26.Bölüm:Kırık Yaşam

2.7K 125 19
                                    

26.Bölüm:Kırık Yaşam

"Arkamı dönsem yeterlimidir." kafa sallamamla arkasını döndü.
Onca görevde olağanüstü durumlarda,ne hallerde kendime bakabilmiş bir insan olarak aynı odada olmamız rahatsızlık duymama neden olmuyordu.

Krem rengi tişörtü hızla üzerime geçirdikten sonra sağlam olan ayağıma eğilip elime aldım,ayağıma geçirip sıkıca bağladım."Bitti." dememle arkasını döndü yatağın kenarında dikilmeye başladı."Kucağıma alacağım"derken sadece izin istiyor gibi sormuştu.

"Kameralar-"

"Kamera görevlisi asker arkadaşım sorun olmaz." tereddütlü bakışlarım onu bulduğunda bundan çok emindi "tamam."yanıma eğilip beni kucağına aldığında üzerinde ki yeşil içtima tişörtü gerilmiş kolları şişmişti kasları kendini göstermeye başlamıştı.

HAY MAŞALLAH!
Kilodan bunlar kilodan maşallah bir oturuşta üç buçuk lahmacun gömüyoruz sonuçta kaldıramadı yavrucak.

Ne alakası var ya o lahmacunların hepsi ertesi gün içtimada eriyor bir kere.

Kafamı koluna yasladığımda vücudunun gerildiğini tenine temasımda anladım. Hormonsal düşündüğüm için tepki vermeden kollarımı bol bir şekilde boynununa dolamamın sebebi ellerimi nereye koyacağımı bulamamamdı.

Her ne kadar sorun olmasa da böyle görünmek istemediğimi bildiği için sakin olduğu kadar hızlı bir şekilde arka kapıya park ettiğini düşündüğüm çıkışın kapısında bekleyen arabaya yaklaştık beni indirmeden tek ayağını cip'in tekerleğinin üstüne atıp beni dizine otutturdu kendine yaslarken arkamda ki eliyle sırtımı düşmemem için tutuyordu.

Diğer eliyle cebinde ki anahtarı çıkarıp cip'in kilit tuşuna bastı.
Asker yeşili Mercedes G63'ün farları yanıp sönerken 'tık' sesiyle birlikte beni tekrar sarsmadan kucağına aldı."İndirebilirsin."dediğimde "hoşuma giden şeylerin uzun sürmesi için herşey yapabilirim."diye cevapladı.

Asena kucaklamayı mı seviyor demek bu(!) Yoksa kucak...

Tövbe ya!

Beni yavaşça koltuğa oturttuğun da fazla yakınımdaydı nefesi yüzüme vururken ellerini bacaklarımdan ve sırtımdan çekip arabanın kapısını kapattı.

Arabanın ön camından ona bakarken şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırırken "kemerini bağla."demesiyle ayağımı yere sabitlediğim ve haraket ettirmeden kemerimi bağladım.

Yaklaşık kırk dakikalık yolculuğun sekizinci dakikasında radyoya uzanıp rastgele gelen şarkının sesini biraz daha açtığımda sevdiğim şarkılardan biri çıkınca mutlu olmuştum.

Pinhaninin sözlerini içimden söylerken dudaklarım oynuyordu.

Şarkının devamında arada bana bakan gözleri fark ediyordum ama kafam cama yaslı dışarıya bakmaya devam ettim.

Hayır yani arada,camda ki yansımasına falan bakmıyoruz.

Küçükken çok inanmıştım eğer çok istersen.
Herşey mümkün inanmak zor değil, hikayem senle başlardı senle devam etsin.
Beni sen inandır.

Şarkının sevdiğim kısımlarından birini Pinhani tekrar ederken Alpan'ın haraket eden dudakları dikkatimi cekerken kafamı ona çevirdiğimde göz göze geldik.

İkimizde şarkıyı aynı şekilde söylerken mürekkeplerini gözlerime damlatması içime derin oksijen tüpünü doldurmuş gibi ferahlık hissi verirken araba,yol,hava bulanıklaştı zaman kavramı kendini kaybetti sadece gözleri ve ben kalmışım gibi hissettirdi.

Ölümün UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin