Stiles;
Alice'yi eve kadar getirmiştik. Ona olan biten her şeyi anlatmama bile izin vermeden Derek'i onun çalışma odasına soktu. Üstelik onun bile kulağını çekerek. Derek ise ona karşılık vermeden sürüklenerek odasına kapandı. Ben ise salonda bebeğimle oynuyordum. Daha sonra benimle konuşacağını söylemişti.
------Derek;
Beni odaya ittirdiğinde kulağımı bırakıp kapıyı kilitledi. O sırada ben kulağımın yanmasıyla elimi kulağıma götürdüm.
"Kimsin sen" dedi sonunda. Ben ise ayağa kalkıp koltuğu gösterdim. Oturduğunda da tam karşısına oturdum.
"Derek" diyerek kendimi tanıtmaya başladım. Şirketten ve ailemden bahsettim beni bir kere bile bölmemiş dikkatle dinlemişti. Her şeyi anlattığımı düşündüğümde sustum ve ona baktım.
"Stiles'la nasıl evlenmeye karar verdiniz"
Ona karşı gayet dürüst olup şart koştuğumu söyledim. "Ama her şey değişti. Ona deli gibi aşığım" diye eklediğimde Alice'nin çatık kaşları düzeldi.
"Bak Derek" diyip ellerini birbirine kenetledi. "Stiles'ı çok küçüklükten beri tanırım. Zavallı annesini kaybettiğinde ona ben baktım. O hep birilerini kırmaktan korktu. Benden ayrıldığında ve haberde onun öldüğünü duyduğumda dünyam başıma yıkıldı. Nasıl bir anda olabilir dedim. O daha çok genç. Sadece onu pişman bulmak istemiyorum. Beni arayıp seninle konuşmama izin vermiyor dediğinde seni gebertmezsem öleceğimi ve haksızlık olacağını düşündüm. Sen kimsindi ki benimle bebeğimi görüştürmeyecektin? Ama şimdi sana söyleyecek tek bir şeyim var o da, Stiles'ıma çok iyi bakmam. Onu haberlerde, magazinlerde, internette...Hep ilk sayfalarda gördüm. Bir ara bitik haldeydi."
"Onu ben yapmadım" diye atladım. Logan'ın yediği bokun tepeme patlamasını istemiyordum.
"Biliyorum çocuk. Eğer ona bir şey olduğunu görürsem seni parçalayacak kişinin ben olduğunu söylemeliyim. Stiles bilmez kendisini üzen kişiye bir yumruk savurmayı, kendini korumayı. O sadece ne olursa olsun kendisinde bulur hatayı. Anladın mı"
"E-evet efendim. Merak etmeyin ona en iyi ben bakarım"
"Güzel şimdi onu çağır"
Ayağa kalkıp düşünür bir halde Stiles'a ablasının çağırdığını söyledim. O da gülümseyerek bebeğini de alarak yukarı çıktı. Onun masumluğu şimdi yüzüme daha da batıyordu.
Stiles'ın kapıyı kapattığını duyduğumda kulağımı o tarafa kabarttım. Alice ilk başta sert bir tonda "seni ezmesine izin vermiyorsun değil mi" diye sordu. Stiles ise utanır bir biçimde "Hayır beni seviyor" diye mırıldandı.
"Bundan sonra her hafta bir kere de olsa beni arayacaksın tamam mı? Buraya geldim çünkü seni kontrol etmeliyim. Eğer o yeşil gözlü çiyan seni üzerse saat isterse gece 4 olsun beni arayacak ve burdan ayrılacaksın. Bebeğini de alacaksın"
"Ama abla..."
"Anladın mı Mieczslaw?"
"Evet anladım"
"Tekrar et şimdi" dedi Alice koltuğu gıcırdatarak.
"Eğer Derek b-beni üzerse sana g-geleceğim"
Alice daha sonra Niall'ı kucağına alıp onu sevmişti. Aşağıda neden Alice'nin bir anda Stiles'ın üzerinde bu kadar düştüğünü düşünüyordum. Bir anda çıkmıştı kadın. Ayrıca ben neden Stiles'ı üzeyim ki?
İkisi beraber aşağı indiklerinde Alice Niall'ı tutup Stiles'a baktı. "Bugün bu tombik bende kalabilir. Sizde dinlenirsiniz?"
"Cidden mi abla"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Pasta
FanfictionStiles Stilinski ünlü bir pastacı. Hale şirketine girmek için tek şansı şirketin patronu hiçbir şey beğenmeyen Derek Hale'ye pastalarını beğendirmek...