-48-

8.8K 533 26
                                    

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡




İki kelime 15 harf BAŞIMIZ SAĞOLSUN ne kadar zor çıkmıştı bu kelimeler ağzımdan bir saniyede söylemiştim belki ama bana bin asır gibi gelmişti ben bu gün kardeşimi kaybetmiştim ben bu gün silah arkadaşımı kaybetmiştim ben bu gün can dostumu kaybetmiştim sağ gözümden bir damla yaş düştü Şehidimin yüzüne ardından bir tane daha ardı arkası kesilmeden devam ediyordu göz yaşlarım.

-Demedim mi ben sana Tunç çaldırma annenin kapısını demedim mi ölmeyeceksin  demedim mi bana şehit haberi verdirmeyeceksin!!! neden oğlum? neden kardeşim? bana bu acıyı neden yaşattın?

Ne içimdeki acıyı anlatabilirim nede canımın yanışını Şehidimin yüzündeki gülümseme kalbime dokunuyordu sağ elim Tunçun yüzüne gitti sakalları çıkmıştı görevden dönünce keseceğim komutanım diyordu bir döneyim birliğe annemin yanına gideceğim diyordu şimdi ben annene nasıl götüreyim tabutunu nasıl diyeyim bakmaya kıyamadığın oğlun öldü tırnağı kırılsa canın yanan oğlun öldü nasıl diyeyim ben Tunç!! Allahım sen bana yardım et , sen bana sabır ver.

BURAK : Ölmedi Tunç gitmedi gitmedi deyin komutanım Ölmedi deyin.

ÖMER : YAPMAYIN KOMUTANIM.

Ne bakışlarımı Tunçun cansız bedeninden çekebiliyor nede time cevap verebiliyordum sadece Tunçun yüzünü seviyordum kendine gelmelisinin Umay kendime sürekli aynı cümleleri söylüyordum söylemesine ama yerimden kalkamıyordum.

Yerimden kalktım zorda olsa birliğe haber vermek için iltibat sağlamaya çalıştım.

ALBAY MELİH : Seni dinliyorum Umay.

-Komutanım görev başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır.

ALBAY MELİH : Umay birine birşey mi oldu?

-Komutanım şehidimiz var.

ALBAY MELİH : Sizleri alması için helikopteri yolluyorum.

-Emredersiniz komutanım.

Arkamı dönüp time baktım hepsi dağılmıştı nasıl dağılmasınlar canımızın bir yarısı gitti ciğerlerimizdeki yangın nasıl sönerdi orası Allah kerim.

İç çekişlerin dışında tek bir ses bile duyulmuyordu üzeri bayrakla kaplı şehidim ortamızda yatıyordu birazdan askeriyeye girecektik şehidim son kez görev yerine gelecek son görevini yapacak ve bize veda edecekti. Kaç kere yutkunmam gerekecekti boğazımdaki yumrunun geçmesi için kaç kere nefes almaya çalışmam gerekiyordu ciğerlerime oksijen dolması için. Helikopter piste indiğinde ilk olarak ben çıktım ardımdan tim devam etti tam kadro buradaydık son kez.

ALBAY MELİH : BAŞIMIZ SAĞOLSUN.

-VATAN SAĞOLSUN.

Yürekler ne kadar feryad etsede dilimizden çıkan tek bir cümle vardı bir çok feryadı içinde barındıran. İçimde kopan fırtına heran bir yerlere yakıp yıkabilirdi ama şuan sırası değildi elbet gelecekti zamanı, bu hesap görülmeden ne bana nede time rahat yoktu.

Şehidimi son yolculuğuna uğurlayacaktık normal şartlarda Adana'daki meslektaşlarımız karşılayacaktı Tunç'u ben buna izin vermemiştim Albayla konuşup izin almıştım sözüm vardı Tunça ben verecektim ailesine haberi her göreve gidişimizde tembihlerdi beni "Siz haber verin komutanım yabancı insanlar çalmasın kapımızı" şimdi nasıl verecektim ben o haberi nasıl dayanacaktım bir ailenin yanışına.

Sabahın erken vakitlerinde tim ile beraber uçakta yerlerimizi aldık kimsede tek kelime çıkmıyordu hoş çıksada ne diyeceklerdi. 4 saatlik bir uçuşun ardından iniş yapmıştık adanaya ne çok isterdim Tunçunda şuan aramızda olmasını hevesle bizi evine götürmesini, annesine sarılmasını, babasının elini öpmesini. Derince bir nefes çektim içime şimdi güçlü olma zamanıydı yıkılmak gibi bir lüksüm yoktu tören kıyafetlerimiz ile gelmiştik birazdan Albay ile buluşup acı haberi vermek üzere yola çıkacaktık. Albayın arabasında sessizlik hakimdi arkamızdan gelen ambulansla birlikte Tunçun oturduğu mahalleye giriş yaptık avuçlarımı parçalarcasına tırnaklarımı geçiriyordum kendimden güç almaya çalışıyordum. Aradan inip Albayın yanında yürümeye başladım adımlarım her ne kadar ileriye gidiyor gibi dursada heran geri dönecek gibi bir halim vardı, çoğu insanlar pencerelere çıkmış bir kaçı yanımıza gelmişti. Herkes herşeyin farkındaydı ama kimse dile getiremiyordu. Albay zili çalıp açılmasını bekledi otomatik kapı açıldıktan sonra içeriye adımladık asansöre bindikten sonra bir an için asansör bozulsun istedim kapı açılmasın istedim ama sadece istemekle kaldım geldiğimizi belirten sesi duyduktan sonra zorda olsa daire kapısına geldim kapı henüz açılmamıştı diyecekken kilit sesi duyuldu  kulaklarımızda ardından 5-6 yaşlarında bir erkek çocuk kocaman gülümsemesiyle açtı kapıyı.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin