DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-33-

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡

2 HAFTA SONRA.

Artık iyileşmiştim çok şükür bu gün işe gidecektim timin benim geleceğimden haberi yoktu biraz şaşıracaklardı. Duşumu aldıktan sonra üzerimi değiştirdim ağrılarım gene oluyordu ama geçiyordu masadaki tosttan bir ısırık alırken beylik silahımı yetleştiriyordum telefonumu ve cüzdanımı aldıktan sonra son bir yudum daha alıp evden ayrıldım kimse yokluğumu anlamadan gitmeliydim otoparktaki bebeğimi gördüm nasıl özlemiştim kızımı kapıları açıp deri koltuğa bıraktım kendimi arabayı çalıştırdıktan kısa bir süre sonra askeriyeye gelmiştim kontağı açıp kapatmam bir olmuştu neredeyse arabadan inip ilk olarak Albayın odasına geçip geldiğimi bildirdim ardından odama geçip bir kahve istedim herşey bıraktığım gibi duruyordu. Aradan geçen 1 saatten sonra timin toplandığını gördüm kendimizi gösterme zamanıydı odamdan çıkıp timin olduğu yere ilerledim.

-BEYLER.

FERİT :Yok artık ben hala uyanamadım sanırım.

SERTAÇ : Bende seninle aynı rüyayı görüyor olamam değil mi?

BURAK : Rüya değil arkadaşlar komutanımız dönmüş.

BARIŞ : Şükür be komutanımız geri geldi.

-KULAĞIMA BAĞZI DUYUMLAR GELDİ BENİ ÇOK ÖZLEDİĞİNİZE DAİR BENDE BEKLETMEK İSTEMEDİM.

EMİR : ÇOK ŞÜKÜR.

-Hadi bahçeye biraz hasret giderelim.

-EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.

Bu sesi bile çok özlemiştim bahçeye çıktığımızda verdiğim ilk emirle koşmaya başladılar şimdilik izliyordum formları yerindeydi demekki ben yokken yatmamış çalışmışlardı koşuları bittikten sonra ikinci emrile şınav çekmeye başladılar sevdiğim kısıma gelmiştik.

-Ferit kalçanı indir oğlum.

-Setaç sırıtma annesinden ayrılan kuzu gibi durma.

Uğraşmayı çok özlemiştim nasılda zevkli oluyordu yüzleri gülüyordu bir eksiğimiz vardı oda Hamza gitmişti zaten çocuk baya ertelemişti bu durumu şınav bittiğinde mekik çekmeye geçmişlerdi dolanıyordum. Eğitimimiz bittiğinde serbest olduklarını söyledim odama doğru yol aldım oh be dünya varmış sandalyeye geçip oturdum evrak işlerine yoğunlaştım bu hafta sonu Leylayı görmeye gidecektim bu zaman zarfında Alp'i hiç görmemiştim annesini çağırdığı günden beri tamamen ayrıldıklarını biliyordum evine gelen Nil konuşmak ve toparlamak için gelmişti bunuda Zeynep teyzeden öğrenmiştim çalan kapıyla düşünceler ve evraklardan ayrıldım gel komutunu verdikten sonra girene baktım.

SERTAÇ : Komutanııım.

-Efendim Sertaç.

SERTAÇ : Kahve getirdim size.

-Ooo teşekkür ederim ama sen bu kahveyide al arkadaşlarının yanına in bende geliyorum.

Kafa sallayıp odadan çıktı bende ağabeyini arayıp kısa bir konuşma yaptıktan sonra yanlarına ilerledim Alp masanın başında oturmuş olduğu gördüm solundaki sandalye boş kalmıştı bende oraya geçip oturacaktım mecburen masaya doğru ilerleyip bana bırakılan yere oturdum.

TUNÇ : Komutanım göreve çıkmaya hazırmısınız?

-Her daim Tunç nedir görev.

ALP : Daha belli değil.

-O nasıl oluyor?

ALP : Tam yer tespiti yapmadık.

-Anladım.