Abim kapıyı kapatıp içeri girmişti!
Şaşkınlıkla oraya bakıyordum. Yiğit’e dönüp “Sende gördün değil mi?” diye sordum.
Elini ensesine atıp “Evet.” dedi sesine yansıyan şaşkınlıkla.
Kızmasını beklerken hiçbir şey demeden içeri girmişti.
Yiğit “Sorun olacaksa konuşayım?” diye benim için endişelendiğinde ona dönüp gülümseyerek “Yok hallederim ben. Hadi sen git artık, abimin şansını daha fazla zorlamadan.” dediğimde başını sallayıp "Tamam gideyim.” dedi isteksiz bir sesle.
Gözlerime derince bakarak “Canın hiçbir şeye sıkılmasın, gerekirse abinin karşısına geçer aşığım kardeşine derim,” saçımı, kulağımın arkasına yerleştirip “Çok aşığım derim,” gülümseyip “Gerekirse onun için ölürüm derim.” deyip elimi dudaklarına götürüp öptü.
Geri çekilip “Gir hadi içeriye, üşüme daha fazla.” dediğinde girdiğim hipnozdan çıkıp “Olur gireyim ben.” deyip geriye doğru adım attım.
Ceketi gösterip konuşacakken araya girip “Sende kalsın.” dediğinde kabullenip ona arkamı döndüm.
İçeriye girmeden önce tekrar dönüp “İyi geceler.” dedim.
Gülümseyerek “Seninleyse, geceler hep iyi.” dedi güzel bir tınıyla.
İçeri girip kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslamış yüzümdeki gülümseme ile cekete bakıyordum.
Kendime gelip hızla odama çıktım.
Kapıyı açtığımda yatağımda oturan Yavuz abimi görünce gerginlikle dudaklarımı dişledim.
Yanındaki boşluğa vurup “Gelsene güzelim.” dedi.
Sinirli olmadığına içten içe sevinip ceketi yatağa bırakıp yanına oturdum. Utandığım için yüzü hariç her yere bakıyordum.
Çenemi nazikçe tutup kendisine bakmamı sağladı. Şefkatle bakan gözlerini gözlerime değdirip “Utanma benden abicim.” dedi.
Gözlerimi kaçırıp kısıkça “Kızdın mı bana?” diye sordum.
Ellerimi, ellerinin arasına aldı. “Ben sana asla kızmam. Küçüklükten beri yaptığın her şeye, kararlarına saygı duydum. Ben senin abinim, hayatını yöneten, hayatına karışmaya hakkı olan biri değilim,” saçımı okşayıp “Kendi kararlarını verebilecek bir yaştasın. Aşık olmak, sevmek utanılacak bir şey değil.” itiraz edecekken gülüp “Değilim diyeceksin biliyorum, benim inatçı kızım. Ben senin her kararında, her anında yanında olacağım. Senin kılına zarar gelmesin diye her şeyi yaparım, her şeyi. Bunun için endişeli olacağım, korkacağım ama buna asla izin vermeyeceğim,” alnımdan öpüp geri çekildi. “Sana güveniyorum bebeğim.” deyip içten bir şekilde gülümsedi.
Kollarımı abimin beline sarıp başımı göğsüne koydum.
“Seni çok seviyorum abi. İyi ki benim abimsin, iyi ki.” dedim titreyen sesimle.
Böyle bir abim olduğu için çok şanslıydım.
Geri çekilip yanağımdan öptü. “Ayvaz için aynı şeyi söylemeyeceğim. Sanırım o, biraz zorlayacak.” dedi gülümseyerek.
Gülümseyip “Kıyamaz o bana.” dedim kendimden emin bir şekilde.
"Yiğit'in kulaklarını çekebilirim biraz. Anlasın canımı üzmemesi gerektiğini," dedi. Yataktan kalkıp “Hadi uyu güzelim, geç oldu.” deyip saçlarımın arasına öpücük kondurdu. Bende yanağını öpüp yatağın içine girdim.
Işığı kapatıp odadan çıktı. Yiğit’in ceketine uzanıp kokusunu içime çektim. Gülümseyerek gözlerimi kapattım. Telefona uzanıp aldıktan sonra Yiğit’e mesaj attım.
“Ceketine sarılıyorum, biraz üşüdüm de.” yazmıştım.
Çok geçmeden cevap vermişti.
Yazdığı şey ile gülümsedim.
“Bazen ceket olmak istersin.”
🌱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşeka Sarmaşığı
Teen FictionAşeka, bir ağacın veya bir başka bitkinin yanında topraktan çıkar ve ona sarılmaya başlarmış. Sarıldıkça o ağacın gövdesine yapışır ve zamanla o ağacın gövdesinde erir ve ağacın gövdesinde kaybolup gidermiş. Bazen de sarıldığı ağacı öyle sarar sarma...