"üzgünüm"

875 60 24
                                    

 arkadaşlar biliyorum bayağı üzüleceksiniz belkide sinirleneceksiniz ama size kötü bir haberim var. hikayeye ara vermek zorundayım. bu bölüm veya yarın ki bölüm yazacağım son bölüm olabilir çünkü okullar açıldığında internetle bütün bağlarım kopacak.( final yapmayacağım tabikide sasusaku olmadan final yapmam)  yb için yaz tatilini beklemek zorundasınız. gerçekten çok üzgünüm böyle olmasını istemezdim :(

gözlerim kapanmıştı. ve tekrar karanlık.  ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordum. mikuraya bunları yaşatmaya kesinlikle hakkım yoktu. en kötüsü şeyden biride naruto'nun bunu er geç öğrenecek olmasıydı. sasuke-kun'un gidişinden sonra benim gitmem muhtemelen onu iyice çökertmişti. benim öldüğümü öğrenmesi onu bitirirdi. onun yüzünü, diğerlerinin yüzlerini göremeden ölmüştüm. bu çok acı vericiydi. 

♦♦♦

sakura: bu kez güçlerini düzgünce ver!! verdiğin güç bir işe yaramadı! bir de en güçlü ejderhasın!!

mikotoko GA: üç ay antrenman yaptın. sonucunun bu olacağını bilemezdim! hem güçlerimi istemiyordunda. o mor halkalar olmasaydı şu anki durumun çok önceden gerçekleşmiş olurdu!

sakura: bunları konuşmanın anlamı yok! ölmemek zorundayım!! bana adam akıllıca güçlerini ver!! hem düşmanınmış vermithor, onu yenmek hoşuna gider herhalde!

mikotoko GA: son kez veriyorum gücümü. ikimizinde chakrası yavaş yavaş azalmaya başlıyor!

sakura: sen ver de ben hallederim chakrayı!

mikotoko GA: tamam!

♦♦♦

gözlerimi açabilmiştim. bu kez kurnaz ejderha bana gücünü tam vermişti. kendimi az önceye göre tam enerjik hissediyordum. hareket edip dışarıya çıkmak için yukarıya doğu yüzdüm. temiz havayla karşılaşır karşılaşmaz derin bir nefes aldım. sonrada tırmanarak yukarıya çıktım. çıkar çıkmaz kendimi inceledim. tırnaklarım uzamıştı. dişleriminde keskinleştiini hissedebiliyordum. en dikkatimi çeken şey ise saç rengimin biraz daha açıldığı. gözlerim doruku olmuştu. gelen kükreme sesiyle kendime geldim. o hayvanın mikuraya ve diğerlerine zarar vermesine göz yummayacaktım. ölme işini de kabul edemezdim. son kez karnımdaki yaraya baktım. maalesef iyileşemiyordu. azıcıkda acıyordu ama benim öfkem çok daha kötüydü. koşmaya başladım. normalinden çok daha hızlıydım. sanki vücudumu ben değilde başka biri hareket ettiriyormuş gibi önümdeki ağaç dallarını vb. engelleri umursamadan hızlıca koşuyordum. sonunda savaş alanına gelmiştim. ama hiç birinin beni görmemesini sağladım. vermithora arkadan saldıracaktım. dediğimide gerçekleştirebilirdim çünkü arkasına gelmiştim. şimdi ise yapmam gereken tek şey vermithorun sırtına çıkıp gözlerini yaralamaktı. etrafımdan yine halkalar çıkıyordu. ilkinde mor renkte olan halkalar git gide siyahlaşıyordu. chakra rengi normalde mavi iken benimki şuan siyahtı. aklımda tek bir şey vardı. oda vermithoru öldürmek. kimin ne dediğini veya yaptığına aldırmadan hareket edecektim.

ağaçlardan birinin tepesine çıktım. beni fark etmemişti. mikura ile savaşıyordu çünkü. mikuranın yaraları vardı. bunu ödetecektim vermithora. kesinlikle kazanmak zorundaydım. 

sakura: heyy!! koca ejderha, gel de kendi seviyendekiler ile savaş!! 

vermithor arkasını döndü. beni gördüklerinde hepsi şaşkınlıktan ölmek üzereydiler.

sakura: senin kadar güçsüzünü görmedim yeminle! o kadar güçsüzsün ki beni öldüremedin hala! bak, dimdik ayaktayım. hemde çok daha güçlüyüm! sıkıysa beni tekrar o uçuruma fırlat! tabi ben yine yenilecek gibi olursam

vermithor: ...seni bacaksız!! ölmen gerekirdi!!

sakura: tanrının işine karışma budala ejderha!! mikuranın başına bir şey gelmiş olsaydı çok daha sert olurdum!

mikura: y-yaşıyorsun!

sakura: geri çekil mikura! bu kez çok sertim!!

vermithor: sert ha! gel de belanı gör geri!! bacaksız şey seni!!

etrafımdaki halkaları dahada kalınlaştırdım ve büyüttüm. elimde kara bir chakra topu çıkartım. sonra aklıma gelen fikir ile sinsice güldüm. 

sakura: ryujin no kami no chikara!! (ejder tanrısının gücü)

kara halkalar iyice artıp ejderha şeklini aldı. hemen arkamdaydı. gebereceksin bakışları atarak gülüyordum. kollarımı yukarıya doğru uzattım ve siyah chakra topunu tekrar çıkarttım. bu yaptığım şeyle gücümü ikiye katlamıştım. siyah halkaların yaptığı ejderha mikotoko GA'yı temsil ediyordu. elimdeki chakra topu git gide büyümeye başladı. vermithorun ağzında yaptığı top gibi şeyi ben de yapacaktım. 

vermithor: hayra alamet gözükmüyor! kız iyice ciddileşti! bir şekilde onu yenmeliyim. ya da alanı terk edip gitmeliyim!

top sonunda son halini almıştı. bayağı büyüktü. 

sakura: bu son saldırım olucak! seni kesinlikle öldüreceğim!! kaçamazsın bu saldırıdan!

vermithor: shadoboru!! (gölge top)

onun topuda benimkiyle aynı boyuttaydı. 

vermithor: bu işe bir son vereceğim!! yeterince vaktimi aldın zaten!

sakura: o zaman...

vermithor-sakura: gel!!

halkalardan ejderha kaybolup akiradaki gibi ejderha kanatı şeklini aldı. sonra havaya çıkıp yaptığım kara chakra topunu tek elime alıp kolumu ileriye doğru uzattım. vermithorda kolunu ileriye doğru uzattı. birbirimize doğru uçtuk. ve... gölge top ile kara chakra topunu çarpıştırdık. gölge topu itmeye çalışır gibi ilerlemeye çalışıyordum. vermithoru yenmek içindi bu. oda aynısını yapıyordu. normalde ejderha olduğu ve boyutlarımızın farklı olmasından dolayı beni kolayca fırlatabilirdi ama yapamıyordu çünkü şuan bendede ejderha gücü vardı ve bu güç sayesinde beni alt etmesi zorlaşmıştı. 

sakura: SHANNAROOO!!!!!!

vermithor: GEBER İNSAAANNNN!!!!!

ikimizinde gözünün önünde bir anda bir aydınlık oldu. her şey beyazdı. ardından büyük bir gürültü koptu. sonra ışık dağıldı. yaptığımız şey o kadar şiddetliydi ki, ağaçların çoğu yerinden çıktı. her şey bitmişti. bende yere düşmüştüm. ayağa kalkıp etrafa baktım. vermithor yoktu. ölmüştü sanırım. kara halkalar yok oldmuştu. tırnaklarım normal uzunluğuna dönmüştü ve saçımda normal rengini almıştı. gözlerimde tekrar yeşil oldu. 

ne olduğunu anlamadan mikura direk bana sarıldı. 

mikura: *ağlayarak* beni ne kadar endişelendirdiğinin farkında mısın?!

sakura: ...üzgünüm. seni bu zamana kadar hep endişelendirdiğim için çok özür dilerim! ormanda bir şeyler olduğunu sezince gitmek zorunda kaldım

mikura: artık sana güvenemem. az kalsın ölüyordun. hala nasıl ayakta duruyorsun merak ediyorum!

sakura: artık sözünü dinleyeceğim. yemin ederim

onun sarılmasına karşılık verdim. birbirimizden ayrıldıktan sonra hep beraber geri kyoko-san'ın evine döndük.

Sakura gaiden ❀ Sakura HarunoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin