13 x Söz

25.8K 1.7K 215
                                    

Herkese merhabalar!

Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir.

Ve umarım bölümü seversiniz.
İyi okumalar💖

Koç - Bölüm On Üç : Güzelin miyim gerçekten?

Dört Gün Sonra

Sinir. 

Sanahtan beri hissettiğim tek duygu olabilirdi. Karşımda Armağan ile konuşan Ayaz'ı tek yumruğum ile Allahına kavuşturabilirdim ve yaptıktan sonra hiç üzülmezdim. 

"Ya abi o golü nasıl yiyebiliriz ya?" dedi Oğuz dehşet içinde dünkü maçın özetini izlerken. Dün maçtan çıktığımız andan beri aynı şeyi diyordu. Stadta karşılaşmıştık Oğuz ile. Yerlerimiz yakın olduğu için beraber oturmuştuk. Babam ve Efe abim onu çok sevmişti. "Oğuz bak Koç'un yanında da aynı şeyi deme. Kaybettiler diye morali bozulmuştur." dedim seri katilden hallice olan bakışlarımı Ayaz'dan çekip. Oğuz birden yüzündeki isyankar genç ifadesini sildi ve imayla güldü bana. "Sevdiceğini de düşünürmüş." diyerek yanaklarımı sıkmaya başladığında eline vurdum ve yanaklarımdan uzaklaştırdım. "Üç gündür göremiyorsun, özlemişsindir sen şimdi." diyerek devam ettiğinde göz devirdim.

"Dün maçta gördüm?" dediğimde gülüşü daha çok arttı. Dilimi ısırarak yüzümü buruşturdum. Kendi antrenman yaptığı için okula gelememiş ve basketbol takımı kendi kendine çalışmıştı. Tabi Armağan ve ben hep yanlarındaydık ve ben büyük bir görev üstlenerek onlara sürekli karışmıştım. Dün, bu yüzden Ayaz bana sinir olmuş ve kafama su şişesi fırlatmıştı. Ama ben mükemmel reflekslerimle kaçmıştım. 

Şaka.

O şişe kafama gelmişti ve Ayaz'ı sahada basketbol topu ile kovalamıştım. Yakalasam topu kafasına geçirecektim ama müdür tarafından basılınca durmak zorunda kalmıştım.

Armağan'ın anlattığına göre, üçü dokuzuncu sınıftan beri arkadaşlardı. Ayaz geçen dönemin sonunda okulunu değiştirmiş ama bu dönem geri gelmek istemişti. Kilometrelerce uzaktan çapkın olduğunu düşündüğüm arkadaş, geldiğinden beri hiçbir kız ile konuşmamıştı. Armağan dışında. Ah birde benimle uğraşmak dışında. Aslında Armağan ve Oğuz ile ilişkisine bakınca gayet eğlenceli biri gibiydi. Ama bizim yıldızımız pek barışmamıştı.

Bugün saçımı çekip beni sıradan ittiği ve düşmeme sebep olduğu içinde barışacağını sanmıyordum.

Armağan, uzun kahverengi saçlarını omzundan geriye attı ve güldü. Ona da kızgındım. Çünkü beni zorla Ayaz ile oturtturmuştu. İkimizde onunla oturmak istediğimiz için böyle bir çözüm bulmuştu canım arkadaşım.

"Katil civciv terör estirdi." diyen ses ile bakışlarımı Armağan'dan çektim ve bana alayla bakan Ayaz'a çevirdim. "Biraz daha bakarsan beni öldürmeyi düşünmekten ziyade aşık olduğunu düşüneceğim." diyerek devam ettiğinde göz devirdim. "Çok komiksin,öldüm şuan." dedim ona sahte bir gülüş atarken. Öğle arasının bitiş zili çaldığında  Oğuz ayaklandı. Bizim dersimiz boş olduğu için bahçede duracaktık. "Benden hoşlandığını itiraf edebilirsin Vera. Yabancı yok." diye mırıldandı Ayaz, Oğuz'un kalktığı yere kayarken. İçime içime girmişti resmen. "Oğuz al şu arkadaşını başımdan vallahi delireceğim." diyerek sinirle söylendim ve onu iterek kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Özgür'e yaptığım gibi dalgasına karşılık verip ona aşık olduğumu söylerdim ama beni sıradan itmesini atlatamıyordum.

Atlatsam bile vermezdim gerçi.

Özgür başkaydı sonuçta, değil mi?

"Benden uzak durun." dedi Oğuz ve bize 'sizden tiksiniyorum' bakışları atarak yanımızdan uzaklaştı. "Bizden nefret ediyor lan." dedi Armağan kocaman olan gözlerle. Sonra kocaman kahkaha attı. "Bademciğini gördüm resmen." dedi yanımıza gelen Soner. Kendini birden Ayaz ile aramıza attığında gülümsedim. Bu çocuğu seviyodum. "En sevdiğim insanlar size çikolata aldım." diyerek elindeki çikolataları Armağan ve bana verdi. "En sevdiğim arkadaşım sensin." diyerek çikolatayı havada kaptım. "Biliyorum." diyerek göz kırptığında gülümsedim. "Bana?" dedi Ayaz yavru köpek bakışları atarak. Soner, ona biraz daha yaklaştı ve "Ben varım ya aşkım." dedi sesini inceltip cilveli bir şekilde. Armağan ile göz göze geldik ve kahkaha attık.

KOÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin