57.Bölüm: Ayık Kafayla Kaldırılamayacak Gerçekler

936 34 12
                                    

57.Bölüm: Ayık Kafayla Kaldırılamayacak Gerçekler

Doruklar kalktığında, Minenin odasına ilerleyen Rüzgarı takip ettim. Arkasından odaya girdiğimde kapıyı kapattım. Kenarda ki yere yatırılmış bavulun yanına çömeldiğinde, bende yatağa oturdum. Birkaç kıyafet çıkarıp, kendi kendine konuşarak geri sokuşturmuş, en son yatağın üzerine iki parça siyah kıyafet atmıştı. Gözleri bana döndüğü sıra yerden kalktı. ''E hadi giyinsene.'' dediğinde kafa sallayarak yataktan kalkarken, işaret parmağımı ona doğrulttum.

''Şırnağın kışı İstanbula benzemez hasta olma.'' dediğime kafa sallarken, küçük tebessüm etti. Odadan çıktığımda odamıza ilerledim. Dolabımı bir süre karıştırdığımda en son siyah saten elbisede karar kıldım. V yaka hafif haki yaka göğüs dekoltesi veren elbise dizlerimden bir karış yukarıdaydı. Etek kısmının iki yakasında ki uzun ipleri bağlayarak uzunluğunu ayarladım. 

Belden oturtmalı gibi görünen elbisenin kolları daha bol bir şekilde uzanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belden oturtmalı gibi görünen elbisenin kolları daha bol bir şekilde uzanıyordu. Takıları karıştırarak, arasından Alpanın doğum günümde aldığı, ucunda mor yaprakları olan kolyeyi taktım. Görevde sorun olmamamsı için çıkarmıştım. Dekoltenin boş bıraktığı gerdanım, daha güzel göründüğünde kenarda ki siyah parlak duran, boğazlı, ince topuklu, ucu sivri botları da yatağın kenarına koyduğumda odadan çıkıp banyoya ilerledim.

Göğüslerimin altına uzanan koyu kahve saçlarımı kenarda ki dolaptan aldığım tarakla taradığımda, üst dolaptan çıkardığım düzleştiriciyi fişe taktım. Saçlarımı üç parçaya bölerek topladım. Kalan kısmı tekrar tarayarak önüme aldığım sırada düzleştirici ısınmıştı.

Saçlarımı yarım saatin sonunda bittiğinde yorulmuştum. Makyajı Rüzgarla yapmak için çantayı alarak banyodan çıktım. Odasına girdiğimde saçlarını tarıyordu. ''Makyaj yapalım mı?'' derken arkamdan kapıyı kapatarak yatağa oturdum. Dolabın kapağında ki aynadan uzaklaşarak bana döndü. ''Olur.'' yanıma oturduğunda önce onun işini halletmek için yaklaştım.

Malzemelerin bir kısmını yatağa döktüğümde bir miktarını kullanmayı yeni öğrendiğim malzemelerin hepsini Melis öğretmişti. Önce yüzüne ten eşitleyici sürerek başladığımda gözlerini kapatmıştı. Yüzüne yedirdiğimde göz altlarını kapattım. Arada gözlerini kırpıştırdığında gülümseyerek devam ettim.

Makyajının son hamlesi olarak göz kapaklarına çok hafif renk dokunuşları yaparken, ''Yunus'da oraya gelecek. Özgür geldiğinde Mineyle buraya dönerler belki.'' dediğinde kafa salladım. ''Anahtar bırakırız.'' ses çıkarmadığında son olarak koyu mor mat ruju da dudaklarına sürdüğümde bitmişti. O da kafasını kaldırarak aynaya ilerlediği sırada, ''Lavabodaki aynada hazırlanayım geliyorum.'' dediğimde kafa salladığını gördüm.

Malzemeleri toparlayarak lavaboya geçtiğimde aynı şekilde makyaja başladım. Kısa sürede biten makyajla birlikte tekrar dağılanları toparlayıp çekmeceye koydum. Alpan'ı odamıza girerken görürken Rüzgarın olduğu odaya girdim. Yatağın kenarında oje sürerken gördüğümde yanına ilerledim. Beni fark ettiğinde kafasını kaldırdı. Bütün parmaklarına siyah oje sürmüştü.

Ölümün UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin