37.Durum Değişikliği Bekleyişi

1.9K 106 51
                                    

37.Durum Değişikliği Bekleyişi

Koridorda tek duyulan ses ayağını yere belirli bir ritimle vuran Alpan'ın sesine Nermin hanımın ve ayakta ki iki kızdan yükselen hıçkırık sesleriyken bunlar da kendini en az şekilde karanlığa gömerek sessizliğe alan açıyordu.

Ta ki merdivenlerden hızla çıkmaya veya inmeye başlayan hızlı ayak sesleri koridora dolarken, koridordakilerin bakışları merdivenlere dönmüştü.

Tuğgeneral Levent Tepe ve Alpan'ın bakışları hariç.

Dünya yansa ne kadar umurlarındaydı şuan.

Eniştesinin emaneti yeğeni içeride yatarken.

Kalbinin içeride yatarken.

Yanında, dibinde iki kurşun yemişti sevdiği kadın.

Biri annesinden çıkmıştı biri en yakınlarından birinden.

Biri canını almak için, biri mesleğini...

Kendinden sakındığı tenine, mermi girmişti, dokunmaya kıyamadığı canını, kurşun yakmıştı.

Aras oturduğu koltukta kafası öne eğik göz yaşlarını dökmeye devam ederken bu şekilde kendini harap etmesine dayanamamış ve yanına genç kız oturdu.

Göz yaşları yanına gelen kadınla dururken kafasını çevirip kızarmış gözlerle kadına baktı, kafasını geri önüne çevirdiğinde elini tanışmak için ona uzattı. Kahverengi uzun saçları omuzlarında ki genç kadın. "Ben Kumsal." sesi fısıldıyordu çünkü diğerlerinin 'ne yaşıyorsun' der gibi bakışlarını görmek istemiyordu.

Aras çatallı sesiyle "Aras." dedi. Kadın elinin havada kalmasını önemsemeden indirdi."Yüzünü yıkamak ister misin?" geldiğinden beri oturduğu yerden kalkmadan önüne bakan genç adamın kendini ne kadar harap ettiğini kendi görmüştü.

Kafasını olumsuzca salladı.
"Onun yaşamasından başka birşey istemiyorum." genç kızın da gözleri dolarken kafasını olumsuzca salladı.
"O ölmeyecek." Aras, kızın titreyen sesiyle bakışlarını yüzüne çevirdiğinde ela gözlerinin dolduğunu fark etti ağlamaktan kızarmış dudakları kızarmış yanakları onu sevimli göstermişti her ne kadar yüzünün bu ifadesinin altında acı bir gerçek yatsa da.

Dudakları büzülürken çenesi titriyordu. "O daha genç ölmemeli değil mi?" Genç kızın sesi artık daha da titrerken ağlayacağını anladığında kafasını olumluca salladı genç adam.
Ama kendi de aynı haldeydi, genç kız daha fazla durmadan beline sarıldığında beklemediği temasla vücudu kaskatı kesilen genç adamın böyle birşey beklemediği ap açıktı ama kızın buna ihtiyacı olduğunu düşünerek o da kollarını sırtına sardı, gözyaşları çenesinden kızın kahve saçlarının arasında kaybolurken kızın gözyaşları adamın üniformasını ıslatıyordu.

Kızın saçlarının arasından sızan tatlı şeftali karpuzla karışık kokusu onda birşeyler çağdaştırırken tam olarak birşey söyleyemiyordu ama zaten donuk olan beyni işlevlerini yerine getiremezken, üstüne üstlük hafızası da bulanıyordu.Ama kokusunu uzun bir süre daha tüketebilirdi ki bunun farkındaydı.

Şayet bu koku fazlasıyla tanıdıktı.

Bu koku eskiydi.

Adım sesleri durduğunda koridorun başında ki merdivenin uzunluğunu aldırış etmeden koşarak ameliyathanenin kapısına kadar koşan genç adam koltuktakileri görmemişçesine gözlerinden akan yaşlarla ameliyathaneye bakarken Selim ayağa kalkmış tanıdığı genç adamın arkasına geçmişti.

Sağ koluyla genç adamın sırtı dönük omzuna elini uzattığında genç adam hızla arkasını döndü. "Selim abi." titreyen sesi içinde ki güçlü görünen adamı altında ezerken gözleri yeni görmüşçesine diğerlerinde dolaştı kısa bir süre, sonrasında tekrar Selim'in gözlerine döndüğünde meraklı bir o kadar da duyacaklarından korkan bir şekilde Selime bakarken ruhsuzca Selim'in dudaklarından dökülen.

Ölümün UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin