Stiles sabah kalktığında yanında Logan uyuyordu. Niall'ın ağladığını duyduğunda hızla ayağa kalktı. Hızla bebek odasına girdiğinde ağlayan bebeğini kucağına alıp yerinde sallandı.
"Şşhh geçti bebeğim seni temizleyelim gel"
Bezini değiştirdiğinde gülmeye başladı ve Stiles'ta bebeğinin ayaklarına bir öpücük bıraktı. "Temiz mi olmuş benim bebeğim. Evet gel kahvaltı hazırlayalım. Ama önce giydirelim seni"
Bebeğini tekrar yatağına bırakıp dolabı açtı ve rahat bir şeyler seçip Niall'ı yatağa bırakıp üzerinde ki kıyafeti çıkardı.
"Kolunu geçirelim"
Stiles bebeğini giydirdiğinde kapıya kadar gelen ayak sesleriyle kaskatı kesildi. "Günaydın bebeğim" Logan'ın sesini duyduğunda hemen arkasına döndü ve Niall'ı ona uzattı.
"Günaydın, ona bakabilir misin kahvaltıyı hazırlayamadım"
Logan Niall'da olan bakışlarını sertleştirip buz gibi mavilerini Stiles'a çevirdi. "Saat kaç" diye sordu kucağına bebeğini alırken. Genç adam titremeye başlamıştı. Bunun sonunu biliyordu.
"D-dokuz buçuk. Ama hemen hazırlarım"
Logan kafasını sallayıp geri çekildiğinde Stiles koşar adımlarla aşağı indi. Hızlıca kahvaltılıkları çıkarıp bir omlet yaptı ve çoktan sandalyeye oturan Logan'ın önüne koydu. Niall'a uzanırken de gülümsedi.
"Sen ye ben sonra yerim"
"Karşıma otur ve Niall'ı doyur Stiles"
Stiles kafasını sallayıp gerekli olan süt tozunu aradı ama hiçbir yerde yoktu. Lanet olası bir süt tozu yoktu!
"Ş-şey b-ben sütü a-almayı unutmuşum"
"Ne demek sütü almayı unutmuşum"
Logan ayağa kalktığında Stiles Niall'ı daha sıkı tuttu. Küçük bebek onun korumasıydı. "Cevap ver"
"Affedersin. Aldığımı düşünmüştüm"
Logan hızla Niall'ı kucağına alıp koltuğa yatırdı ve düşmemesi için yastıkları etrafına koydu. Sonra da sert adımlarını Stiles'a çevirdi.
Elini kaldırdığında Stiles çoktan kendini korumak için yere çökmüş, göğsünü elleriyle sarmıştı. Hep aynı yere vuruyordu çünkü. Göğsüne...
Yakasından tutup havaya kaldığında diğer elini suratına geçirdi. Onun zayıflığını kullanıyordu. Kendini koruyamıyordu.
Onu yere ittiğinde Stiles hâlâ titreyen ellerini göğsüne bastırıyordu. Ellerine gelen tekmeyle dişlerini sıktı ve biraz geri çekildi. "Lütfen" dedi "Niall'ın yanında yapma"
"Kes sesini"
Logan ard arda yüzüne yumruklar, göğsüne tekmeler attı. Stiles artık gözlerini bile açmakta güçlük çekerken Logan'da yanına tıslayarak düştü. Nefes alamıyordu genç adam. Logan'da biliyordu ya onun ameliyat geçirdiğini ve akciğerinin kendisine ait olmayıp bir darbe aldığında nefesinin kesildiğini...
"Tamam Stiles geçti. Hastaneye gideceğiz"
Stiles zorlada olsa gözlerini açıp karşısında ki adama baktı. "Katil"
Derek'in tüm hareketleri durdu o an. Ne Logan'a vurmayı denedi ne de karşılık vermeyi. Suratına bir yumruk yediğinde Logan'a bile bakmadan bir çelme takıp yere düşürdü. Katil...
Umursamadan Stiles'ı kucağına aldı. Fakat genç adam arkasını dönüp kucağından inmeye çabaladı. "Niall!"
"Ne Niall"
"Niall'ı al"
Niall etraftaki gürültünün etkisiyle ağlamaya başlarken Stiles pişmanlıkla gözlerini kapattı. "Bebeğin mı var!?"
Derek Stiles'ı koşarak arabasına bindirdi ve tekrar koşarak korkmuş bebeği kucağına aldı. Onu da arabaya bindirip Stiles'ın kucağına verdi.
"Neden ağlıyor"
"B-ben onu doyuramadım. Sütünü almamışım"
"Nereden alabiliriz"
"M-market. Marketten"
Derek kafasını sallayıp arabasını markete doğru sürdü ve vardıklarında arabayı Stiles'ın üzerine kilitleyip koşarak markete girdi. Geri döndüğünde Stiles kucağında uyuyan bebeğiyle beraber kafasını koltuğa yaslamış uyuyakalmıstı. Sessizce kilidi açıp içeri girdi ve onları evine sürdü.
Siyah ev görüş alanlarına girdiğinde her zaman arabada duran bir battaniyeyi Niall'ın üzerine örttü ve onu kucakladı. Fakat Stiles gözlerini açıp hızla bebeğini kendine çekti.
"Dokunma ona"
"İkinizi birden taşıyamam"
Stiles omuz silkip arabadan indi ve Derek'in evinden ters yöne yürümeye başladı. Uyanan ve hâlâ huzursuz sesler çıkaran Niall ise babasının suratına dokunmaya çalışıyordu. "Şşh. Şarkı söylemek ister misin?"
Stiles yürümeye devam ederken bir şarkı mırıldandı. "Bir küçük aslancık varmış, ama babası onu koruyamazmış..."
Stiles'ın gözleri dolduğunda yere oturdu ve bebeğine sarıldı. Bakamıyordu işte, yoktu gücü. Acizdi her şeyden. Kucağında ki bebek gibiydi. Her şeye ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu.
Battaniye bu sefer Stiles'ın omuzlarına bırakıldı. Genç adam buna bile ürkerken Derek yanına oturup Niall'ı kucağına aldı. "Kaçma benden Stiles"
"Beni de öldür diye mi"
"Hayır, seni seviyorum Stiles. Yemin ederim. Anlayabiliyorum bunu. Seni gördüğümde kalp atış hızımı bir duysan... Gerizekalı mı bu adam dersin. Seni gördüğümde kabimde ki taşların düştüğünü hissediyorum ben Stiles. Sana zarar vermem. Öyle seviyorum ki seni..."
"Sen bir katilsin"
"Babanda öyleydi. Stiles anlamıyorsun"
"Anlat o zaman hm? Anlat hadi"
"Baban benim annemi öldürdü"
"Seni alçak yalancı. Annen başka bir kurdun pençeleriyle öldü dedin"
"Babanın pençeleri..."
------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Pasta
FanfictionStiles Stilinski ünlü bir pastacı. Hale şirketine girmek için tek şansı şirketin patronu hiçbir şey beğenmeyen Derek Hale'ye pastalarını beğendirmek...