DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-59-

Heyyyyyoooo merhabalar nasılsınızzz

Vote atmayı unutmayalım.. Keyifli okumalar 🧡🧡🧡

Göreve çıkmak için son hazırlıklar tamamlanırken Alp ile çıkacağım ilk görevmiş gibi heyecanlıydım. Görev bitiminde daha büyük bir görevim olacaktı hayatımın en önemli haberini aileme verecektim. Üzerime kıyafetlerimi geçirip mühimmat odasına doğru ilerledim.

ALP: Çok dalgınsın.

Nasıl dalgın olmayayım bir yandan annemleri düşünüyorum diğer yandan görevi öteki taraftan bebeğimi kafam çorba kazanı gibi.

-İyiyim sorun yok. Görevi düşünüyorum sadece.

Çok sıkıştırmayacağını biliyordum bu aralar daha bir hassas davranıyordu tabi bunun sebebi şuan içimde bir mucizenin olmasıydı. Silahları aldıktan sonra toplanma alanına ilerledik tüm tim buradaydı. Gözlerim bir kişiyi her zaman her şekilde arayacak olmasına alışmalıydım. En başa geçip Albayı beklemeye başladım zira kendisiyle bu aralar pek limoniyiz. Tam karşımda Alp duruyor onun yanında Harun Binbaşı yer alıyordu. Gelen adım sesleri ile bakışlarımı tam karşıya sabitledim gelen Melih Albaydı.

MELİH ALBAY : MERHABA ASKER!

-SAĞOL

MELİH ALBAY : NASILSIN ASKER!

-SAĞOL.

MELİH ALBAY : RAHATTA DİNLEYİN BENİ!

Aynı anda çıkan sert sesten ürken ağaçtaki kuşlar kanat çırpıp uçmaya başlamıştı, dikkatimi Albaya verdim biliyordum bu konuşmanın sonunda kesinlikle bana bir şeyler söyleyecekti.

ALBAY MELİH : Umay Yüzbaşım son görevleriniz artık tadını çıkartın.

Ben bu adamı artık çözdüm ya illa sonlarda bana bir şeyler söyleyecek hayır okulda olsak bu hoca bana taktı diyebileceğim tipte olurdu sahi bazen erlerin yanından geçerken duyuyordum bu komutan bize veya bana taktı diyorlardı, düşündüğüm şeyle içimden kıkırdadım eğer bu eylemi dışarıdan yapsaydım gideceğim son görev bu olurdu yada herkes bana delirmişim gibi bakardı.

-EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.

Başka bir şey zaten söylemezdim emir demiri kesiyordu sonuçta. Halikopterde yerimizi almıştık 25 dakikalık bir uçuşumuz olacaktı diğer tim yerden saldırı altına alacaktı bizim tim ise yüksek bir yerden kıstıracaktı böylelikle avucumuzun içerisine alacaktık biz ne kadar istersek o kadar girecekti bu meret. Toprağa ayak bastık sırayla iniş yaptığımız yer uçurum gibi gözüksede tam olarak değildi net görüş alabileceğimiz bir yerdeydik.

-Komutanım Hamza ve Burak sağ tarafa geçsin Barış Ve Sertaç Sol tarafa Emir en tepeye çıksın Ömer ve Ferit  uçurumun burnuna geçsin Enes bizimle birlikte ağaca çıksın.

ALP : Ağaç derken.

SERTAÇ : Komutanım bence Ferit çıksın ağaca sonuçta yılana ondan daha çok benzeyen yok.

Sertaçın cümlesinden sonra Feritin kısa küfürü hemen onun ardından timin gülüş sesleri yayıldı etrafa. Timin bu şekilde olmasını çok seviyordum görevlerde elimden geldiğince rahat olmalarını istiyordum hepimiz baskı altında nişan almayı hedef vurmayı öğrenmiştik ama insandık sonuçta baskı altındayken pekte kolay olmuyor bu saydıklarım.

-Sen bize şimdi yılan mı diyorsun?

ALP : Bencede öyle diyor.

Alp benim ne yapmaya çalıştığımı anlamış ve benim oyununa katılmıştı.