64. Bölüm: İhtimallerin Üzerine Atılan Çizik

544 29 25
                                    

64. Bölüm: İhtimallerin Üzerine Atılan Çizik

Başımdan aşağı döküldüğünü hissettiğim kaynar su, kulaklarımı tıkamış hislerimi felç etmişti. Bir askerin hayatı bitmişti. Bir insanın hayatı bitmişti. Vatanı uğruna, canını feda etmeye hazır olan bir askerin, askerliği silinmişti.

Doktorun üzerinde donan bakışlarım, o olduğu yerden gitse bile ayrılmadı. Doktorun etrafına toplananlar dağılırken, koridora koşarak giren üç kişiydi. Biri Doğuşun ameliyathanesinin önünde bekleyenlerden Samet'ti. Diğeri Gökay'ın arkadaşlarından biri olduğunu öğrendiğim çocuklardan biriyken, diğeri genç yaşlarda olduğu belli, genç bir kadındı.

Ağladığı belli yüzü, koşmaktan dağılmış saçlarıyla birlikte Gökay'ın arkadaşının onun tutmasına izin vermeden koridorda koşup, kapının yanına geldi. Üzerinde ki kabanın önü açılırken, genç kadın kendisini tutmaya çalışan Gökay'ın arkadaşına döndü. ''Nasıl o? Durumu nasıl? Yaşıyor değil mi Ahmet?'' Koridorda genç kadının acı konuşmaları duyulurken Samet yanıma yaklaştı.

''Komutanım, Doğuşun-'' bakışlarım genç kadından ona döndüğünde cümlesini yarıda bıraktı. Ağırca yutkunurken kaşlarım çatılmıştı.

Bir askerimin kaybını daha sindirememişken, Banumu bulamamışken, daha fazla kaldıramayacağım ağırlığı sen verme Allah'ım.

''Doğuşun bacaklarından birine saplanan kurşun tek bacağını felç etmiş.'' gözlerim istemsizce kapanırken, derin nefes almaya çalıştım. Sadece kısa bir kafa sallamamla Samet yanımdan ayrılırken genç kadın hâlâ soru soruyordu.

Asker onu sakinleşmesi için konuşmaya çalışsa da genç kadın aldırmadan devam ediyordu. Sesi gittikçe yükselirken, en son ki raddeye gelirken, ''Kolu kesildi.'' dedi. Genç kadının hareketleri bir anda durdu.

Yüzüne inen şok ifadesi fazlasıyla yüzünden okunurken gözlerinden hâlâ yaşlar geliyordu. ''Ne!'' karşısındaki adam bir laf daha edemezken, genç kadın geriye çekildi. ''Sen- Sen ciddisin Ahmet. Gökay-'' bakışları ameliyathanenin kapısına döndü. ''O gazi mi oldu?'' soruyu kendine sorarcasına konuşurken kaşları çatıldı.

''Kolları-'' idrak etmeye çalışır gibi konuşurken sesi titriyordu. ''Gökay-'' Kafasını iki yana sallarken koridora girerken düşürdüğü çantasına ilerledi yavaş adımlarla. Ahmet geri döndüğünde, ''Ben bunu yapamam.'' diye konuşurken ağlamaya başladı ama durmadı. Titreyen bacaklarıyla koridorun merdivenlerine yöneldi. Ahmet'in omuzları çöktü. Birlikte bakışlarımız ameliyathane kapısına döndü.

Herkes asker yareni olamazdı.

Oturduğum koltuktan kalkıp koridordan çıktım. Doğuşun ameliyathanesinin önünde bekleyen Alfa timi ve diğerleri ayaklanırken, Kaan'ın yanına gittim. ''Kışlaya dönüyorum. anlık her bilgiyi istiyorum.'' dediğimde kafa salladı. ''Emredersiniz'' hızlı adımlarla koridordan ve hastaneden çıktığımda kendimi arabama attım.

Daha fazla zaman kaybetmeden kışlaya ulaşmak için ana yola çıkarken, aklımı kurcalayan yüzlerce Banuyla ilgili soru vardı.
Ve hiçbirinin olmayan cevapları...

❄️

Kışlaya ulaştığımda arabayı hızla bir yere park edip, kışlanın merdivenlerini tırmandım. Hızlı adımlarla kışlanın içerisinde ki merdivenleri de çıkıp, harekat merkezine geldiğimde, kartımı okutarak içeriye girdim. Babamı içeride göremediğimde odadan çıkıp üst katta ki odasına yöneldim.

Kapıyı tıklattığımda her zaman olduğu gibi, ''Gel.'' demesiyle içeriye girdim. Odada tekti. Arkamdan kapıyı kapatıp içeriye adımlayacağım sırada, ''Tekmil ver asker.'' diyen sert sesiyle kafamı kaldırdım. Kaşlarım çatıldı.

Ölümün UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin