sevdim kimse kusura bakmasın.