Sakura gaiden ❀ Sakura Haruno

asuka'nın geçmişi: bölüm 1

FLASHBACK:

 ben asuka haruno. şuan da altı yaşımdayım. sırtımda ne olduğunu bilmediğim bir işaret var. nedense herkes benden nefret ediyor. bazı çocuklar beni görünce korkup kaçıyor. bazı çocuklar ise benimle alay ediyor ve beni dövmeye çalışıyorlar. büyükler ise beni azarlayıp duruyor. geçenlerde dondurma alacaktım ama adam beni görünce sinirlenip, "dondurmalar insanlar iindir! şeytanlar için değil!" demişti. tabi ağlamıştım buna karşılık. neden herkes bana şeytan diyor hiçbir fikrim yok. ben herkes gibi bir insanım. şeytan felan değilim. neden bunu anlamıyorlar ki? eğer şeytan olsaydım sanırım boynuzlarım olurdu ve kırmızı renkli felan olurdum. ya da kötülük yapardım. 

yolda giderken bir kedi görmüştüm. aç ve çelimsizdi. yavaşça onun yanına gittim. tam kaçacakken onu hızlıca elime aldım. hafif havaya kaldırdım ve; "demek çok açsın ha? o zaman seni beslemeliyim." dedim kendi kendime. onu düzgünce tutup eve götürdüm. odama girdim ve kediyi yereye bıraktım. odanın kapısını kapattıktan sonra uygun bir ortam hazırladım ve kediyi alıp onu bir güzel temizledim. sonrada gidip ona yiyecek şeyler verdim. o kadar açtı ki hemen bitirmişti getirdiklerimi. tatmin olmayıp biraz daha yiyecek şeyler getirdim. kedi onlarıda bitirmişti.

asuka: şimdilik bu kadar yeter. devamının akşam yersin kedicik

buna karşılık kedi miyavlamıştı. 

asuka: bundan sonra sen benim kedimsin. ama sana bir isim de bulmak lazım...hımm, buldum! adın shiro olsun. ben asuka shiro. dediğim gibi sen artık benim kedimsin

shiro'yu alıp odama götürdüm. onu okşamaya başladım. 

asuka: biliyor musun shiro? herkes benim bir şeytan olduğumu söylüyor. ama ben bir şeytan değilim. insanım ben. beni bırakma olur mu?

shiro miyavlamıştı.

asuka: *tebessüm eder* heh, sanırım siz hayvanlar insanlardan daha anlayışlısınız

***

masada annem ve ben vardık. babamın işleri olduğu için bu akşam yemekte olmayacaktı.

asuka: şey... ben odamda bir kedi besleyebilir miyim anne?

akina: ...olmaz

asuka: ama neden? 

akina: bir sebebi yok. sadece evde kedi veya başka bir hayvan beslenmesini istemiyorum!

asuka: ama odamda bir kedi var. ve onu yıkayıp besledim de

akina: ne?! onu sokaktan getirmedim de lütfen!

asuka: sokaktan getirdim. ne yapayım çok açtı. dayanamadım

akina: uff, neyse ona son kez yiyecek bir şeyler verdikten sonra dışarıya sal! evde kedi veya başka bir hayvan istemiyorum!

asuka: ama...

akina: *ayağa kalkar* hemen ver yiyecek. ve dışarıya sal!

annem mutfaktan çıktı. 

suratımı asmıştım. ayağa kalkıp shiro'ya yiyecek bir şeyler götürdüm. sonrada annemin dediğini yaptım. istemeye istemeye onu dışarıya saldım. shiroya gitmeden önce; "merak etme shiro. seni her gün görmeye geleceğim. tek yapman gereken seni dün bulduğum yere gitmen. tamam mı?" dedim.

shiro gitmişti. kafamı eğip yavaşca odama girdim. kendimi yatağa attım ve tavana bakmaya başladım. shiro'yu bir şekilde evde beslemenin yollarını bulmalıydım. ama nasıl? pijamalarımı giyip yatağın içine girdim. shiro'yu görmek istiyordum. bu yüzden yarın olmalıydı. gözlerimi kapatıp kendimi uykunun o eşsiz kollarına bıraktım.

***

hızlıca kıyafetlerimi giydim. daha kimse uyanmamıştı. gizlice evden çıkıp dün shiro'yu bulduğum yere gittim. ama shiro ortalarda yoktu. 

asuka: shiroo!! shiroo!! neredeysen çık ortaya shiro!! ben asuka!! geldim senin yanına!! hadi oğlum çık ortaya!! (oha kafiyeye bak bee :D ben bunu bir yerlere not alayım en iyisi) 

hafif bir rüzgar esmişti. shiro yoktu. beni bırakıp gitmişti. ağlamaya başladım. 

asuka: hani beni bırakmayacaktın shiro? neden sen de herkes gibisin?!

göz yaşlarımı silip dalgin dalgın yürümeye başladım. shiro'da beni bırakmıştı. onun da diğerlerinden bir farkı yoktu. sanırım kimse benimle arkadaş olmayacaktı. ne yazık!

2 SENE SONRA:

sekiz yaşımdaydım. shiro meselesini unutmuştum. shiro'nun ya da bir başkasının benim  için önemi yoktu. olduğum yrden kalktım. planımı uygulayacaktım. odamdan çıktım. evde kimse yoktu. küçük kardeşim sakura haricinde. ben evde kalıp ona bakacaktım ama şuan daha önemli bir işim vardı. klan toplantısında konuşulanları dinlemekti. evden çıkıp bütün klan üyelerinin toplandığı yere gittim. kapının kenarında durup onları dinlemeye başladım.

-bu işi bir an önce bitirmeliyiz! zaten herkes ondan nefret ediyor! büyüdükçe olan biteni anlayacaktır ve içindeki nefrete mührü karşılık verecektir

aora: bizden ne yapmamızı bekliyorsunuz?

+açık değil mi aora?! asuka'nın yaşaması büyük br hata!!

akina: hak veriyorum! o mühürün başımıza bela olmasına izin vermemeliyiz!

mikura: haklılar abi! asuka'nın ölmesi lazım! yoksa ilerde başımıza açılacak beladan halk'ta etkilenebilir!

aora: yapacak bir şey yok yani!

-elbette yok!

aora: tamam! onu öldüreceğiz ama hemen değil!

mikura: ne demek hemen değil?!

aora: asuka on üç yaşına geldiğinde ölecek!

+sen delirdin mi aora? o yaşta zaten çeşit çeşit teknikler öğrenir!

aora: şuanda dediklerinizi duymuyorum! asuka on üç yaşına gelince ölecek!

sesler kesilmişti. 

aora: toplantı burada biter!

toplantı bitmişti. olduğum yerden hızlıca ayrıldım ve eve girdim. direk sakura'nın yanına gittim ve onu sevmeye başladım. beş dakika sonra annem, babam ve halam eve gelmişti. beni görünce suratları düştü. annem ve halam bana huzursuzca bakıyorlardı. babamsa acı dolu gözlerle bakıyordu. 

asuka: b-bir şey mi oldu?

aora: yok bir şey! hadi odana git! uyuma vaktin gelmiş

asuka: peki

odama gittim. pencereyi açıp dışarıya bakıyordum. 

asuka: dedikleri doğruymuş. evet belki şeytan olmayabilirim ama bana bir şeytanın mühürlenmesi beni şeytan yapar. ama şuanda zararsız bir şeytandım. yani şuana kadar. işler değişiyor artık. madem bir şeytanım, o zaman bir şeytana yakışan şeyler yapmalıyım. nede olsa herkes benden nefret etti. beni dövdüler, benden kaçtılar. dükkanlarına girdirmediler beni! şeytan bunları size ödetecek.

bu kadar insan beni redetti. oysaki onlara zarar vermeyebilirdim. daha bir şey olmadan kendilerince bir nefret ortamı yaratmışlardı. o an anladım her şeyi. artık benim için benden başka kimse yoktu. benim ilacım bendi. artık sürüden ayrılmış yalnız bir kurttum ben.