2

18.5K 1.3K 990
                                    

Dua Lipa - Homesick

Oy vermeyi unutmayın <3

Onuncu sınıf, okulun ilk haftasının son günü.

Okulda ilk haftanın son gününe pek güzel bir başlangıç yaptığım söylenemezdi. Matematik hocasına sorum olduğu için hızlı hızlı peşinden yürüyüp bir yandan da konuşmaya çalışırken Emir'in yeni arkadaşlarından birisi olan Sinem yanlışlıkla olduğunu iddia ederek üzerime bir karton bardak çayı boca etmişti. Beyaz gömleğim anında kahverengi olurken yapabildiğim tek şey kızın sahte özür dileyişlerini dinlemek ve Sinem'in gidişini izlemek olmuştu.

İlk döküldüğünde epey sıcak olan çay şimdi üzerimde buz gibi olmuşken koridorda gömleğimi çekiştire çekiştire ilerliyordum. İnce, beyaz gömleğim ıslandığı için içimi gayet net gösterirken başımı eğip bana bakan kimseye bakmamaya çalışarak bir alt katın merdivenlerine yöneldim.

Yanımda yedek kıyafetim bile yoktu! Üzerine giyip fermuarla kamufle edebileceğim bir hırkam da yoktu. Okulun ilk haftaları hava sıcak olduğundan sadece okul gömleğimi giyip gelmem yetiyordu. Nereden bilebilirdim ki başıma böyle bir olay geleceğini?

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde kızlar tuvaletine gitmek üzereydim ki aniden önüme çıkan bedenle afallayıp son anda çarpmadan adım atmayı kesebilmiştim. Başımı kaldırıp kimin önüme geçtiğine baktım. "Yardıma ihtiyacın var gibi?" Dedi Mert bakışlarını çayla yeni bir renk kazanmış gömleğime indirip.

"Yok, hallediyorum ben." Aslında nasıl halledeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Okulda herhangi bir kız arkadaşım da yoktu, yanında yedek kıyafet olup olmadığını sorabileceğim. İkili ilişkilerde biraz pasif bir insandım ve açıkcası bu zamana kadar yanımda Emir varken başkalarına ihtiyaç duymamıştım. "Buradan bakınca pek de hallediyor gibi durmuyorsun."

"Yalnız," Dedim ters ters bakıp. "Fazla süzmezsen..." Tenim gözüküyordu sonuçta.

Bakışlarını yüzüme çıkardı. "Pardon." Desede gözlerimi devirmekten alıkoyamamıştım kendimi. "İstersen yardım edebilirim. Başka sınıflardan tanıdığım kız arkadaşlarım var, onlara senin için yedek üstleri olup olmadığını sorabilirim." Sözlerinin üzerine kararsızlıkla ona baktım. Mert'i şunun şurasında ne kadardır tanıyordum ki? Gerçi şu an epey yardım gereken bir durumdaydım ve sunduğu fikri geri tepmek gibi bir lüksüm yoktu. Bütün günü lekeli bir gömlekle geçirmek istemiyordum.

Mert'e cevap vereceğim sırada gözlerim geniş omuzlarının ardında kalan ve bu tarafa doğru yaklaşan Emir'e kaydı. Bakışlarını Mert'in sırtına dikmiş çatık kaşlarla ona bakarken yanımıza kadar gelmesine birkaç adım kalmıştı. Mert bakışlarımı takip ederek arkasını döndüğünde Emir yanıma geçti, gözlerini Mert'den çektiği birkaç saniyelik sürede üzerimi süzmüş daha sonra odağına yine Mert'i almıştı.

"Bu üzerinin hâli ne Helin, ne oldu?" Sorusuna bir cevap beklediğinin farkında olsamda bakışlarımı boş koridorun duvarlarında gezdirirken hiç oralı olmuyordum. Günlerce adam akıllı yanıma gelmeyip benimle doğru düzgün konuşmadığı için içten içe ona kızgındım ve bunu onun fark etmesini istiyordum. Biz bu değildik, Emir bu şekilde davranmazdı. Eski Emir'i özlemiştim.

Cevap vermediğimde "Helin?" dedi.

"Birader kör müsün? Kızın üzerine çay dökülmüş işte ne sorguluyorsun? Hayır, gören gözlerin olanı algılayamıyor mu anlamadım."

"Sana sormadım." Dedi Emir dişlerini sıkarak.

"Kızın üzerine çay döktüğünü görmek için kimseye sormana gerek yok zaten." Mert umursamaz bir tavırla konuşup ellerini ceplerine soktuğunda omuzlarını kaldırıp indirmişti. Emir daha da sinirlenirken sesli bir nefes alıp verdim.

GECE SAÇLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin