DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-27-

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım🧡

Beklemediğimiz haber gelirdi bazen hiç duymak istemeyeceğimiz inanmayacağımız duymamak için sağır olmayı dilediğimiz zamanlar olurdu doktora baktığımda hala aynı yüz ifadesini koruyordu yanına ilerledim.

-Elimizden geleni yaptık bundan sonrası hastaya bağlı.

FERİT : Nasıl yani?

-Yoğun bakıma alacağız bekleyeceğiz.

-Sağolun doktor bey.

Doktor yanımızdan ayrıldığında ameliyathane asansöründen Umayı yoğun bakıma almışlardı bizede haber geldiği zaman çıkıp yoğun bakımın önüne geçtik beklemekten ve dua etmekten başka hiç birşey gelmiyordu elimizden herkes bir yere çökmüştü dalgın dalgın Umaya bakıyorlardı onlar buradayken askeriyeye gitmek için yola çıktım görülecek hesaplar vardı. Askeriyeden içeriye geçip ilk olarak odama uğradım üzerimdeki paltoyu çıkartıp hızlıca sorgu odasına ilerledim kapıyı adete kırarcasına içeriye girdiğimde yüzü gözü tanımamaz hale gelmiş bir soysuz gördüm.

-Oooo sende geldiğine göre garanti o asi güzel öldü.

Yanına koşarak gidip var gücümle tekme attım kan kusturacağım bu şerefsize öldüreceğim hırsımı alamadım ardından bir tane daha tekme yerleştirdim.

-Senin o çeneni kırarım o dişlerimi tek tek sökerim piçin evladı.

Tekmelerimin ardı arkası gelmiyordu yakalarından tutup kaldırıp sağ yumruğumu geçirdim yere düşünce aynı eylemi tekrar gerçekleştirdim yetmiyordu ben bunu burada öldürsemde yetmeyecekti sıra diğer şerefsizede gelecekti ama ilk bu yavşağın işini halletmem gerekiyordu tekrar yerinden kaldırım demir masaya vurmaya başladım kafasını kaç kere vurdum hatırlamıyorum oda bayılmıştı belkide ölmüştü kenarıya fırlatıp odadan çıktım diğer şerefsizin yanına doğru yol aldım bekle ulan kahpe seninde işini bitireceğim.

-Alp Binbaşı hangi rüzgar attı seni buraya.

-Hain var dediler bir bakayım dedim.

Gülüyordu birde utanmadan yakalarından tuttum ayağa kaldırdım birde bu yaratığa insan muamelesimi yapacaktım yok ya. Burnuna attığım kafayla geri savruldu öldüremiyordum mahkemeye çıkacak terörist olarak yargılanacaktı alacağı ceza ona çok iyi gelecekti müebbet. Yatacağı günlerde yediği dayakları düşünürdü en azından yaklaşık yarım saat daha burada oyalandım ardından ilk olarak eve geçtim üzerimi değiştirip hastaneye gittim timi nasıl bıraktıysam öyle buldum.

-Varmı bir haber?

ENES : Yok uyuyor.

FERİT : Yakın zamanda uyanacak ama.

HAMZA : Tabiki uyanacak sonra hepimizin canını çıkaracak.

TUNÇ :Uyansın ağabeyde ben 7/24 eğitim yapmaya razıyım.

EMİR : O nasıl söz uyanacak tabi ilk geldiği günü hatırlıyormusunuz.

BARIŞ : Nasıl unuturuz koskoca alayın içerisinde bir kadın.

BURAK : Hepimizde hafife almıştık bu kadının burada ne işi var diye.

SERTAÇ : Hepimizin canına okudu.

-Merak etmeyin çok yakında tekrar yapacak aynı şeyleri.

Cama yaklaşıp baktım melekler gibi uyuyordu kim derdiki burada yatan kadın onca adamı dize getirdi koca alaya söz geçirdi hepsine kök söktürdü. Camın önünden bir saniye bile ayrılmadan içerideki güzel kadını seyre daldım kim bilir şimdi neler görüyordu bir yönden acılarını duymaması onun için iyiydi bir yöndende gözlerini açmaması bizim için çok kötü birşeydi. Zaman akıp gidiyordu durduramıyorduk hiç birimiz kaç saat  geçmişti üzerinden hava kararmıştı artık. Telefonumun melodisi doldurdu koridoru babası arıyordu açıp ne diyecektim nasıl oyalacaktım sessize aldım tekrar bakışlarımı camın arkasında yatan kadına çevirdim.