30- İKİ KULAK

16.1K 1.3K 240
                                    

yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın<3 iyi okumalar

"İnsan babasına vurur mu? Yazıklar olsun." Karnının üzerinde elini gezdirirken yan koltukta arabayı kullanan eşinin kıkırtılarıyla kafasını çevirdi. "Canımın yanması komik mi?" Kaşlarını çatarak sorduğu soruyla Deltanın gülen yüzü anında soldu. "Dediğine güldüm ben hayatım."

Kollarını bağlayıp arkasına yaslandı, yavrular o kadar hareketliydi ki ağrısı durmuyordu. Hissettiği Delta feromonlarıyla gözlerini kapatıp arkasına yaslandı, karnındaki hareketlik dururken ellerini çekti. "Yedi aydır ben taşıyayım ama onlar Delta babasının kokusuyla durulsunlar." Gözlerini açıp eşine baktı. "Seni daha çok sevecekler."

"Emin ol seni daha çok sevecekler." Feza omzunu silkti, Savaş'ı daha çok sevmeleri onun için dert değildi. Kendisininde Savaş gibi bir babası olsaydı en çok onu severdi.

Gelecekleri mağazanın önüne geldiklerinde arabadan indiler. Savaş hızlı adımlarla eşinin yanına ulaşıp atkısıyla boynunu kapattı, şapkasını aşağı çekiştirdi. Feza kımıldamadan durup işinin bitmesini beklerken geri çekilip eşine baktı, işinden memnun olmuş olacak ki gülümseyip elinden tuttu.

Mağazanın içine girdikleri ilk dakika bir sıkıntı olmasa da, ikinci dakikadan itibaren aniden bastıran sıcakla boynundaki atkıyı çekiştirdi. Eşinin ters bakışlarını umursamadan kafasındaki şapkayı da çıkartıp montunun cebine sıkıştırdı. "Bakma öyle, içerisi cehennem gibi yanıyor."

Savaş bir şey demek istese de haklı olduğu için sustu, zaten kendi montunu da çıkartmak istiyordu. Mağazanın kenarında duran en büyük alışveriş sepetini alıp eşinin yanına geldi. Fazlalıklarını arabanın içine bırakıp ilerlemeye başladılar.

Feza sürekli bebekleri için alışveriş yapmak istiyordu, Savaş'ta bu etkinlikten çok hoşlanıyordu ama bebekler hızla büyüyeceği için tüm kıyafetlerini anca bir kere giyebileceklerdi. O yüzden eşini direkt olarak oyuncak ve bakım ürünlerinin reyonuna yöneltti.

Alfa eline aldığı renkli ayıyı incelerken tatlı olduğuna karar verip sepete attı. Bir kaç mağaza görevlisi kendilerine doğru gelirken Feza'nın bakışlarıyla geri döndüler. Başında birilerinin olmasını sevmiyordu, ayrıca Omegaların eşine olan bakışlarından hiç hoşlanmıyordu.

"Bebeğim, bu oyuncaktan evde var." diyen eşine çevirdi bakışlarını. Bugün haddinden fazla yakışıklı gözüküyordu, eve gidince üzerine giydiği mavi çizgili gömleği dolabın en arkalarına atmayı aklına not etti. "Ama iki taneler?" dediğinde Delta kaşlarını çattı. "Feza sen tüm oyuncaklardan iki tane mi alıyorsun?"

"Bazılarını." deyip arabayı sürmeye devam etti, oyuncak bakma işine devam ederken gördüğü zeka gelişimi oyunlarına bakmaya başladı. Beğendiği bir kaç tanesini sepete bırakıp konuşan oyuncakla oynamaya çalışan eşini dürtükledi. "Zekaları sana çekerse diye aldım bunları, eve gidince ilk senin üzerinde deneyeceğim."

Delta şokla ağzını açtı, eskisi gibi Feza'ya bir şey diyemeyip susturamadığı için yedi aydır egosu yerlerde sürünüyordu. "Sana verecek bir cevap bulamadım." Önden önden yürümeye başlarken beline sarılan kollarla durdu, boynuna kondurulan öpücükle sırıtmak istese de ciddi ifadesini bozmadı. "Şaka yaptım."

'He he' anlamında kafasını salladı. Şaka yaptığını biliyordu, zaten bir kere Deltaydı o! Herkesten daha zekiydi.

***

Elindeki boya kutusunu belini tutarak yere bırakırken fırça paketlerini açmaya çalışan eşine baktı. "Neden odayı mavi yapıyoruz?" dediğinde Savaş odaklandığı işi bıraktı. "Çünkü erkekler?"

Feza gözlerini devirdi, erkek olmalarıyla odayı mavi yapmalarının arasındaki bağlantıyı çözememişti. "Yani?" diye sorduğunda Savaş bıraktığı paketleri tekrardan eline aldı. Sanki paketin içinde fırça değilde altın vardı. Bu kadar paketlemeye gerek yoktu.

"Hayatım, boyaları sen seçtin. Başka bir renk istiyorsan gidip alabilirim."

Sallanan sandalyeye oturup ellerini karnına koydu, son zamanlarda dahada huysuzlaşmıştı. Farkındaydı ama bunu engellemek için bir şey yapmıyordu. Hem hamileydi ve eşi çocuk istediği için bu hallerine katlanmak zorundaydı. "Bıktın mı benden?" diye sorduğundan Savaş aşık olduğu gözlerini kendisine çevirdi. Ayağa kalkıp oturduğu sandalyenin yanlarına ellerini koydu. "Bana saçma sapan sorular sorma." Alnını öpüp geri çekildiğinde Alfa arkasındaki yastığı kafasına doğru fırlattı. "Bende çok güzel şeyler söyleyecekmişsin gibi bekliyorum, öküz."

Savaş gülerek işini yapmaya devam ederken Feza oturduğu yerden komut vermeye başladı, bazen eşi gözüne o kadar çocukmuş gibi geliyordu ki kucağına yatırıp döve döve sevmek istiyordu.

***

Kucağına yan bir şekilde oturttuğu beden saçlarını iki yandan toplarken içinden bu oyuna kandığı için sövüyordu. Feza'nın istekleri kurduna sanki bir emirmiş ve yapmasa çok kötü şeyler olacakmış gibi geldiği için hiçbir istediğine karşı çıkamıyordu. "Çok tatlı oldun." Arka cebinden telefonu çekerek kamerayı açtı. Savaş'ın bir kaç pozunu çekerken sırıtıyordu.

Delta somurtukça bir şey demeden ellerini eşinin karnına götürdü. Tişörtünü açıp elini koyduğu an bebeklerinin hareketlenmesiyle gülümsedi. "Minik bebeklerim." Biraz eğilip okşadığı karnı öptü. "Bir tanesinin ismini ben koysam?" dediğinde Feza tek kaşını kaldırdı. "İsimlerini sen koymak istiyorsan sen doğursaydın."

"İki tane var, paylaşabiliriz."

"Çikolata mı bunlar? Düzgün konuş çocuklarım hakkında."

Savaş dudaklarını büzerek kafasını Alfanın omzuna koydu. İki yandan bağladığı saçları ile aşırı tatlı gözüküyordu ve böyle hareketler yapması Feza'nın kalbini ısıtıyordu. Sürüden birileri görse kesinlikle ağızları beş metre açık kalırdı.

"Tamam tamam, istediğini koyarsın. Seninde birazcık katkı payın var sonuçta."

Deltanın kendisine bakması için kalçalarını oynattığında istemsizce feromon yaymaya başlamışlardı. Deltanın ferah kokusu burnuna geldiğinde derince iç çekti.

"Çok özledim." Feza'ın kısık çıkan sesiyle Delta alnını yasladığı omuzdan kaldırdı, nefesi hızlanmıştı ve gözlerinin kararması an meselesiydi. Uzun zamandır sadece ufak dokunuşlarla yetindikleri için ufacık bir an bile yükselmesine yetmişti. "Neyi?" diye sorduğunda Alfası kucağında biraz daha kayıp tam olarak aletinin üzerine oturdu.

"İçimde olmanı."

Kalçalarına inen eller sertçe sıktığında inleyerek ellerini eşinin boynuna sardı.

"Biraz daha sabredebiliriz." dedi ama sıktığı kalçaları rahat bırakmıyordu.

"Ama sen hamile değilsin? Belki ben seni, olmaz mı?" diye utana sıkıla sorduğunda Delta eşinin kastettiği şeyi anlayıp ellerini kalçalarından çekti, yüzünün iki yanına koyup dudaklarını öptü. "Doğurduktan sonra olabilir, ama şimdi değil bebeğim. Bir şey olmasından korkuyorum."

Feza kafasını salladı, şu an Savaş'ın gözünü boyamak için üzülmüş taklidi yapsa da içinden sevinç çığlıkları atıyordu. Doğurduktan sonra ilk yapacağı şey bu çığlıkları Savaş'a attırmak olacaktı.

---

13.03.2022

Savaş'ı altta yazamammmmm, sadece aralarında böyle bir şeyin geçecek olmasını bilin.

ulan tek derdiniz aynı oyuncaktan iki tane olması olsun be

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin