Zamanın bizden aldıkları kadar verdikleride vardı. Başta süründürüyor daha sonra güldürüyordu hayat düştüm dedikçe bir yerden bir umut veriyor ve ayağa kaldırıyordu sadece peşinden koşacak bir umudu olmalı insanın.
ALP : Um... Umay.. Sen ne... Neler...diyorsun !
Gözlerine ve bedenine yerleşen şaşkınlığı daha yeni atıyordu üzerinden Alp haberi vereli yaklaşık 15 dakika olmuştu. Oturduğu yerden hızlıca ayağa kalktı elindeki fotoğrafa bakıyor sonra bana daha sonra yine fotoğrafa bakıyordu.
-Hamileyim diyorum Alp !
Daha yeni idraak ediyordu bağzı şeyleri hızlıca yanıma geldi birden kollarını belime doladı yerden kesilen ayaklarımla birlikte bende kollarımı Alp'e doladım. Gür kahkahaları evin duvarlarına çarparak koca binayı inletiyordu, beni yere indirdiğinde kısa çaplı bir baş dönmesi yaşamıştım. Alp beni orada bırakıp koşarak evden çıktı ve alt kata indi bende arkasından terlik ve pijamalarımla inmeye çalışıyordum. Kapıyı açan Sertaça sıkı sıkı sarıldı Alp Sertaç ise bana tuhaf tuhaf bakıyordu ne olduğunu anlamak istercesine.
ALP : BABA OLUYORUM BAABAAA !!!
Sertaç şimdi anladım dercesine kafa salladı, Alp koşarak Sertaçların evine girdi mecburen bende peşinden içeriye girdim. Maşallah tüm tim buradaydı hepsinin yüzünde sadece şaşkınlık vardı.
ALP : BAABAA OLUYORUM !!!
Aynı şeyi söyleyip duruyor yerinde duramıyordu ileri geri voltalar atarak gülücüklerini saçıyordu etrafa.
EMİR : Komutanım Alp ağabey hain değilmiş yani.
Sadece kafa salladım bu sefer hepsi şen kahkahalarla inletmeye başladılar binayı. Hepsi birden ayağa kalkıp Alp'e sarıldı. Bu manzarayı görmeyi o kadar çok beklemiştim ki şimdi kanlı canlı karşımdaydı.
FERİT : Tebrik ederiz Komutanım.
ENES : Komutanım baştan anlaşalım biz bebeğin dayılarıyız.
SERTAÇ : Valla ben en başından beri dayıcım diyordum hiç saf değiştiremem.
HAMZA : Ben direk kayınpederi olayım diyorum.
ÖMER : Hadi diyelim senin kızın oldu Hamza ağabey verebilecekmisin kızını Komutanıma.
HAMZA : AA bak ben öyle düşünemedim.
ALP : Baklım biz alacakmıyız değil mi annesi?
Annesi bu kelimeyi Alp'in ağzından duymak bana ayrı bir keyif verirken bir miniğin annesi olmak ayrı bir huzur veriyordu. Bundan sonra hayat bana gülecekti hayat bize gülecekti buna olan inancımı tüm kalbimle inanıyordum. Alp sorusunu yenilediğinde usulca kafa salladım.
EMİR : Baklavalar sizden o zaman komutanım.
- Oğlum ne ara yemek yemeyi düşündün be.
EMİR : Komutanım benim yemeksiz geçen bir dakikam bile yok ki.
ÖMER : Komutanım Emiri bir barınağın önüne bırakalım mı? Nede olsa biri acır alır bunu.
-Hayır tabikide ben Emiri sokakta bulmadım askerimi kimseye vermem. Çok yemek yese rüyalarında artık neler görse bile.
ALP : Hafta sonu pikniğe gidiyoruz herşey benden.
Bu haftasonu ben Bursaya gitmeyi düşünüyordum sonuçta açıklama yapmak zorunda bir ailem vardı ne kadar istemesemde söylemek zorundaydım.
-Bu hafta sonu olmaz.
Herkesin bakışları bir anda bana dönünce yutkunma isteği duydum.
-Benim Bursaya gidip bu olayı aileme açıklamam lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN
Novela JuvenilKorkusuz göz pek bir Asena o sevgilisi silah evi Vatan. Gelin daha yakından bakalım bu kızımızın hayatına. 🧡