Sabah kalktığımda Nazlı kahvaltı hazırlıyordu bugün okula gidip etüt alacaktım ve bu kıyafeltlere asla okula Gidemezdim , o yüzden Nazlı ile kahvaltı yaptım taksi çağırdım ve eve gittim sessiz adımlarla eve girdim . Ahmet koltukta yatıyordu , bi melek gibi uyuyordu . Hemen yukarı çıktım saçlarımı düzleştirdim , Jean ve gömlek giydim . Tam evden çıkacaktım Ahmet arkamdan bağırdı .
Toprak .
Efendim?
Nereye?
Etütüm var okula gidiyorum
ben bırakırım seni .
Salona gidip ona baktım yeni uyandığı için soluk gözlerle bana bakıyordu.
Gerek yok teşekkür ederim dedim . Ve evden çıktım bugün dört saat geri kaldığım derslerden etüt aldım , eve gitmek için tam taksi çağıracaktım . Okulun karşında beni bekleyen Ahmet'i gördüm kahretsin çok tatlıydı ve bütün kızlar ona bakıyordu .
Gelmene gerek yok tu ben kendim gelebilirdim.
Gelmek istedim ve geldim dedi gülerek .
Peki o zaman teşekkür ederim.
Eve geldiğimizde hemen derse oturdum önce tekar yaptım ardından kitapta altını çizdiğim önemli yerleri ezberledim sonra da test çözerek noktayı koydum . Kurt gibi açtım ve mutfaktan mis gibi kokular geliyordu . Mutfağa girdiğimde Ahmet'i salata yaparken gördüm .
O Ahmet bey kolay gelsin .
Teşekkür ederim toprak hanım .
Bu yemekleri sofrayı neye borçluyuz acaba?
Bütün gün ders çalıştın birde yemekle uğraşamanı istemedim . Dedi gülerek
Allahım gülerken ne kadar yakışıklı oluyordu .
Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim ama ..
Ama gerek yoktu diyeceksin değil mi?
Evet yani şey
Bana neden böyle davranıyorsun Toprak! Ne yaptım ben sana?
Ya yanlış anladın .
Hayır yanlış falan anlamadım sürekli bana karşı mesafeli davranıyorsun , kısa kısa cevaplar veriyorsun görmüyorsun seni mutlu etmeye çalışıyorum ama sen .
Ben ne?
Sen çok bencil davranıyorsun Toprak bak anlıyorum hayatın mahvoldu Okulu'ndan burada ki hayatından oldun ama benim elimden bir şey gelmez gelemez töreye karşı gelemem , üzgünüm ama sen bana bende sana alışmak zorundayız .
Ahmet beni tamamen yanlış anladın. Ben sana böyle birşey demek istemedim .
Tamam Toprak ben anladım anlayacağımı . Haydi geç yemeğe .
Ahmet çok güzel bir mercimek çorbası ve makarna yapmıştı . Benden güzel yemek yapıyordu . Yemeğimizi yedikten sonra mutfağı topladım Ahmet'in ağızını bıçak açmıyordu durumu fazla abartmıştı . Ama bir şey Demek istemiyordum , mutfağı topladım ve biraz daha ders yapıp uyudum .
Gece kalktığımda su içmek için aşağı inecektim . O sırada Ahmet biri ile konuşuyordu .
Ne Mardin'e mi geliyorsun? Çok sevindim güzelim ne zaman? Bir hafta sonra demek çok sevindim prenses .
Prenses mi? Güzelim mi? Bu da ne
şimdi?
