19. KARAKOL

2.7K 214 156
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım. 

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Keyifli okumalar.<3

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19.BÖLÜM: "KARAKOL"

Alparslan, banyodan yaklaşık 20 dakika sonra çıkmıştı. Üzeri giyinikti, aynanın karşısına geçerek saçlarını düzeltti. Benim içim içime sığmıyordu. Bu adam sonunda hak ettiği yere gidecekti. Utanmasam şuracıkta hayal çekeceğim. Yada göbekte atabilirim.

"Kalk gidiyoruz." Dediğinde kaşlarımı çattım. 

"Nereye gidiyoruz?" Dedim, Alparslan benim olduğum tarafa döndü. 

"Eve." Dedi ve şifonyerin üzerine bıraktığı telefon ve cüzdanını cebine koydu. Bende çantamı koluma taktım. 

Alparslan önden bende arkadan odayı terk ettik. Danışmaya ilk girdiğimizde parayı verdiği için sadece anahtarı verip, otelden çıkış yaptık. Alparslan'ın adamı olduğu tahmin ettiğim kişi arabadan indi, Alparslan'a anahtarı verdi.

"Eyvallah." Dedi, Alparslan. 

Arabayı açtı, sonrasında bana baktı binmem için. Bende kapısını açıp, içerisine bindim. Alparslan da bindikten sonra arabayı çalıştırdı. 

Bu gece her şeyin bittiği gece, her şeyin açıklığa kavuşacak gece olacak.

Camdan dışarıya baktım, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Çünkü eve gelmiştik. Alparslan el frenini yukarıya doğru çekti. 

"Benim eve gidiyoruz." Verdiği emir ile kapımı açtım. Zaten bundan sonra son görüşüm olacak o yüzden istediklerini yapıyorum sansın. Alparslan hızlı bir şekilde evine girdi bende onun arkasından içeriye girdim. 

"Kendine başka bir ev bul. Ben o adamları halledeceğim, git ve bu olayları unut. Ne sen beni tanıdın, nede ben seni." Alparslan'ın sözü ile şaşırmış gibi yaptım. 

"Ben evi çok sevmiştim." Dedim, Alparslan sinirlice suratıma baktı. 

"Güzel bir dille evimden git diyorum. İlla kovmamı mı istiyorsun?" Kaşlarımı çattım.

"Ne kıymetli evin varmış!" Dedim, Alparslan da aynı benim gibi kaşlarını çattı.

"Bela falan mısın sen? Git derim gitmez, kal derim kalmaz, yapma derim yapar, otur derim oturmaz, kalk derim kalkmaz, ye derim yemez, yürü derim yürümez." Söylediği cümle komiğime gitse de gülmedim.

"Yaparım öyle şeyler." Dedim, ve imâlı bir şekilde baktım.

"Lafı kaynatma hadi toparlan ve çık." Dedi, gözlerimi devirmeden duramadım.

GİZEMLİ | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin