Selamlarr💃💃
Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Sizde iyisinizdir umarım.
Çok uzatmayayım. Bölüm sonunda görüşürüz. İyi okumalar💖
Koç - Bölüm Yirmi Sekiz : Taraftarın Yengesi, Vera Livaneli!
Utanınca kızarmak annemden aldığım bir özellikti. Daha önce utanmak nedir bilmediğim için bu özelliğim pek umrumda değildi, ama şimdi... Malum kişinin, yani şuan arabasında olduğum ve dakikalar önce öpüşmek üzere olduğum kişinin, yanında sürekli kızarıyordum. Bunu asla saklayamamam da cabasıydı.
Arabanın içi oldukça sessizdi. Birbirimize bakmaktan kaçınıyorduk ama sürekli de göz göze geliyorduk. Yandığını hissettiğim yanaklarım ise işleri daha da zorlaştırıyordu.
Yani utanmaya gerek yoktu. Alt tarafı Özgür Çalhan ile öpüşecektim.
Alt tarafı mı?!
Özür Çalhan'la!
"Geldik." dedi sonunda Özgür arabada süregelen sessizliği bozarak. Bakışlarım camdan dışarıya kaydı. Heyecanla yerimde dikleştim. Kimseye Özgür ile geleceğimi söylememişti, ki bu bence onlar için büyük şok etkisi olacaktı. Araba durunca Özgür ile indik. Özgür arabayı kilitledikten sonra yanıma geldi ve usulca elini belime koydu. Bedenim heyecanla kasılırken gülümsedim. "Umarım çok eğleniriz de geldiğin için pişman olmazsın." diyerek mırıldandım içeri girerken. Özgür beni kendine daha çok çekti. "Pişman olacağımı hiç sanmıyorum." dediğinde bakışlarım onu buldu. İkimizde kocaman gülümserken, müzik sesinin yükseldiği alana girdik.
Ortamın bardan farklı olmaması beni şaşırtırken, gözlerim etrafta gezindi. Armağan'ları ararken, "Oradalar." diyerek beni yönlendirdi Özgür. Adamın boyu benimki gibi değildi tabi, maşallah boylu poslu bir beydi. O görmeyecekti de ben mi görecektim canım civciv kadar boyumla?
Bizi ilk Armağan gördü. Gözleri kocaman olurken, şaşkınca gülümsedi. Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Selam gençler." dedi Özgür. Hepsinin bakışları bize dönerken Soner beğeni ile süzdü bizi. "Hoş geldiniz en sevdiğim Koçum." dedi Soner neşeli sesiyle. Mekanda yabancı bir müzik çalıyordu. İnsanlar yeni yeni gelmeye başlamış, herkes şuan ortama alışma evresindeydi. Özgür beni bırakıp çocuklar ile konuşurken, Armağan'ı kolundan tuttum ve sürükledim. "Ne oluyor lan?" dedi elbisesinin eteğini düşmemek için toplarken. Kimsenin olmadığı köşeye geçtik. "Bil bakalım sen ararken ne yapıyorduk?" dedim kaşlarımı çatıp, gözlerimi kısarak. Ortam müsait olsa ellerimi belime katar, mahallenin çirkef teyzesine bağlardım. "Öpüşmek üzereydik deme şuraya düşer bayılırım." dedi Armağan dalga geçerek. Kaşlarımı kaldırıp ona baktığımda, gülüşü soldu ve gözleri ile eş zamanlı olarak dudakları kocaman aralandı. "Siktir." dedi şaşkınlıkla. "Ciddi misin kızım sen?" diyerek bağırdığında kafa salladım. Elimi hala hızlı atan kalbimin üzerine kattım. "Kalp krizi geçiriyordum Armi."
"Kendimi Soner'in eline atasım geldi şuan. Ne tür işkence isterse yapsın bana." dedi Armağan dehşet içinde. Suratında ağlamaklı bir ifade vardı. "En büyük çift hayalimin öpüşmesine engel oldum. Allah'ım imdat." diyerek devam ettiğinde kıkırdadım. "Tamam sakin ol." dedim koluna girerek. "Şimdi gidip normal bir gece geçirelim, yarın ağlamak için bol zamanımız olacak." dediğimde ağlamaklı ifadesi ile kafa salladı. Birlikte masaya yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇ
General Fiction'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever : 1' "Özgür Çalhan liked your tweet mi?" dedim dehşet içinde. "Ne demek lan liked?" diyerek bildirimin üzerine tıkladım ve attığım tweetin açılmasını bekledim. Haftalar önce 'Yılmaz Çalhan bay amcacığım siz ve o...