35 x Sürpriz

19.5K 1.2K 117
                                    

Nabersiniz? Ben oldukça iyiyim. Test sonucum negatif çıktı ve artık rahat olabilirim💃

Akşam maç olduğu için bölümü erken atayım dedim. Hepinize iyi okumalar. Bölüm sonunda görüşmek üzere💖

Koç - Bölüm Otuz Beş : 'Aile'

"Özgür hazır değil misin hala?" diyerek kafamı üst kata doğru uzatıp bağırdım. "Geliyorum sevgilim." diye karşılık aldığımda birkaç saniyelik kalp krizinin ardından gülümsedim ve rujumu sürmeye devam ettim. Rujla işim bitince makyaj çantamın içine atıp, nar çiçeği rengindeki ruju dudaklarıma yedirdim. Ellerimi saçlarıma atıp kabarttıktan sonra bir adım geriye gidip kendime baktım.

Balıkçı yaka, siyah mini elbisem vardı üzerimde. Sol bacağında minik bir yırtmaç vardı. Altına siyah postallarımı giymiştim. Turuncu saçlarım ise örüp açtığımdan dolayı kıvır kıvır olmuştu. İlk kez ablama çektirmediğim ve kendi kendime tek seferde çektiğim eyelinera baktım gururla. Harika olmuştu. Ablama atıp kendimi zorla övdürmek isterdim ama Efe abim ile balayına gitmişlerdi. Fransa'ya... Bensiz... Ama üzülmüyordum. Efe abim sınavdan sonra çocuklarla birlikte bizi İtalya'ya gönderme sözü vermişti. Dedesinden kalan mirası kesinlikle en çok bizim için kullanıyordu. Bundan da hiçbir şekilde kimse şikayetçi değildi.

Birbirine girmiş kolyelerimi düzelttim. Üçlü gümüş kolyeydi; en üsttekinde minik bir yıldız, altındakinde güneş, en alttakinde ise satürn vardı. Sude ile Bursa'dayken almıştık. Hazır olduğuma kanaat getirince aynanın önünden çekildim ve salona geçtim. 

Günlerden cumartesiydi ve halısaha maçının kaybedenlerinin ısmarlayacağı yemeğe gidecektik. Bugün fazlasıyla yoğun konuşma içeren bir gün olmuştu benim için. Önce annem ve babamla konuşmuş, babamın sevinç sözlerini dinlemiştim. Sonra ise Sude ile delirmiş, dakikalarca Eniz'in şaşkın yüzünü izlemiş ve 'nasıl olabilir ya' cümlesini tekrarlamasını dinlemiş, Arda'nın maçta yaşananı bana rüya diye anlatmasını ve asla gerçek olduğunu kabul edememesini çekmiştim. Sonra ise Armağan ile görüntülü konuşarak sevinç dansı yapmış, çocukların tebriklerini almıştım. Ablamın ilk sevgilim olduğu için kutlama yapacağını söyleyen alaylı sözleri de vardı tabi. Akşam üstü ise Özgür antrenmandan dönerken Özgür gelip beni almıştı. Birlikte oturmuş, yaklaşık yarım saat önce ise Özgür'ü hazırlanmaya gönderip makyajımı yapmıştım.

Koltuğa kurulup ceketimin cebinden telefonumu çıkardım. Sosyal medyadan gelen birkaç bildirimi silip, Asrın abinin attığı mesaja girdim. Sevgilisi ile fotoğraf çekilip atmıştı. Kadını beğeni ile süzdüm. Sarışındı ve çok güzeldi. Oldukça uyumlu duruyorlardı, görünüşe göre güzel bir enerjileri vardı. Gülümsedim ve birkaç kalpli emoji atıp, ne kadar yakıştıklarından bahsedip nazar emojisi attım. Yüz yüzeyken nazar duası okumayı aklımın bir köşesine yazdım ve telefonu kapattım. Merdivenden ayak sesi geldiğinde bakışlarım oraya döndü. Özgür, tüm yakışıklılığı ile aşağı inerken ikimizin de yüzünü bir gülümseme kapladı. Birbirimize gülümsemediğimiz bir an yoktu zaten. Yan yana olduğumuzda ikimizin de yüzünden gülüş eksik olmuyordu, gerçi o yokken bile onu düşününce kocaman gülümsüyordum ben.

"Çıkalım hadi." dedim geç kalmamak adına. Ayağa kalkıp deri ceketimi üzerime geçirdim. Özgür önümde durdu ve ceketimi düzeltip kollarını belime sardı. Dudaklarımın üzerine minik bir öpücük kondurup geri çekildi. "Güzelim benim." dedi gözlerinde belli olan sevgiyle gözlerime bakarak. Mavi gözleri ışıl ışıl parlıyordu. "Doyamadım." dedi ve eğilip dudaklarını yanağıma bastırdı. İki yanağımı da kocaman öptükten sonra geri çekildi. Kıkırdadım ve sağ kolumu kaldırıp elimi yanağına koydum ve parmak uçlarıma basıp dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. "Geç kalacağız." diyerek mırıldandığımda derin bir nefes verdi. "Gidelim hadi." dedi ve geri çekildi. Elini uzattığında, parmaklarımı parmaklarının arasına geçirdim ve elini sımsıkı sardım. 

KOÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin