Bella amaia'nın yanına yaklaştı kızının misafirden daha fazlası olmasını istiyordu.
Charlie'nin torunu kendisi ve edward'in kızı yeğen ve kardeş olmasını istiyordu.
Ama amaia ısrarla onu ailesi olarak gördüğü kişilerin arasına almıyordu. Şimdi Charlie'nin yanında olmasının nedeni bile on üç yıldır ondan haberinin olmamasıydı.
Bella bunun Charlie'nin onunla bağ kurması için yeterli olmasını kıskandı. Amaia'yı kendisi doğurmuştu ama kızı ona yaklaşmak istemiyordu.
Bir şeyler söylemek için ağzını açtı ve geri kapattı. Cullen ailesinin diğer üyeleri kapıdaydı.
Arkasını döndü ve kapıyı açtı. Gördüğü ilk kişi kocası Edward'dı.
Bize haber vermeden gelmişsin bu konuda konuştuğumuzu saniyordum dedi edward....
Sakin kalmaya çalışsa da kızgın olduğu belliydi.
Konuşmadık siz konuştunuz karar aldınız ve uygulamamı istiyorsunuz dedi bella.... içeri girmelerine izin verirken.
Cullen ailesi bella'yı görmezden geldi ve içeri girdi.
Charlie habersiz gelmek istemezdik bunun için üzgünüm dedi.
Sorun değil carlisle nedenini anlayabiliyorum dedi charlie..
Carlisle Charlie'nin yanında olan minerva ve albusa döndü.
Yolculugunuz nasıl geçti uçakla gelmediginizi düşünüyorum aslında dedi büyülü ulaşım yollarını düşünüp gülümseyerek.
Uçakla gelmedik ama yine uçuç tozu hattı oldukça kalabalıktı yine de yanlış bacadan çıkmamayı başardık dedi albus tokalasmak icin elini uzatırken.
Dışarıdan bakan biri bu sözleri deli saçması sansada salonda bulunanların kikirdamasina neden oldu.
Esme minerva'nin yanına geldi.
Umarım bella canını sıkacak şeyler söylememiştir bazen çok inatçı olabiliyor...
Bencil demek istiyorsun değil mi dedi rosalie esme'nin sol tarafında duruyordu.
Esme kızına onaylamayan bir bakış attı ama haklı olduğunu bildiği için yüzünde mahcup bir gülümseme vardı.
Bayan cullen başa çıkamayacağım birisi değil hanımlar siz merak etmeyin dedi minerva kendinden emin ve nazik bir gülümseme ile.
Rosalie bu orta yaşlı kadını ve yeğenini yetiştirme şeklini seviyordu ne olursa olsun anne kız onceliklerinden taviz vermediler.
Bella minervayi amaia'nın annesi olarak gördüğünü bilseydi ikisi arasında ciddi bir kavga çıkardı.
Göz ucuyla bella baktı karısının yanında olan edward ile gozgoze geldiğinde dusunceleri kendini suçlu hissetmesine neden oldu.
Ama gerçek buydu onlar yillarca amaia'nın nasıl olduğunu kontrol bile etmemislerdi kendilerine ihtiyaç duyabileceğini dusunmemislerdi.
Göz rengi için dislanacakti ama insan olacaktı onlar için varlıklarını tehlikeye atan biri.
Ve Tanrı onlara ne kadar aptal olduklarını hatırlattı.
Zamanı geri alamazsın elindeki zamanı boşa harcama.Amaia ile asla reneesme gibi yakın bir ilişkileri olmayacaktı. Kim kendisi tehdit olarak gören ve terk eden ailesinin yanında olmak isterdi ki.
Yine küçük bir ihtimal bile olsa onunla bir bağ kurmak istedi herkes melez olan yegenleri yada torunu ile bag kurmak istedi.
Tabi bella her zaman ki bencilliği ile her şeyi maffedemezse ki bu kaçınılmazdı.
Edward kız kardeşinin düşüncelerinden biraz rahatsız oldu ve Göz temasını sonlandırdı.
Yine de rosalie'nin haklı olduğunu biliyordu bella amaia'yı onlardan uzak durmaya zorluyordu ve bunun farkında bile değildi.
Reneesme ikizinin yanına yaklaşırken adımları geri geri gidiyordu onunla yalnız konuşmak istiyordu ama buna cesareti yoktu.
Zaten ona ne demesi gerekiyordu "hayatını elinden aldım özür dilerim mi" yoksa "harika bir hayatin var mı".
Hayatını elinden almayı hiç istemezdi seçme hakkı olsaydı harika hayatına gelince bayan mcgonagall onu bulmasaydı insanlar ona daha neler yaşatırdı bilmiyordu ama hakkettiği hayatı ona bayan mcgonagall vermişti.Adımları genç kızın yanında durduğunda reneesme ellerindeki bakışlarını yukarı kaldirdi ve amaia ile göz göze geldi.
Amaia reneesme'ye meraklı bir bakış attı ve onu incelemeye başladı.
Reneesme biraz daha gerildi amaia'nın bakışları ruhunun derinliklerini görüyormuş gibi bakıyordu.
Zar zor seni yeniden görmek çok güzel diyebildi reneesme.
"Teşekkür ederim seni de" dedi amaia ama ikisi de bunun nezaket amaçlı olduğunu biliyordu.
Reneesme konuşacak çok şeyi olmasına rağmen ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.
Amaia'nın üzerinde kükreyen bir aslan işlenmiş kırmızı bir kazak vardı. Kazak reneesme'nin hoşuna gitti.
Kazağın çok güzel buyuculerin giysilere desenleri hareket ettiren büyüler yaptığını bilmiyordum dedi reneesme kuyruk sallayıp kükreyen aslana bakarken.
Aslan bir an reneesme'ye baktı ve olduğu yere uzanıp başını ayaklarının üzerine koydu.
Yapmıyorlar genellikle quidicth kıyafetlerine yapılıyor bunu bana arkadaşım ron'un annesi geçen yıl Noel hediyesi olarak verdi.
Bu yıl gözlerimin renginde bir kazak istedim üzerinde satır ve sentorlar olacak dedi amaia heyecanlı bir şekilde.
Amaia molly'ye Noel kazağımı sipariş verdin dedi minerva yaramaz kızına onaylamaz bir bakış atarak.
Elbette hayır molly bu yıl hangi renk kazak istediğimi sordu bende kehribar renginde satır ve sentor işlemeli birinin alışılmadık ve çok hoş olacağını söyledim dedi amaia.
Umarım molly benim çoraplarımı amaia'nın kazağı ile uyumlu yapar dedi albus.
Küçük kahkahalar salonu doldururken...
Sen de mi albus diye isyan etti minerva ama amaia ve albus ile inatlasmaması gerektiğini çoktan öğrenmişti.
Reneesme amaia'yı biraz kıskandığını hissetti. Ailesi ona mümkün olan her şeyi vermişti ama kimse onun için emek harcayarak bir şeyler inşaa etmedi.
Alınan her şey en iyisi ve en güzeliydi. Yine de bir Noel kazağını kıskanmıştı.
Ama merak ediyordu amaia ile kardeş olabilirlerse arkasının annesi onun için de noel kazağı örer miydi.
Bunun olacağına dair umudu o kadar yoğundu ki jasper bile bir noel kazağı isterken bulmuştu kendini.
Kim bilir belki bir gün bayan molly onların bu arzusunu yerine getirirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mcgonagall
FanfictionMinerva Mcgonagall Amerika'ya yaptığı gezide bir yetimhaneden Altın gözlü bir kız evlat edinirse basina en fazla ne gelebilirki. Alacakaranlık crossover yapmayı sevdim kimse kusura bakmasın.