2- NEFES

28.2K 2.2K 573
                                    




Gecenin bir köründe ormanın içindeki basket sahasındaydı, eve gidip odasında tıkılı kalmak istememişti. Duvarların üstüne geldiğini hissediyordu, kurdu sürekli dışarıda olmak istiyor, eve girince hırçınlaşıyordu.

Üstündeki terli tişörtü çıkartıp tellere astı, saatlerdir atış yapıyordu. Sahanın ortasına ilerleyip topu bir kaç kere sektirdi, zıplayıp potaya attığında deliksiz giren topla dudakları kıvrıldı. Yapıyordu bu işi.

Topu almak için adımladığı sırada ensesinde hissettiği nefesle kaskatı kesildi, gece vakti olduğu için tedirgin olmuştu ve Alfa kulakları yakınlarında hiç ses olduğunu duymamıştı.

"İyi atıştı."

Kulaklarının işittiği alaylı ve neşeli sesi duyunca vücut kasları gevşedi, arkasını dönüp yalandan kaşlarını çattı. "Manyak mısın lan sen? Ne sessiz sessiz geliyorsun?"

Savaş seslice güldü, aslında korkmaması için feromon yaymıştı. Feza'nın kurdu ise feromonları hissettiği için kendini güvende hissedip dışarıdaki etmenlere kendini kapatmıştı. Ne de olsa yanında onu koruyacak bir Delta vardı.

"Çok mu korktun ufaklık?" dediğinde karşısındaki bedene bir adım daha yaklaştı. Vücudundan yayılan okyanus kokusunu daha yakından koklamak istiyordu.

"Ne korkacağım? Hem sen niye gece gece buradasın?" Yine kaşlarını çatıp dudaklarını büzerek konuşuyordu, sinirlenince istemsizce yüz hatları bu şekli alıyordu. Savaş bu yüzü çok sevdiği için sürekli Feza'yı sinirlendiriyordu.

"Burası benim bölgem olduğu için kontrol ediyorum."

"İyi siktir git, benden uzakta et." Elleriyle git hareketi yaparken arkasını döndü, ensesinden tutulup çekilmesiyle vücudu sert göğüse çarptı.

"Bana sakın üçüncü bir kişinin yanında böyle davranmaya kalkma, yalnız olduğumuz için böyle konuşmana izin veriyorum. Kimse, babam dahil benimle böyle konuşamaz. Anladın mı?" Savaş'ın dediği gibiydi, babası dahil herkes kendisiyle konuşurken dikkatliydi. Sürülerinde ve yakın sürülerde ki tek Delta kendisiydi. Feza'yı ne kadar uyarsa da diklenmekten vazgeçmiyordu, bazen böyle dikleniyor olması hoşuna gitse de başkalarının yanında yaptığında cevap verip herkesin içinde rencide etmek istemediği için bu sefer kendisinin küçük düştüğünü hissediyordu.

Feza cevap vermedi, Deltanın kızgın feromonları Alfayı içine kapatmıştı. Kafasını sallayıp ensesini nazik bir şekilde tutan ellerden kurtuldu. Hiçbir şey olmamış gibi attığı topu alıp Deltanın göğsüne fırlattı. Savaş topu tutup sırıtarak kafasını salladı. Feza sürekli onu bir şeylerde yenmek istiyordu, geçen hafta satranç oynayacağız diye tutturup yenilmiş, daha sonra satranç takımını sinirden camdan aşağı fırlatmıştı.

"Beş atış yapacağız, en fazla atan kazanır." Delta kafasını 'tamam' der gibi sallayıp sahanın en ucuna gitti. Topu havaya kaldırdığı sırada Alfanın bağırmasıyla durdu. "Dur! İlk ben başlayacağım."

Bağırmasıyla kaşlarını çatsa da yanına gelen Alfaya topu uzattı. Feza ilk dört topunu deliksiz atmıştı, en son attığı top biraz ileri gittiği için deltaya döndü. "Koş, topu getir." Sırıtarak tatlı bir biçimde konuşmasıyla Savaş bir şey diyemedi, hızlıca koşarak topu alıp getirdiğinde Feza sağ elini yukarı kaldırdı. Savaş kendisinden on- on beş cm uzundu. Eliyle kafasına bir kaç kere vurup saçlarını karıştırdı. "Aferin oğluma, ödül maması ister misin?"

"Seni dört ayak üzerinde sikmemi istemiyorsan şu topu at." Feza çok ayıp bir şey duymuş gibi kaşlarını yukarı kaldırıp kafasını çevirdi. Delta kendisine böyle imalar yapınca ister istemez çekinip, utanıyordu. Daha sonra eve gidince neden cevabını veremedim diye yastıkları yumrukluyordu.

Derin bir nefes verip son topu da attığında beşte beş yapmıştı. Sıra Savaş'a geldiğinde o da ilk dört topu başarıyla atmıştı. Son topa gelip elini yukarı kaldırdığı anda burnuna gelen okyanus kokusuyla başının döndüğünü hissetti, attığı top potaya yetişmemişti bile.

"Ben kazandım! Ezik kaybettin. Bir de göğsünü kabarta kabarta top atıyorsun." Gülerek konuşurken kendisine dönen siyah gözleri gördüğünde irkildi. İlk defa Deltanın gerçek gözlerini görüyordu.

"Özür-" Lafını bitiremeden sırtı ağaca yaslandı, Deltalar üç Alfanın hızına sahip oldukları için hareketlerini takip edebilmek neredeyse imkansızdı.

Boynuna yaslanan yüzle istemsizce korktu, istese şimdi kendisini mühürleyebilirdi.

"Sadece biraz," Nefes nefese Delta sesiyle konuşması Alfanın kasıklarını sızlatmıştı. "Biraz nefes almak istiyorum, burada. Lütfen."

Feza elini dalgalı saçlara attı, böyle çaresiz gibi konuşup lütfen demesine dayanamıyordu. "Tamam, sadece biraz." Son sözleri kendisineydi. Ruh eşini düşündü, şimdi onun başkasıyla böyle bir durumda olmasını istemezdi. Boynuna konulan öpücükle aklındaki düşünceler silindi, daha fazla ileri gitmemesi için feromon yaymayı kesti.


---

12.12.21

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin