DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-47-

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡

Ne olmuştu bu adama böyle iğrenç gözüküyordu resmen, her gün sakal traşı olan adam sakal traşı olmamıştı kim bilir ne zamandır. Üzerindeki kıyafetler ona ait değildi ben bu değilim diye bağırıyordu adeta ama kokusu değişmemişti hala eşsizdi hala dünyanın en güzel kokusuydu.

-SANA ÇIK DEDİM ÇIK !!!

Bu gün buradan bir kişi sağ çıkacaktı aslında birimiz zaten canlı cenazeydi yaşıyordu ama taş duvardan olan kalbiyle biz susarken bakışlarımız konuşuyordu gözlerine öyle bir duygu oturtmuştu ki okuyabilmek çok zordu eskisi gibi merhamet yoktu mesela onun yerini acımasızlık almıştı gözlerindeki aşk yerini koca bir boşluğa bırakmıştı o karanlıkta kaybolurken silkelenip kendime geldim beylik silahımı alarak hedefe Alp'i koydum bu tetik bu gün burada çekilecekti.

-Senin burada ne işin var Alp?

Sessizlik hüküm sürüyordu konuşmuyordu sorduğum soru havada asılı kaldı taş duvarlara çarpan sesim tekrar bana geri döndü dudakları aralandı sonra tekrar kapandı.

-Vatanıma ihanet ettim deme bana!!!

Bunu duymayı ne kalbim ne bedenim kaldırabilirdi yapmamış olmalıydı ben böyle bir adamı sevmiş olamazdım gözlerime hücum eden yaşları geri gönderdim bu acizliğin karşısında dökecek tek damla göz yaşım yoktu şayet olurda akarsa  o damlayıda Alp'i boğmak için kullanırdım Allah şahidim olsun acımadan yapardım.

-SANA DİYORUM BANA CEVAP VER!

Cevap vermediğinde sinirlerim dahada tavan yapmaya başladı heran gözüm dönebilir ve silahımdan çıkan bir kurşun gövdesine saplanabilirdi. Ben onu ne kadar tanıyorsam oda beni o kadar tanıyordu şuan gözlerimden çok rahat anlayabilirdi.

ALP : SATTIM VATANIMIDA SATTIM HAYSİYETİMİDE SATTIM ŞEREF-

İşte şimdi bitmişti silahımdan çıkan 3 kurşunda Alpin gövdesine saplanmıştı yere yığılan bedene yaklaşıp diz çöktüm beni duyduğuna adım kadar emindim sesimi alçaltabildiğim kadar alçalttım.

-Bu saatten sonra sen benim düşmanımsın yağmurlu havada su istesen verecek bir yudumum yok sana bunuda böyle bil.

İçeriye giren adım seslerine çevirdim bakışlarımı tim şok içerisinde bana bakıyordu hepsi Alp'i burada görmeyi beklemiyordu. Alp'in gözleri açıktı 3 dakika sonra bilinci kapanacaktı son gördüğü yüz benimki olacaktı eğer ölürse benim yandığım kadar yansın öbür tarafta çok fazla değil benim yandığım kadar...

Alp'i orada bırakıp kamptan ayrıldık herkes benden bir açıklama bekliyordu ne olacağına dair daha ben kendime açıklayamazken kendime bile kabullendiremezken sindiremezken onlara açıklama yapamazdım bunun için bulduğum kayanın üzerine oturdum ben memleketten bir hain temizlemiştim ben düşmanımı öldürmüştüm bununla gurur duyuyordum bir bir temzileyecektim hepsini öldürecektim böyle böyle hain olan babamda olsa harcardım. Ciğerlerim havasızlıktan patlayacak gibiydi zorluyordum kendimi nefes almak için ufacık bir nefes çektiğimde içime bir nebze olsun rahatlamıştım bakışlarımı time çevirdim hepsinin yüzünde karmaşık ifadeler yer alıyordu burada olmamız doğru değildi birazdan buraya geleceklerdi.

-Toparlanın gidiyoruz.

-EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.

Sesleri yüzlerinin aksine dinç ve gür çıkıyordu az önce yaşananlar yaşanmamış gibi davranıyorlardı olması gerekeni yapıyordu hepsi sert ve seri adımlarla oradan uzaklaşırken gram üzüntü yoktu içimde. 1 saatlik yolun ardından kendimize siper bir yer bulup yerleştik kimseden çıt çıkmıyordu benim biran önce Birlikle bağlantı kurup olanları söylemem gerekiyordu zaman kaybetmeden iletişim kurmaya başladım. Olanı biteni anlattıktan sonra tekrar eski halime gelip rahatlayıp oturdum düşünüyordum sadece düşünüyordum olanı biteni yaşanan onca şeyi bunca zaman adam yerine koyduğum ; Alp'i neler olmuştu ulan hiçmi birşey anlamadın birde koruyordum onu gittikten sonra arkasını araştıracaktım birde neden vatan sevdası olan biri istifasını verir diye kafayı yemiştim yazık cidden yazık şerefini satan adamdan birde veda beklemiştim. Zaman çok hızlı akıyordu gece karanlığı çökmüştü üzerimize Emir bile acıktım dememişti bu şekilde olmazdı eskisi gibi devam edecekti hayat herkes için. Sesimin çatallı çıkmasını engellemek için bir iki kere yutkundum.