27. Bölüm

228 28 8
                                    

1 Hafta geçmişti. Derek hâlâ iyileşememiş , Logan ise her gün hastanenin köşesinde Stiles'ı izlemelerine devam ediyordu. Stiles'ta bugün onunla konuşmaya karar vermişti. Yanına ürkek adımlarla varıp onun aptal sırtımasını görmemek için gözlerini başka bir yere dikti. Güvenliklerin kendisini izlediğini biliyordu.

"Neden buradasın?"

"Seni almak için"

Stiles gözlerini devirip içine işleyen soğuktan korunmak için hırkasına daha sıkı sarıldı

"Sana söyledim ben evliyim. Bak yüzüğüm var. Bir aileyiz biz, o iş geçti Logan."

"Eninde sonunda gelmek zorundasın Stiles, eğer benimle gelmezsen eşin asla iyileşemeyecek"

Stiles önce şaşkınca gözlerini karşısında ki mavi gözlere dikti. Sonra da dişlerini ve yumruklarını sıktı. "Sen..."

"Evet bebeğim, onun iyileşmesi benim elimde"

"Senin bebeğin değilim tamam mı. Ne yapıyorsun ona hm? Derdin ne?"

"Açıkça söyledim Stiles. Derdim sensin. Sen benim olacaksın ve Derek iyileşecek"
------

"Ben geldim"

Stiles içeri girdiğinde kendisine koşan Jen için kollarını açtı. "Nasılsın bakalım prenses"

"A-abi bay Hale..."

Stiles başka bir şey duymadan ya da duymak istemeden koşarak Derek'in odasına girdi. Yüzü bembeyazdı, elleri ilk gün olduğu gibi titriyor, gözleri kapalı, kaşları çatıktı.

"Derek!?"

"Hm?"

Stiles ne yapması gerektiğini bilmiyordu telefonunu alıp bir ambulans aradı ve adresi titreyen sesiyle verdiğinde telefonu kapattı. "İyi olacaksın yemin ederim, iyi olacaksın"

"Ah tanrı aşkına çık şu odadan"

Stiles hızla kafasını iki yana salladı ve Derek'in kafasını kollarının arasına aldı. Bedeni altında titriyordu sevdiği adam. Gözlerini açamıyor, kendini rahatlatabilecek şeyler mırıldanmıyordu. "Derek aç gözlerini bebeğim, bana bak"

Siren seslerini duyduğunda Derek'i dikkatlice yatırıp dışarı çıktı kapının dibinde ağlayan Jen'i de kucağına alıp kendi odasına kapattı ve koşarak doktorlar için kapıyı açtı.

"Hey! Lütfen buraya"
------

"Ne demek neler olduğunu bilmiyoruz"

"Bakın bay Hale cidden ona ne olduğunun teşhisini koyamıyoruz. Vücudu gayet sağlıklı görünüyor. İsterseniz test sonuçlarına bakabilirsiniz"

Stiles kafasını sallayıp doktorun peşinden gitti. Derek'i odaya almışlardı. Şu yaşına kadar hastaneye kendisi için adım atmayan Derek yatakta gözlerini bile açamadan yatıyordu.

Tüm testleri kontrol etti Stiles ama şaka yapılmıyordu. Derek gerçekten iyiydi.

Odanın önüne geri döndüğünde cama elini yasladı. İçerde Derek'inkilere ait olan kalp atışlarını duyabiliyordu. Gözlerini kapattı genç adam. Onun güçsüzlüğü kendini de bitiriyordu.

Orda kaç saat durduğunu bilmiyordu ama Peter gelmiş, Jennie'yi uyuttuğunu söylemişti. Yanında da Natalie vardı.

Stiles'ta gözlerinin kapandığını hissettiğinde ayağa kalktı ve yüzünü yıkamaya gideceğini söyleyip tuvalete girdi. Avucunu açıp içine suyu doldurdu ve yüzüne çarptı. Sadece biraz olsun kendine gelmek istiyordu.

Uykusunu açtığında hızlı adımlarını tekrar odaya yöneltti. İçeriye koşan doktorları gördüğünde hızlı adımlarını daha da hızlandırıp koşmaya başladı. Odaya girmek istediğinde ise Peter onu tuttu. O da bitikti, yorgundu. Yeğenini öyle görmeye dayanamıyordu o da.

"Derek! Bırak beni yalvarırım,içeri girmeme izin verin hem bende doktorum"

"O senin yakının Stiles. Bunu ben bile biliyorum"

İçerden gelen kalp atış sesleri tiz, kesin bir ses çıkardığında Stiles bir çığlıkla yere bıraktı kendini. "Hayır" gözünde durmayan yaşlar birer birer yere dökülürken sevgilisinin kalp atışlarını duymayı istiyordu. Doktorlar yavaş yavaş başları önde dışarı çıkarken Stiles ayağa kalkıp en öndekini göğsünden ittirdi. "Gir içeri! Uyandır onu"

"Üzgünüm efendim. Kalp masajlarına cevap vermedi"

"Verecek gir içeri. Gir dedim!"

Doktor gözlerini Peter'a çevirdiğinde Peter dolan gözleriyle Stiles'ı yanına aldı. "Kendine gel"

"Peter lütfen geri gelsin. Lütfen tekrar deneyin"

Derek'in kalbinin durduğunu belirten ses tamamen kesildiğinde Stiles doktorları durdurup koşmaya başladı. Merdivenleri koşarak indi ve üzerinde ki incecik tişörtle dışarı çıktı. Köşede duran Logan'a doğru koştu ve suratına bir tokat attı. "Ne yapıyorsun sen hm? Bırak onu hemen!"

Logan kesin bir ifadeyle kafasını iki yana salladı. "Şartı söyledim" dediğinde Stiles dizlerini kırıp Logan'ın önüne diz çöktü. "Yalvarırım. Onu geri getir, ne istersen yapacağım"

"Yemin et"

"Yemin ederim Logan, yemin ederim ne istersen yaparım onu iyileştir"

Logan kafasını sallayıp Stiles'ın çenesini tutup havaya kaldırdı. "Derek'in yanına git. Bir hafta sonra seni burda bekleyeceğim. Eğer gelmezsen geri dönüşü olmaz"

Stiles kafasını sallayıp koşarak içeri girdi ve indiği merdivenleri çıktı. Odaya geldiğinde Derek yatakta oturuyor, Peter yanında ona neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Derek?"

"Stiles"

Stiles Peter'ı umursamadan Derek'e kollarını sardı ve beraber eve gitmek için hastaneden çıktılar. Stiles son kez arkasına baktı ve gözleri istemsizce Logan'ı aradı ama o yoktu.

"Neye bakıyorsun"

"Ben... dalmışım"
------

"İyi misiniz bay Hale"

Derek Jen'in masum sorusuna kafasını salladı ve alnına bir öpücük bıraktı. "İyiyim bebeğim hadi uyumaya devam et."

Jennie kafasını salladı ve Derek'in yeşillerine bakarak gözlerini kapattı. Abisi de üzerini giyiniyordu.

Derek ve Stiles odaya girdiklerinde Stiles Derek'in boynuna sarıldı. Üzerinde büyük bir hüzün vardı ayrılamazdı ondan, ama onu ölüme terkte edemezdi. Nefret ediyordu hayatında ki ikilemlerden.

Derek'in kolları beline sarılıp dudakları boynunda gezerken gözlerini kapattı ve zıplayıp bacaklarını karşısında ki bedene sardı. Bir bebek gibi sokuldu sevgilisinin boynuna. Yumuşak yatağı bedeninde hissettiğinde başını kaldırdı ve Derek'in yanağına çıkardı ellerini, yüzünü kendisine çektiğinde dudaklarını onunkilere sürttü.

"Beni sever misin Derek"
------

Bir Pasta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin