20.Bölüm:Doğum Günü Hediyeleri

3.1K 162 43
                                    

20.Bölüm:Doğum Günü Hediyeleri

Uyandığımda saat yediydi kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra yeşil bir oversize tişört geçirip altıma siyah kargo pantolon giyindim bileğime gri küçük düz zincir bileklikleri geçirdikten sonra saçlarımı at kuyruğu olarak topladım.

Yüzümü de ellerimle düzelttikten sonra beylik tabancamı yanıma aldığım küçük koyan kol çantasının içerisine koydum cüzdanımla ve şarj aletimle birlikte telefonumu da cebime attıktan sonra odadan çıktım.

Kahvaltı saati olduğundan direkt yemekhaneye indim timden iki kişi vardı. vardı bende bir servis alıp yanlarına ilerledim ayağa kalkmaya çalıştıklarında elimle durdurup oturdum"Günaydın."

"Günaydın komutanım."

'"Günaydın komutanım."

"Diğerleri nerde?"

"Şahin abi evine gitti,Ateşle Doruk çarşıya indiler Sinan odasındaydı randevusu varmış ona hazırlanıyor."diye özet geçti Selim.

Kafa sallayarak kahvaltı yapmaya başladım arada sohbet ettik bitirdikten sonra Arasın aldığı kahveleri içerken gün için konuştuk.

Selim Gökçenin yanına gidecek Aras kafasına göre takılıcaktı bende uzun zamandır gitmediğim Denizin yanına gidicektim ama öncesinde dün açmaya zaman bulamadığım hediyelerimi açacaktım.

Bitirdiğim tabakları yemekhaneciye teslim ettikten sonra bizimkilerle vedalaşıp odama çıktım.

Dün gece masanın üzerine koyduğum hediyeleri açmak için yanında ki sandalyeyi çekip oturdum.

Elime ilk gelen uzun elimden biraz uzun dikdörtgen,mat lacivert renginde ki kutunun kapağını kaldırdım içerisinden mat simsiyah bir kasatura metal kısmında ki ucu ince beyaz geçişli sap kısmında Dişi kurt kısaltımı olarak D.K yazıyordu ağırlığı,tutuşu, görünüşü fazlasıyla hoşuma gitmişti bu Arasın hediyesiydi.

Yine aynı boyut bu sefer bir gri üzeride küçücük mavi yıldızlı bir hediye paketi olan poşeti aldım içerisinde ki hediye paketini çıkarıp onu da açtım içerisinden mat siyah dikdörtgen bir power bank çıktı bu da Berkayın hediyesiydi.

Her ne kadar dışarıda da olsa yanımızda olduğu zamanlar çoğunluktaydı.Şarjımın hızlı bitmesi yüzünden hep prizin yanında olmama katlanamamış olmalıydı.

Daha iki hediye açmıştım ama benim için önemli olan hediye değil verdikleri anlamdı ve bunların hepsinin benim için çok büyük anlamı vardı.
Kasaturamı boyamayı düşündüğümü Aras unutmamıştı şarjımın sorununu da Berkay...

Durmadan devam ettim paketleri açmaya bu sefer elime karton bir kutu geldi içerisinde ki şeyi çıkardığımda içersinden gri metal bir çalar saat ve not çıktı.

Not'da "Biz beceremiyoruz belki o becerir komutanım.Yani inşallah." yazıyordu uykumun bazen ağır olduğunu biliyordum.

Keyfim yerine gelmişti kulaklarıma ekndi gülüşüm doldu.Keyifle diğer kutulara yöneldim.

Bu sefer elime gelen büyük gerçekten büyük bir hediye paketiydi bu da büyük bir poşetten çıkmıştı hediye paketini açtığımda içinden siyah çok gözlü kemerli önünde beyaz "gittiğin gün." yazan bir sırt çantasıydı büyük ihtimal önünde ki yazıya bile bakmamıştı ayrıntıları sevmezdi. Bu hediye de Doruğundu.

Ölümün UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin