60. Bölüm: Aile Bağları
Üçümüz birlikte evden çıktığımızda, lojmanın diğer tarafında ki eve yürüdük. Etrafımızda ki korumalarla dikkat çekmeden yürüdüğümüz tek yer burası olabilirdi. Yaklaşık on dakika sonrasında eve vardığımızda üçümüz de kapının önünde duruyorken, Alpan kapıyı çaldı.
Etrafımızdakiler arkamızda yarı çember hâlini alırken, içeriden gelen sesler sonrasında kapı açıldı. Akşam saatleri olduğu için Albayında içeride olduğunu düşünerek omuzlarımı dikleştirip, derin bir nefes aldım. Bir iki saat sonra Sinanlar gelecekti.
Kapıyı açan Nermin teyze, Alpanı gördüğünde gülümseyerek kapının kenarına çekildi. Bu sırada bakışları bize döndüğünde yanımda ki küçük kıza bakarken dikkatle incelese de bir şey dememişti. Galiba albay öncesinde haber vermişti. ''Hoşgeldiniz oğlum. Gelin, geçin.'' Alpan tebessüm ederek postallarını çıkarmak için hareketlenirken, ''Hoşbulduk annem.'' dedi.
Nermin teyze gülümseyerek bana da kafa salladığında aynı şekilde karşılık vererek ayakkabılarımı çıkardım. Alpan eve girdiğinde kapının önünde durup bize döndü. Tek dizini kırıp, küçük kızın ayakkabılarına yöneldi. Ayakkabılarını çıkarttığında, küçük kız ona gülümseyerek elinden tutup evin içerisine girdi. Bende arkalarından girdiğimde Nermin teyze de kapıyı kapatıp arkamızdan gelmeye başladı.
Koridorun sonunda ki odaya girdiğimizde salonda oturan Albayı gördük. O, bizi gördüğünde ayaklanırken, Nermin teyze, ''Montlarınızı alayım mı çocuklar?'' dediğinde üzerimde ki montu çıkardım. Bu sırada Alpan da çıkardığında Nermin teyzeden önce aldım. ''Ben bırakırım. Zahmet olmasın.'' diyerek küçük kızın üzerinden çıkardığı montu aldığımda, ''O ne söz. Peki o zaman.'' diyerek oturmaya başladıklarında montları alıp, holde ki askılığa astım.
Geri döndüğüm sırada Albay hâlâ ayakta Alpanla selamlaşıyordu. Ayrıldıklarında küçük kıza tebessüm etmişti. Küçük kız karşı bir tepki vermeden Alpanın bacağının arkasına geçtiğinde, Alpanın bakışları küçük kıza kayarken, küçük kız arkasında kaldığı için kapının önünde ki benimle bakışları birleşti.
İkimizde küçük kıza baktığımızda, Alpan tek elini küçük kızın saçına hafifçe dokundurarak güven verircesine okşadığında küçük kız saçında ki elini tutmaya çalıştı. Alpan zorlamadan elini çektiğinde küçük kız Alpanın elini tutuyordu.
Onlara bakmayı bırakıp, Albayın önüne geldiğimde, Albayın benden önce davranması gerginliğimi azaltmaya yetmişti. Elini uzattığında kısaca el sıkıştık. ''Hoşgeldiniz.'' dediğinde kafamı hafif öne eğdim. ''Sağolun komutanım.'' o geri yerine otururken, eliyle koltukları gösterdiğinde Alpanla birlikte ikili koltuğa oturduk.
Küçük kız da aramızda ki küçük boşluğa oturdu. O eliyle elbisesinin etekleriyle oynarken, Nermin teyzenin ''Aç mısınız çocuklar?'' sesini duyduğumda kafamı kaldırdım. Alpan kısaca kafasını olumsuzca sallayıp babasıyla sohbete başlarken, Nermin teyzenin bana dönen bakışlarıyla birlikte, ''Bizde yedik. Burada uğraştırmamak için.'' dediğimde gülümseyip kafa salladı. ''Ne uğraşması kızım.'' diye hayıflansa da çekingence gülümsedim.
''Cansu içeride mi?'' dediğimde gülümsemesi büyümüştü. '' Kumsal ve Melisle birlikte odasındalar.'' sonrasında o da albayın yanında ki boşluğa oturduğunda küçük kıza döndüm.
''Biz bura niyə gəldik?'' küçük kızın kısık sesiyle birlikte hafif ona doğru eğildim.''Xatırlayırsan, bu gün tanış olduğun dayılar var. Onlardan biri bu gün Alpanın bacısı ilə evlənmək üçün Alpan abin və atasından icazə istəyəcək. Bizdə bu anlara şahitlik edəcəyik.'' büyüyen gözleriyle birlikte kafa salladığında, ''Mən gəlinin yanına gedirəm, gəlmək istəyirsən?'' hevesle kafa salladığında gülümseyerek ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Ucunda
Novela JuvenilYetişkin içerikli sahneler bulunmakta! (Hepsinin başında uyarı bulunuyor!) #ölüm #şehadet #şırnak #aksiyon #Tsk 1. Sırada #Gençkızkurgu #hayat 3. sırada Bir kadın kendini Vatanına ve Mesleğine adadıysa can vermek, şehit olmak onun için bir Şerefti...