24

10.9K 893 1.2K
                                    

Majeste - Aşk Dediğin

Bu bölüme bol bol yorum yapmazsanız oturup zırıl zırıl ağlarmışım

Drama queenlik yapma afrodit

Neyse iyi okumalar <33

***

Hayal kırıklığı.

Şu an hislerimi özetleyebilecek tek şey bu tamlamaydı. Kalbime çöken huzursuzluğun, gözlerime dolmak üzere olan yaşların, kendimi kastığım için tek bir mimik oynamayan yüzümün sebebi yaşadığım ve sol yanımın en derinlerinde hissettiğim hayal kırıklığıydı.

Mezuniyet balosundaydım. Son güne kadar gelip gelmemek arasında gidip gelen düşüncelerim sonunda bir sonuca varmış ve bu gece Emirle aramızdaki belirsizliği bitirmek için annemden gizli bir şekilde evden çıkıp balonun yapılacağı mekâna kadar gelmiştim.

Balo başlayalı bir saate yaklaşmıştı. Tüm on ikinci sınıf öğrencileri biraz ötemde çalan müzik eşliğinde danslar ediyor, delicesine eğleniyorlardı. Ben ise mekânın giriş kısmındaki merdivenlere oturmuş onları izliyordum.

Çünkü Emir gelmemişti.

İki buçuk haftadır neredeyse her gün gelip gelmeyeceğimi soran Emir, bana bir haber verme ihtiyacı bile duymadan baloya gelmemişti.

Şurada oturduğum bir saat boyunca düşünmediğim şey, aklımda kurmadığım senaryo kalmamıştı. Sürekli 'beş dakika daha bekle mutlaka bir işi çıkmıştır, gelecektir' diye kendime tesellilerde bulunuyordum ancak artık bu telkinler de işe yaramamaya başlıyordu.

Beni buraya bilerek mi çağırmıştı? Beni bu şekilde yüz üstü bırakıp aklınca intikam almaya mı çalışıyordu? Bunun gibi sayısız düşünce zihnimde dönüp dursa da kendi kendime Emir'in böyle bir şeyi asla yapmayacağını söylüyordum ama içimde bir yerlerdeki yapabilir hissini de bastıramıyordum. 

Son zamanlardaki ani değişen tavırları beni hep bir şüpheye düşürmüştü. Aynı sınıf içinde göz göze gelmememiz için akla karayı seçen, aynı ortamda olmamıza bile katlanamayan Emir bir anda nedense beni dinlemek istemişti. Bir anda nedense kendisinin bana kendimi açıklamama fırsat vermediğini fark etmişti. Gözlerimin içine baka baka benden nefret dahî edemediğini, o derece hissizleştiğini söyleyen Emir'in tavırları bir anda eskisine dönmesi hiç normal değildi ve ben salak gibi onun bu hâllerine kanıp gerçekten bir şeyleri düzeltebileceğimizi düşünerek buraya gelmiştim.

Kalbimi öyle bir hâle getirmişti ki ona kızamıyordum bile sadece ne kadar kırıldığımı hissedebiliyordum. Belki de üzülmekten kızmaya yerim kalmıyordu, bilmiyorum.

Bedenime basan sıkıntıyla birlikte kahküllerimi geriye ittirerek ellerimi yüzüme doğru sallamaya başladım. Kendimi sıkmaktan bu soğuk Ocak akşamında bile sıcak bastırmıştım vücuduma. Dolabımın bir köşesinde duran ve bugün ilk kez giydiğim elbiseye bakarak sinirle biraz da alayla güldüm. "Aptalsın kızım sen, aptal."

Onun gelmediğini gördüğümde yüzümün nasıl bir hâl alacağını düşünüp kendi kendine gülüyor muydu acaba şu an da?

Yüzümü ellerimin arasına gömdüm. Buraya gelmem başlı başına büyük bir hataydı. Son anda fikrimi değiştirmek gibi bir aptallığı hiçbir zaman yapmamalıydım. Kafamı iki yana salladım. Şu an Emir'i hiç olmadığı kadar iyi anlıyordum, hayal kırıklığı böyle bir şeydi demek ki. Sevdiğin insandan hiç beklemediğin bir anda yediğin ağır darbe canını bu kadar acıtabiliyormuş demek ki.

Ellerimi yüzümden çektim. Tam karşımda dans eden öğrencilere sanki bu onların suçuymuş gibi engel olamadığım bir nefretle bakmaya başladım. Mekâna ilk giriş yaptığımda Mert burada da beni rahat bırakmamış, yanımda bitmişti saniyesinde. Biraz boş boş konuştuktan sonra bize içecek alacağını söyleyip yanımdan gitmişti ve garip bir şekilde onu bir daha görmemiştim. Emir'i beklemekle meşgül olduğumdan onun nerede olduğuna kafa yormamıştım.

GECE SAÇLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin