Bölüm 20

4.3K 125 1
                                    

Ahmet sinirlenmişti , bunun belirtisi olarak boynunda ki damarlar çıkıyordu . Gözleri kıpkırmızı olmuştu .
Bir an bana dönüp ;

Peki sen o herife karşı bir şey hissediyormussun?
Hayır ondan nefret ediyorum , bak Ahmet bunu sana kavga et diye demiyorum lütfen yanlış anlama . Ama
Korkuyorsun .
Evet korkuyorum .
Neden? Eski sevgiline bir şey olur diye mi?
Hayır onun için değil , sana bir şey olur diye korkuyorum .
Inanayım mı?
İnan .
Peki haydi kalkalım o zaman .
Tamam .

Arabaya bindiğimizde Ahmet birileri ile konuşuyordu , en son duyduğum konağın önünde üç tane adam beklesin bende geleceğim . Sözüydü .
Şimdi anlamıştım Berk'e konağa gelirse diye adam tutmuştu ama buna gerek yoktu çünkü Berk'e bana zarar vermezdi .

Ahmet adam tutmana Yada senin gelmeme gerek yok , ben kendimi korurum .
Öyle bir şey yok Toprak sen benim nişanlımsın ileride karım olacaksın seni korumak benim görevim .
Hayır değil !
Evet öyle !
Kavga etmek istemediğin için sustum ve Arabadan indim . Eve gider gitmez kimseye görünmeden odama çıktım hemen bir duş aldım , çıktıktan sonra saçlarımı ördüm ve ders çalışmaya başladım . Ders çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım , saat dokuza geliyordu . Tam yatacekken dışarıdan bağırtılar geliyordu , camdan baktığımda Ahmet berkeyi dövüyordu . Hemen Konak'tan çıktım ve onları ayırdım Berk'e gerçekten vasat haldeydi dudağı ve kaşı patlamış yüzü ise kan içindeydi . Yavaş adımlarla bana yaklaştı Ahmet ise ikimizede çok dikkatli bakıyordu .
Berk'e bak beni rahat bırak tamam mı? Seni istemiyorum senden nefret ediyorum hem sen ne kadar yüzsüz bir insansın ya beni aldattın hala utanmadan karşıma çıkıyorsun .
Bak toprak ben seni aldatmadım hande zorla dudaklarıma yapıştı hem öyle olsa o akşam seni evime neden çağırıyım?
Evet haklıydı ama ben berkeyi sevmiyordum ve Buda benim için iyi bir bahaneydi .
Olabilir ama ben evleniyorum ve çok mutluyum , Ahmet'i çok seviyorum . (Umarım Ahmet bu yalana inanmadı) .
Gel hayatım . Dedim ve yanıma çağırdım elimi uzattığım da önce şaşkın bir şekilde yüzüme baktı sonra elimi tuttu . Berk'e ise
Saçmalama toprak ! Bu ağa müsvettesi ile evlenmeyeceksin değil mi?
O sırada Ahmet girdi ve
Benimle böyle konuşma pişman olursun şimdi uza dedi . Berk'e ise bi burada bitmedi toprak dedi ve gitti . Tam Ahmetten ayrılacaktım belimden tutup beni kendine çekti , aramızda mesafe yok denecek kadar azdı . Pişkin pişkin gülüp
Demek beni çok seviyorsun dedi .
Hayır ! Sadece berkeden kurtulmak için yalan söyledim.
Öyle mi?
Evet öyle .
Tamam öyle olsun bakalım dedi . Ama hala bana sarılıyordu , sonunda onun kaslı kollarından ayrılıp konağa gittim . Nazlıyı aramam gerekiyordu , hemen aradım oda Mehmet'in yanındaymış .
Nazlı nasılsın?
Iyiyim canım sen?
Bende iyiyim? Şey musaitmisiniz?
Evet tatlım .
Nazlıya olan herşeyi anlattım , o ise şoka girmiş olmalı telefona cevap vermiyordu . En Son Nazlı diye cırlayınca .
Ne var be , şaşırdım . Dedi .
Canım ben hafta sonu Mardin'e gelmeyi düşünüyorum evlilik falan sana yardım ederim mehmette gelecek okuldan izin aldık . Dedi
Gelin canım benim içinde iyi olur dedim , kapadım . Şuan sadece uyumak istiyordum . Ama uyuyamadım çünkü telefon çalıyordu . Arayan Ahmetti .
Alo?
Toprak
Efendim Ahmet.
Nasılsın?
Iyiyim sen?
Bende az önce annem aradı , seni ve aileni konağa yemeğe davet ediyor .
Peki olur .
Iyi gecele prenses .
Iyi geceler Ahmet .

--
Sabah kalkar kalmaz telefonuma baktım . Girdiğim sınavın sonuçları telefona mesaj olarak gelecekti . Ama mesaj falan yoktu . Elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirip aşağı indim . Kahvaltıya oturdum , bizimkilere latife hanımın bizi yemeğe çağırdıklarını söyledim . Babam nasıl seviniyordu . Kahvaltıdan sonra yukarı çıktım , biraz test çözdüm sonra da kitap okudum . Akşama doğru ne giyeceğime karar verdim . İspanyol paça bir pantolon ve gömlek . Saç örgülerimi açtım ve hafif bir makyaj yaptım , hazırdım . Tam o sırada telefon çaldı . Ahmet arıyordu
Prenses?
Efendim Ahmet
Eğer hazırsanız araba sizi almaya gelecek .
Evet hazırız .
Tamam , görüşürüz .

Gene Ahmet'e sert davranmıştım bu huyumdan nefret ediyordum , ama ne yapayım elimde değildi . Araba gelmiş olmalıydı , hemen aşağı indim bizimkiler arabaya binmişlerdi bile . Bende bindikten sonra yola koyulduk . Yaklaşık 20 dakika sonra büyükçe büyüğü çok büyük bir konağa geldik . Bizim Konak bunun yanında pehh . İçeriside dışı kadar güzeldi . Latife hanım ve Hakan bey bizi güler yüz ile karşıladı , hemen yemeğe geçtik . Yemeklerde çok güzeldi , yemek yerken latife hanım düğün konusu açtı . Şu güzel yemekleri boğazıma dizmişti .
E kızım düğün yeri nasıl olsun istersin?
Henüz erken değil mi latife hanım?
Hayır değil .
Benim bir okulum var latife hanım , Hakan beye de dedim ve evlilik konusunda aceleci davranmak istemiyorum , malum birbirimizi daha yeni tanıyoruz .
Ahmet , babam ve Hakan bey bana şaşkın şaşkın bakıyordu , sanırım bu güne kadar kimse latife Hanım'a karşı gelmemişti . Ama latife Hanım'da tuhaf olan bir şey vardı neydi bilmiyorum ama diğerlerinden farklıydı .

Yemekten sonra latife hanım çalışanlardan birine kahve yağdınız söyledi . Kahveler bir süre sonra geldi , Ahmet kahveyi alırken üzerine döktü ve yandı . O an gülmemek için kendimi zor tuttum , Ahmet ise hemen kalkıp odadan çıktı , neredeyse 20 dakika olmuştu Ahmet yoktu , latife hanım ise Ahmet'e bakmamı istedi , neden benden istiyorsun be kadın kalk kendin bak işte , Ahmet'in odası en üst katta koridorun sonundaymış . Kapıdan baktığımda Ahmet'in üstünde bir şey yoktu ve pantolonun kemerini bağlıyordu . Beni gördüğünde çarpık bir şekilde gülümsedi . Benim ise hormanlarım birbirine yapışmıştı . Ahmet ise bana gittikçe yaklaştı ve beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı .
Kısık sesime lanet edip . Ahmet bizi bekliyorlar dedim . Ahmet ise kulağıma yaklaşıp beklesinler dedi , dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve öptü , ona çok sinirlenmiştim ama basiretim bağlanmış durumdaydı . Itmek istiyordum ama itemiyordum o sırada kapı açıldı ve latife hanım bizi o şekilde gördü ...

TÖRE!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin