Yağmur [7]

41 7 0
                                    

Yazlığımız her ne kadar o meşhur görkemli kiremit rengi köprüye yakın olsa da, daha bir iç kesime doğru yeşillikler arasında gizlenmiş durumdaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazlığımız her ne kadar o meşhur görkemli kiremit rengi köprüye yakın olsa da, daha bir iç kesime doğru yeşillikler arasında gizlenmiş durumdaydı. 

Uber'in camından hızla akan yolu izliyordum, burada gün batımındaki yıldızlar Sea Town'dakinden daha net ve parlak görünüyordu. Buluşma yeri fazla uzak değildi o yüzden zihnimdeki kuyudan kurtulup günbatımının tadını yalnızken çıkartmak istedim. Umarım Andrew'den önce varırım.

Şoför vardığımızı söyledi ve ilk topuk sesi, sol ayağımı otelin mermer giriş zeminine atmamla geldi. Hava ılık ılık esiyordu. Çantamı kapatırken arabadan tamamen indim. Bir kaç adım atıp etrafıma bakındığımda Andrew'i göremedim. Telefondan onu aramak üzereyken Andrew siyah, üstü açık bir spor arabayla tam önümde durdu. 

Füme rengi YSL bir gömlek ile siyah pantolon giyinmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Füme rengi YSL bir gömlek ile siyah pantolon giyinmişti. Tercihi en basit uyumdan yana olmuş.  Saçları bugün doğal halinde biraz dalgalıydı. Tam ben bunu düşünürken sağ elini saçlarında gezdirdi ve arabadan indi. Böyle bakınca tamamen doğal, kendi gibi olan, yıllardır tanıdığım Andrew vardı karşımda.

"Selam Aria, yine muhteşem görünüyorsun" dedi yanağıma hafif bir buse bırakırken.

Busesine karşılık verirken teşekkür ettim. 

Göz ucuyla, bana doğru uzattığı kolunu gördüğüm gibi görmezden gelerek hemen kapıya doğru yöneldim. Koluna girmeye bile utanıyordum. Halbuki bu normal ve şık bir hareketti. Bunu yapmak için illa ki sevgili olmaya gerek yoktu. Hatta diğer erkek arkadaşlarımla gayet samimi ve bu tarz konularda rahattım. Ama Andrew böyle centilmenlikler yaptıkça ben daha çok utanıyor ve ona biraz bile olsa umut vermekten çekiniyordum. Kapıya kadar bir adım arkamdan geldi. Otelin giriş kapısından ise birlikte girdik.

Lobi çok göz alıcıydı. Altın rengi ile beyazı; güzel ve aşırı ışıklandırma ile birbirine uyumlamışlar. Resepsiyona doğru ilerledik. Henüz resepsiyona varmadan mavi takım elbiseli bir görevli bizi durdurup nasıl yardımcı olabileceğini sordu ve Andrew de yemek için geldiğimizi söyleyince görevlinin yönlendirmesiyle asansör tarafına doğru gittik.

KİMLİKSİZ (NO ID/EA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin