Bölüm 36

3.2K 102 0
                                    

Bilmiyorum Toprak , Babamlar annem ne der?
Bak benim gelecek hafta Çarşamba günü finallerim var vermezsem bir sene daha okuyacağım hem seninde okulun var lütfen babanla konuş gidelim ne olur Ahmet .
Tamam güzelim konuşacağım .
Çok çok teşekkür ederim Ahmet .
Ne demek karıcım , dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu .
Iskeleye inerken Ahmet ağzında bir şeyler geveliyordu . En sonunda dedim .
Ne diyeceksin sen yarım saattir ağızında bir şeyler geveliyorsun?
Ya Toprak!
Efendim dedim bıkın bir şekilde .
Ben çocuk istiyorum .
Ne!
Duydun işte gözleri saçları bakışları sana benzeyen bir kız çocuğu istiyorum .
Ahmet saçmalama biz daha yeni evliyiz hem ben çocuk nasıl bakılır bilmem ki yani şey .
Tamam hayatım tamam korkma bende hemen demedim zaten .
Bir şey soracağım?
Evet .
Neden kız çocuğu sen aşiret ağasının oğlusun ve töre senden kız çocuğu değil erkek çocuğu ister .
Biliyormusun töre umurumda değil Toprak . Beni tek ilgilendiren sensin sen ve doğacak çocuklarımız .
Ahmet bunu dediğinde güldüm ve yanağını öptüm ,sonrada
Hadi odaya çıkalım çok yoruldum . Dedim oda beni başı ile onaylayıp yavaş adımlarla odamıza çıktık . Odaya girer girmez kendimi yatağa atıp uykuya bıraktım .

Sabah saat birde uyanmıştım ve kahvaltıyı kaçırmıştım bu yüzden kendime lanet edip hemem bir banyoya girdim güzel bir Duştan sonra kendimi tekrar yatağa girdim kendimi çok yorgun hissediyordum , sonra odaya Ahmet girdi , hemen yanıma gelip anlımı öptü .
Neden beni uyandırmadın canım?
Çok güzel uyuyordun kıyamadım , eğer açsan hemen bir şeyler söyleyim .
Canım bir şey istemiyor aşkım .
Peki canım .
Ahmet kalkıp televizyonu açtı o televizyonu izlerken bende uyumaya çalıştım ve uyudum .
Kalktığımda saat dokuzdu ve ben kendimi hala yorgun ve hasta hissediyordum , o yüzden gene yataktan çıkmadım Ahmet'te koltukta uyuya kalmıştı . Sonra bende elime kitabımı alıp okumaya başladım kitap okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım , Ahmet'te uyanmış bana bakıyordu .
Hadi aşağı inelim bütün gün odadaydın hava al biraz . Dedi
Bende onu başımla onaylayıp üstümü giyindim ve sahile indik , deniz biraz daha iyi gelmişti biraz daha dolandıktan sonra Ahmet'le Restauranta gittik güzel bir yemekten sonra , biraz daha sahilde yürüdük ve odamıza çıktık . Odaya girdiğimizde Ahmet belime sarılıp
Uykun var mı?
Hayır bugün çok uyudum , dedim .
O zaman dedi ve çarpık bir şekilde gülümsedi .
Hayır Ahmet ya kendimi çok yorgun hissediyorum .
Ben alırım o yorgunluğu dedi ve belimden tutup beni kendine çekti , ona karşı koymak istemiyordum çünkü bende istiyordum .
--
Sabah erkenden kalkıp aşağı indik güzel bir kahvaltı yaptık yarın Mardin'e dönüyorduk ve ben Bodrum'u çok özleyecektim , bütün günümüzü Deniz'de geçirdik akşama doğru otelden çıkıp Bodrum'u gezdik , gerçekten çok güzel bir şehirdi . Biraz daha gezdikten sonra akşam yemeğini yiyip , odamıza çıktık ikimizde güzel bir duş alıp yarın giyeceğimiz kıyafetleri hazırladık . Sonrada bavulu topladık . Ve kendimizi uykunun huzurlu kollarına bıraktık .
-
Sabah otelde kahvaltımızı yapıp çıktık . Havaalanına geldiğimizde görevlilere bavulları verip uçaktaki yerimizi aldık , her zamanki gibi ben cam kenarına oturup Kulaklıklarımı taktım , Ahmet'te uyudu . Mardin'e indiğimizde buraları hiç özlemediğimi fark ettim ve Ahmet'in elini tuttum görevlilerde bavulları arabanın bagajına koydu , uçağa binmeden önce arabayı havaalanına yakın bir yere park etmiştik . Hemen arabaya binip eve gittik , saat dörttü , latife hanım bizi görünce daha doğrusu Ahmet'i görünce çok sevindi , ikimizde kap kara olmuştuk .
Latife Hanım'da dayanamayıp .
Sizi beyaz gönderdim siyah aldım . Dedi .
Onun bu cümlesine gülerek karşılık verdim ve odama çıktım .
Ahmet?
Efendim prenses
Şey babanla konuşacakmısın.
Neyi?
İzmir meselesini iste .
Yemekte konuşacağım .
Peki .
-
Yemekte kimsenin ağzını bıçak açmıyordu , Ahmet bu sessizliği bozup .
Baba?
Efendim oğlum?
Seninle konuşmam gereken önemli bir mevzu var .
Nedir?
Toprak ve ben izmire gitmek istiyoruz , ikimizde okulu bitirmek zorundayız .
Hakan bey biraz düşündükten sonra aslında İzmir'deki şirketlerin başına biri geçmeli yabancı birine bu görevi vermektense sen git hem şirketle ilgilen hem okulunu oku . Dedi , çok sevinmiştim . Latife hanımın ise suratı çok asıktı ve sinirliydi . Sonra Hakan bey .
Ne zaman gideceksiniz diye sordu.
Ahmet'te yarın baba , dedi hemen latife hanım bu kadar çabuk mu dedi . Ahmet'te toprağın finalleri var anne , dedi ve konuyu kapattı . Latife hanım ise kulağıma yaklaşıp sen buraya geldiğinde seni sevmeye başlamıştım ama şimdi benden oğlumu alıyorsun senden nefret ediyorum Toprak hanım ve oğlumu benden almanın cezasını ağır ödeyeceksin .

TÖRE!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin