-50-

9.5K 510 20
                                    

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡





Sabaha kadar gözüme girmeyen uyku yüzünden pencerenin kenarında oturup kalmıştım saate baktığımda 08:40 olduğunu gördüm daha fazla oyalanmadan odamdan çıktım lobide timi beklemeye başladım son bir kez daha Tunçun evine ardından şehitliğe uğrayacaktık erkenden yola çıkmak için harekete geçtik lobide oyalanırken yanıma yaklaşan time çevirdim bakışlarımı hepsinin gözleri kan çanağı gibi olmuştu yüzlerinden anlaşılıyordu uyumadıkları konuşmadan otelden ayrıldık hızlıca Tunçun ailesinin evine doğru yola çıktık.

İçeriye giriş yaptığımızda dünki kalabalık devam ediyordu selam verip Tunçun annesinin yanına geçtim gözleri ağlamaktan şişmiş kapanma noktasına gelmişti elleri tekrar ellerimi bulduğunda daha fazla sıkmıştım kendimi. Tuncay koşarak yanıma geldi annesinin ellerinden ellerimi ayırdı ve kucağıma oturdu kulağıma yaklaşarak konuşmaya başladı sır veriyor gibiydi.

-Dün gece ağabeyim geldi Umay abla yanımda uyudu.

-Ne güzel bebeğim ağabeyin hep gelecek hep yanında olacak... Ama benim gitmem gerekiyor annen sana emanet küçük adam ben numaramı annene verdim ne zaman istersen beni arayabilirsin.

-Ne zaman istersem mi?

Kafa salladım kalkmamız gerekiyordu artık daha Tunçun mezarına uğrayacak ve onunla vedalaşacaktık. Tuncayın saçlarına ardından yanaklarına öpücükler kondurdum daha sonra annesine yaklaştım elini öptüm.

-Numaran sizde var istediğiniz zaman arayabilirsiniz eğer bizide bir evladın olarak görürsen çok memnun olurum Meral abla.

-Ah benim güzel kızım sizler hepiniz benim evlatlarımsınız oğlum beni cennet kapısında beklerken sizlerde bu dünyada bana evlatlık edersiniz.

Sıkıca sarıldım Meral ablaya onlar bana Tunçun emanetleriydi gözümden sakınacak her daim elimden geldiği kadar yanlarında olup dertlerine derman olacaktım. Evden çıkıp arabaya bindik Tuncay camdan bize el sallıyordu bende ona aynı eylemle karşılık verip şehitliği doğru yol aldık. Kapıdan içeriye girdiğimde ilk olarak burada yatan şehitlerime selam verdim ardından Tunçun mezarına doğru ilerledim.

-Biz geldik yine bizden kurtulamadın bak, buradada rahat bırakmıyoruz seni. Söz veriyorum aslanım intikamını alacak aileni kanımın son damlasına kadar koruyacağım sen yerine rahat uyu.

Daha fazla ne konuşacak kelimem vardı nede gücüm derin bir nefes alıp önce bütün şehitlerime ardından Tunça dua edip şehitlikten ayrıldım kapıya yönelip timi beklemeye başladım onlarda son kez veda ediyordu arkadaşlarına bundan sonra tek düşüneceğim şey alacağım intikam olmalıydı kafamı gereksiz şeylerle meşgul edip dikkatimi dağıtmamam gerekiyordu. Yanıma gelen timle arabaya binip havaalanına doğru yola koyulduk kimseden çıt çıkmıyordu hepsi gözlerindeki yaşı içlerine akıtıyordu herşeyin farkındaydım birliğe gidince sıkı bir konuşma beni bekliyordu yoksa timi toparlayamayacaktım. Havaalanına giriş yaptıktan sonra uçakta yerlerimizi aldık Albay ve Binbaşı dün gece yola çıkmışlardı. 4 saatlik uçuşun ardından iniş yaptık bahar gelmeye başlamıştı buralara, ılık rüzgar esiyordu hafif hafif. Bu gün izinliydik yarın birlikte olacaktık en doğrusu evlere dağılmak olduğu için vakit kaybetmeden arabaya atladık.

Evden içeriye girdiğimde ilk işim duşla buluşmak oldu ardından üzerime rahat birşeyler geçirip salona geçtim bilgisayarımı kucağıma alıp biraz araştırma yapmaya başladım yarından itibaren bu şerefsizlere nefes aldırmayacaktım çok büyük bir kayıp vermiştim bu kaybı yaşamamı sağlayan her kim olursa olsun en ağır şekilde ceza alacaktı başka yolu yoktu. O güne geri gittiğimde oturmayan taşlar vardı mesela Alp oradan çıkmam konusunda çok ısrarcı davranmıştı bir nevi bizi oradan uzaklaştırmak istemişti neden böyle birşey yaptığını düşündüğümde aklıma gelen iki fikir vardı bir gizli görevdeydi iki hala içinde bir yerlerde bize karşı birşeyler vardı umarım ilk tahminim doğru çıkardı aksi takdirde ben bile yapacaklarımdan korkuyordum.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin