Vote atmayı unutmayalım 🧡 keyifli okumalar 🧡
-Tamam sen yerine geç asker.
Kimdiki bu saatte gelen hızlıca yemekhaneye doğru ilerledim karşımda gördüğüm timle şaşırdım.
-Hayırdır çocuklar bu saatte ne işiniz var burada.
EMİR :Komutanım siz yemeğe gelmediniz bize bir yudum suda vermediniz bizde tim olarak düşündük taşındık size yemek getirdik.
-Azıcık bir sitem sezdim buradan ama teşekkür ederim beyler.
Masa geçip oturdum efsane şeyler getirmişlerdi fırında makarna sarma çorba tatlı bunlar nereden bulmuştu bunları bütün tim masaya oturup yemeğe başladık cidden acıkmıştım ne güzel dostlarım vardı pırlanta gibi adamlardı her biri.
-Beyler teşekkür ederim.
HAMZA : Ne demek Komutanım lafı bile olmaz.
BURAK : Komutanım biz aile değilmiyiz.
-Öyleyiz Burak biz kocaman bir aileyiz aslanım.
BARIŞ : O zaman teşekküre gerek yok Komutanım.
Timle biraz daha sohbet edip gönderdim yarın ben izinliydim ama onlar sabah burada olacaklardı uyumaları gerekiyordu Onlar gittikten sonra kendime bir kahve yapıp odama geçtim sabah olmasını bekledim.
ALP DİNÇER
O gün Nilin yaptığı davranış beni çileden çıkarmıştı kıskanmanında bir dozu olmalıydı Umay bunuda büyük bir olgunlukla karşılamış beni şaşırtmıştı ben üstüne atlar diye beklemiştim fakat yapmamıştı o günden sonra Nille çok büyük bir tartışma yaşamıştık anlıyorum kıskanıyor fakat haddini aşıyordu bir kadın bir kadına bu şekilde çirkin ithamlarda bulunmamalıydı karşı dairemde oturan Umay bu gün evde yoktu nöbeti vardı Allah erlerin yardımcısı olsun bu düşünceyle yüzümde kocaman bir gülümseme oldu camdan dışarıya bakarken telefonumdan gelen bildirim sesi kulaklarıma ulaştı gruptan gelmişti fotoğraf atmışlar merakla bildirime tıkladım hepsi ve Umay yemekhanede masada yemekler doluydu.
SERTAÇ : Komutanımıza gece ziyareti eli boş gelmedik tabiki.
Fark etmiştim yemeğe gelmemişti bu gün günün çoğunu odasında geçirmişti yaptığı eğitimleri hayranlıkla izlemiştim bu gün sanki o askeriyenin içerisinde ben daha yeni var olmuştum fotoğraftaki tek odaklandığım yer Umayın gülümsemesi olmuştu bir insana gülmek ne kadar yakışıyorsa Umayada o kadar yakışıyordu.
-Aşkım neredesin.
-Buradayım Nil ne oldu?
-Birşey olmadı saat geç oldu uyumamışsın.
-Uyku tutmadı.
-Anladım canım yarın erken kalkacaksın uyu istersen.
-Uykum gelince uyurum.
Uyku bir tülü gözüme girmiyordu aklım Umaydaydı sürekli kafamda kuruyordum ya baskın olursa ya başka bir vukuat olursa. Bana ne olduğunu bende bilmiyorum yanımda nişanlım dediğim kadın varken ben başka bir kadın için endişeleniyordum yapmamam gereken şeyleri yapar olmuştum biran önce kendime gelmeliydim yoksa bu işin sonu hiçte iyi gözükmüyordu sabaha kadar pencerenin başında oturdum bekledim ne uyuyabildim nede Umayın yanına gittim sabahın ilk ışıklarıyla kısa bir duş alıp evden çıktım askeriyenin yolunu tuttum daha mesai saatine vardı kapıdan içeriye girdim odama gitmek isterken ayaklarım bana ihanet edip Umayın odasına getirdi odasının önünde durup bekledim içeriye girip ne diyecektim ki biraz düşünüp sonunda kapıyı çaldım içeriden ses gelmeyince tekrar çaldım fakat sonuç değişmeyince bende içeriye girdim Umay kafasını masaya koymuş uyuyordu biraz bakıp çıkmak için hareket edecektim ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN
Novela JuvenilKorkusuz göz pek bir Asena o sevgilisi silah evi Vatan. Gelin daha yakından bakalım bu kızımızın hayatına. 🧡