Ölümün Ucunda

16.Bölüm:Bomba

16.Bölüm:Bomba

Bölüme geçmeden önce lütfen aralarda yorum yapmayı unutmayın sizin düşüncelerinizi tepkilerinizi merak ediyorum her bölüm için geçerli :)

Köye 3km kala ejderleri durdurttum.
Telsiz mandalina bastırıp konuşmaya başladım"İlk inenler ön görüş alsın arkadan inenler arka görüş alın."
kapıyı açıp ilk ben inerken diğerleri de sırayla dökülüp mevki aldı her zaman tetikte olmak buna deniyordu.

Etrafta sorun olmadığı belli olunca ejderler uzaklaştı bizde bölünerek köye yürümeye başladık köy giriş çıkışları kapatılmış tuzaklanmıştı yani istihbarat bilgileri bu yöndeydi

Köyde ki adamları indirmiş depo olarak kullandıkları evleri aramaya başlamak için sessizce dörde bölünmüştük.

Selim kendi gurubuyla Kuzey tarafında. Ben kendi gurubumla Doğu da.
Ali ve gurubu Güneyde.
Ali'nin teğmeni ve gurubu Batı da olmak üzere ayrılmıştık.

Sinan ve Şahin benden iki adım uzakta kontrollü şekilde gelirken tek bir ses dalgası dahi çıkarmamaya dikkat ediyorduk.

Boynuma asılı olan silahın tetiğin kenarında elim her an herşeye beklentili olan ruh halimle tam olarak tetikteydim.

Elimle iki göstererek karşıda ki evin kenarlarını gösterdiğimde ikisi de kafa sallayarak o tarafa yöneldi her eve bu saat de baskın yapamayacağımız için önce camdan kontrol edecek ona bağlı olarak girecektik.

Evin kapısının iki yanında durduklarında Şahin in arkasını göstermesiyle oraya adımladım.
Pencereyi gördüğümde sessizce pencerenin yanına ilerleyip sırtımı duvara verdim anlık olarak pencere tarafında ki gözümü kenardan çıkardığımda el yapımı perde asılmış içeride yerde yer döşeklerinden yapılan yataklar ve içerisinde olan küçük çocukları gördüm.

Yaklaşık dört çocuk vardı üç kız bir erkek en büyüğü on üç olduğunu gördüğüm çocuklardan gözümü ayırarak etraflarını konrtol ettiğimde şüpheli birşey bulamamakla oradan ayrılıp diğer evleri aynı şekilde dolaştık.

Kirlenmiş sarı renkli bir gecekonduya daha aynı şeyi yaparken içeride ki mutfak ve tuvaletin aksine kapalı olan odanın da içerisine bakmak için diğer pencereye geçtiğimde odanın içerisini oturma odası gibi yaşam belirtisi yoktu herşey yerli yerindeydi.

Gözlerim odada bir defa daha dolandığında yatağı yerden ayıran ayaklardan dolayı yerde açılan mesafeye bakmak için eğildiğimde bir bokluk olduğunu anladım yerle yatak arasında ki mesafeyi yatak pikesi kapatıyordu ama yerde ki o kesitlik ve yükseklik az da olsa belli oluyordu.

Sinan ve Şahin'e işaret vermemle camdan görünmüş olabilmeme karşı temkinli şekilde pencerenin yanına geçerken yakamda ki mikrofonu tuttum.

Kapıdan biraz uzaklaşarak konuştum. "Şüpheli eve giriş yapıyoruz."Normalde söylemesem de olurdu emir komuta bende olduğu için söylemem gerekmiyordu ama görev de birlik olarak haraket etmemiz gerektiğini düşündüğüm için herkesin olması gerektiği kadar haberi olması taraftarıyım.

Sinan'ın meraklı gözleri bana döndüğünde pencereyi işaret ettim. "tehlikeli komutanım." demesine karşılık vermedim görevin her türlüsü tehlikeliydi ama bombayı kapıdan itibaren pencerelere de geçirmiş olabilme fikri aklımda dolaşıyordu Sinan'ın düşüncesi içeride gizlenen adam olabilmesiydi.

Tekrar mikrofonu tuttum
"Bombacılar nerdesiniz?" saniyeler içerisinde ses geldi "Sizden 1 kilometre kuzeydeyiz komutanım.

"Sizden iki buçuk kilometre uzaktayım komutanım."