Stiles uyandığında yanında Derek'i gördü. Gözleri bile güzel adam dışarda oturuyordu. Yüzünde ki kocaman gülümseme de dudaklarında asılıydı.
Elinde ki nabzını ölçen alete baktı biraz. Uyanmaması mı gerekiyordu?
Elini kaldırıp Derek'e kendini göstermeyi denedi. Derek ise Jen'le ilgileniyordu.
"Derek" dedi Stiles ağzında nefes almasını sağlayan boruyla. Sesi çıkmamıştı bile. Sesini duyuramamak ona çok ağır geliyordu. Havada olan eli yatağa düştüğünde Derek'e bakmaya başladı. Gayet mutlu bir şekilde Jennie'yle oyun oynuyordu.
Ellerini kullanarak kendini yukarı çekmeyi denedi ama göğsünde ki acı yüzünden geri yattı.
Gözlerini kapatıp uyumayı denedi ama canı acıyordu. Yapamadı. Tekrar binbir zorlukla elini kaldırdı. Kendisini görmeliydi. Uyanmaması gerekiyordu anlaşılan.
Elini yavaşça ileri geri yaptığında Derek'in yeşil irisleri onu buldu. O kadar hızlı kalktı ki ayağa kucağında ki Jen'i düşmekten son anda kurtardı. Koşarak doktoru çağırmaya gitti. Jen'de camın karşısına geçip sanki abisine dokunabilecek gibi elini uzattı.
Doktor içeri hızlı adımlarla girdiğinde bazı şeyleri kontrol etti ve Stiles'ın serumuna bir ilaç ekledi. Bu uyumasını, acısının dinmesini, rahat etmesini sağlayacaktı.
Stiles ağzında ki boruyu çıkarmayı denedi ama ağzına bantlanmıştı. Hiçbir şey yapamıyordu. Doktor çıktığında tekrar cama dikti gözlerini. Derek ve Jen dikkatle kendisine bakıyorlardı.
Derek suratında bir gülümsemeyle Jen'i rahatlatmaya bir yandan da Stiles'ı izlemeye çalışıyordu. Kehribar gözlü gencin de bakışları onlara kilitti. Başka bir yere bakmıyordu.
———Günler birbirini kovaladı. İki güne Stiles kendi kendine nefes almaya başlamıştı. Şimdi 4. Hafta bitmiş artık taburcu edilecekti. Yavaş yürüyor, yavaş hareket ediyordu ama Derek ve Jen onu beklemişlerdi. Sabırla...
Dışarı çıktıklarında Stiles açık havayı özlediğini farketmişti. Yavaşça nefes aldı ve Derek'in kolundan destek alarak arabaya oturdu.
Hareket ettiklerinde Derek'in eli nazikçe Stiles'ın bacağını okşadı. Hasret kalmıştı onun o gözlerine, sesine, bakışına.
"Evimize gidiyoruz" dedi sessizliği bozmak İçin. Eli yavaşça yukarı çıktığında yolun kenarında durdu ve uzanıp Stiles'ın yanağına bir öpücük bıraktı.
"Her şey geçti bebeğim. Sadece sabırla geçecek bir 10 ayımız var"
Stiles gülümseyerek kafasını salladı ve Derek'in elini tuttu. Konuşacak gücü bulamıyordu kendinde. Sanki konuşsa patlayacak gibiydi.
Eve geldiklerinde Jennie ve Peter'da oradaydı. Peter Stiles'a o kadar yardımcı olmuştu ki hastanede...Stiles o olmasa nasıl güleceğini bilmiyordu. Elbet Derek'te vardı ama Peter'ın yeri de ayrıydı.
Yatağına yattığında gözlerini kapattı ve nefes alıp verdi. Çabuk yoruluyordu, titriyordu, çok fazla ateşi çıkıyordu ama iyiydi.
İyiydi Stiles...
———1 Sene Sonra
"Hazır mısın"
"Hazırım Derek. Dört kez söyledim"
Derek Stiles'ın odasına girdiğinde kafasını sallayıp aşağı indi. Sınav günüydü bugün. Sonra da Derek Stiles'ı bir lokantaya götürüp bir şey konuşmak istediğini söylemişti. Stiles ne konuşacağını biliyordu o yüzden heyecanlanmamıştı.
Sakince sınavına girip çıkmak istiyordu.
Öyle oldu da. Sakince sınıfına girip sandalyelerden birine oturdu ve kağıtlarını bekledi. Doktor olacaktı bu sınavı geçtikten sonra hep hayal ettiği gibi.
Saatlerce soruları çözmüş sonunda dışarı çıkmıştı. Derek kendisini bekliyordu dışarıda. Ona bir şey demeden öne oturdu ve Derek'i bekledi. O da yanına oturduğunda camı izlemeye başladı. Derek kendisine 1 senenin dolduğunu söyleyecek ve ayrılacaklardı.
Lokantaya geldiklerinde Stiles önden Derek arkadan içeri girdiler.
"Hoşgeldiniz" diyerek hemen bir garson önlerine geldiklerinde Derek'in elini sıktı. "Buyrun masanız hazır"
Stiles gülümseyerek adamı takip etti ve bir masaya oturdular. Garson menülerle geldiğinde Stiles'a dönüp nazikçe gülümsedi.
"Otuz iki senedir sakladığım şarabı getirmemi ister misiniz" diye sorduğunda Stiles gülümseyerek zahmet etmemesini söyledi ama adam getireceğini söyledi.
"Calvin seni sevmiş olmalı. Daha önce kimseye şarap ikram etmemişti" Derek'in söylediğine Stiles gülümsedi ve menüye bakmaya devam etti. "O nazik biri" diyerek karşılık verdiğinde Derek'te gülümsedi.
Az sonra Calvin geldiğinde bardakları şarapla doldurdu ve geri çekildi. "Ne isteyeceğinize karar verdiniz mi?"
"Ben..."
"Senin için seçmemi ister misin?"
Stiles
Derek'in dediğiyle kafamı salladım o fileto sarması gibi bir şey istedikten sonra Calvin yanımızdan ayrıldı. Derek'te çantasından bir şeyler ararken şarabı aldım.
Kağıtları çıkardığında önüme koyup ellerini masanın üzerinde birleştirdi. Fazla ciddiydi.
"Vakit doldu"
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Pasta
FanfictionStiles Stilinski ünlü bir pastacı. Hale şirketine girmek için tek şansı şirketin patronu hiçbir şey beğenmeyen Derek Hale'ye pastalarını beğendirmek...