gözlerimi yavaş yavaş açtım. en son asuka denen kadın mührümü bastırmıştı. sonrasında zaten bayıldım. yavaşça her yere baktım. sadece ağaçları görüyordum. gözlerimi yukarıya doğru diktim. bu sasuke-kun'du. onun kucağındaydım. yorgun bir ses tonu ile;
sakura: asuka nerede?
sasuke: uyandın demek
olumlu olarak kafamı salladım.
sasuke: bıraktı bizi. ama bir dahaki sefere ne yapar bilemem
sasuke: nasıl o kadar güçlüydün anlam veremedim hala
sakura: mikotoko GA benimle konuştu. ilk karşılaşmamızdı. bana gücünü verdi. aslında istemedim ama ne yaptıysa bedenimi kontrolü altına aldı
sasuke: gücünün o kadar olduğunu sanmam. daha fazla güçlüdür
sakura: öyle. tam yüzünü göremedim. her yer karanlıktı
sasuke: sana ne yaptı nami?
sakura: ... boşver. asıl sana ne yaptılar. en son baygın haldeydin. nasıl uyandın?
sasuke: baygın değildim. numara yapıyordum sadece
sakura: O_O a-anlıyorum
mükemmel! sasuke-kun söylediğim her şeyi duydu! of yaa! ne yapacağım ben?! en iyisi bozuntuya vermeyeyim!
sakura: yaran var mı? iyileştirebilirim
sasuke: var. ama iyileştirmene gerek yok
sakura: sen bilirsin
inanamıyorum ya! onun için o kadar şey yaptım. nami'nin zulmüne katlandım. adam gelmiş soğuk soğuk konuşuyor benle! onun için söylediğim şeyleri de duymasına rağme
kafamı hafiften eğdim. kırılmıştım. fazla kırılmıştım. hala bana karşı soğuktu. tabi ben aiki değilim ki. bu çok normal.
sakura: indir beni. kendim koşabilirim
beni kucağından indirdim. sonra koşmaya başladık. arada bir dengemi kaybedip düşecek gibi oluyordum ama sasuke-kun'a muhtaç olmamak için direniyordum. sasuke-kun durmuştu.
sasuke: bizim kaldığımız yerin tam olarak nerede olduğunu biliyor musun?
sakura: hayır
sasuke: bilmiyorsan sen nasıl buldun kaleyi?
sakura: zeo getirdi
sasuke: neyse. devam edelim. bulurus herhalde
sakura: peki
tekrar koşmaya başladık. sahi nasıl bulucaktık bizim yeri merak ediyordum.
3 SAAT SONRA:
sasuke: uygun bir yer bulup kamp yapmak zorundayız
sakura: benim için sorun yok
biraz etrafı araştırdıktan sonra dere kenarında bir yere geldik. geceyi burada geçirecektik. sasuke-kun bir kaç tane ağaç dalı kırıp üstünde ateş yaktı. ateşin yanması bir şeyi değiştirmiyordu. hala soğuktu hava. sasuke-kun üşüdüğümü fark edince yanıma gelip kollarıyla beni sardı demeyeceğim çünkü böyle bir şeyin olması son derece imkansız. ateşe bakmaya başladım. geçmişime dair unuttuğum her şeyi hatırlamaya çalıştım ama işe yaramıyordu. merak ettiğim bir şey vardı. o gece rüyamda benimle kimin konuştuğunu merak ediyordum. yer hatırlamaca oyunu oyuyordu benle. ve beni götürdüğü yerde her yer yangın içindeydi. o çığlık sesleri tekrardan kafamın içinde yankılanmaya başladı.
kafamı ateşten çevirip akan suya bakmaya başladım bu kez. ateş ve su. ikisi de birbirinin zıttıydı. siyah ve beyaz, aydınlık ve karanlık gibi. ben ve sasuke-kun gibi. dizlerimi kendime çektim. merak ediyorum da, sasuke-kun benim için ne düşünüyordu nami ile savaştığım sürede. numara yapmıştı ve olanları göremese bile sesleri duymuştu.
bakışlarımı sasuke-kun'a çevirdim. ateşe bakıyordu. oturduğum yerden kalkıp suyun yakınına gittim. iki elimle suyu hareket ettirmeye başladım. iki tane, sudan, küçük halkalar çıkmıştı. onlarla oynamaya başladım. su halkalarını ordan oraya gezdiriyordum gözümün önünde. bu teknik harikaydı. ilk defa böyle bir şey görüyordum. iyiki de öğrenmişim bunu. su halkalarıyla biraz daha oynadıktan sonra geri ateşin yanına gittim. sasuke-kun uyuya kalmıştı. dere kenarında olduğumuz için biraz balık tutabileceğimi düşündüm. tabi jeton sonradan düştü. hava karanlık olduğu için balık tutamazdım. ama ben de çözüm bitmez. su dansı: kaboon tekniğimi kullanarak balık yakalayabilirdim. az önceki gibi sudan halkalar çıkarmak yerine koca bir su kütlesini çıkardım. derdeki sular dağdan geliyordu. bütün suları çıkarmaya çalışsam bile bu imkansızdı. düşündüğümü yaptım. ama nedense bir anda bütün su her yere dağılmaya başladı. çok fazla suyu çıkardığım için kontrolü elime alamamıştı. koca su kütlesini kontrol etmeye çalışıyordum ama imkansızdı. ben ne olduğunu anlamadan su kütlesi her yere dağıldı. bütün su her yeri ıslatmıştı ve her yere sıçramıştı. yanan ateş sönmüştü. su kütlesinin içinden bir sürü balık çıkmıştı ve balıklar her yere düşmüştü. en kötüsüde sasuke-kun ful ıslanmıştı ve uyanmıştı. su ile ıslanır ıslanmaz irkilip kalkmıştı. son baktığı yer benim bulunduğum yer oldu.
sakura: ...WAAAAA!!! YAPMAK İSTEDİĞİM BU DEĞİLDİ!! O_O
sasuke: neler oldu burda?!
sakura: acıktım. balık yakalamak için kaboon'u kullandım. ama koca su kütlesini kontrol edemedim
sasuke: kaboon ne?
sakura: su ile yapılan bir teknik. su dansı yani
sasuke: bu tekniği kullanmak yerine beni uyandırabilirdin
sakura: ne yapim? uyuyordun, uyandırmak istemedim
sasuke: neyse boşver. yerdeki balıkların bazılarını alıp temizleyelim. sonra pişirip yeriz
sakura: tamam
sasuke-kun'un dediği gibi yerdeki balıkları alıp birlikte temizledik. sonra ateş yakıp pişirdik. sonrada yedik. açlığım gitmişti sonunda. sasuke-kun ıslandığı için üstündekini çıkarmıştı kuruması için. benim yüzümden üşütecekti. işi bittikten sonra tekrar uyudu. o uyur uyumaz yanına gittim. sırtındaki ve karnındaki yaralara baktım. bana yaptıklarının aynısını ona da yapmışlardı demek. uyuması işime gelmişti. yaralarını medikal ninjutsum ile iyileştirdim. daha sonra yakından suratına baktım biraz. suratı özenle yaratılmıştı sanki. hayranlıkla onu izledikten sonra kendi yerime geçip uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakura gaiden ❀ Sakura Haruno
Fanfictionsakura haruno pembe saçlı yeşil gözlü güzel bir konoha kunoichisidir (bayan Ninja). sasuke uchihanın köyden gitmesiyle takım arkadaşı naruto ve hocası kakashi hatake ile uzun süredir sasuke'yi aramışlardır. ancak sasukeyi bulamamışlardır. bir gün ev...