27- BEBEK

19.2K 1.5K 355
                                    

okurken yorum yaparsınız çok mutlu olurum, iyi okumalar

Hastanenin beyaz duvarındaki ekrana bakarken dizleri titriyordu, uyandığı andan itibaren vücudunu gerginlik sarmıştı. Doktorun ağzından çıkabilecek olumsuz cümleleri kafasında sıralayıp duruyordu. Bacağına dokunan ellerle gözlerini ekrandan çekti, yanında rahat bir şekilde oturan eşine baktı. Kendisine doğru eğilip yaklaştığında gözlerini kapattı, kirpiklerinin üzerindeki dudaklar ve yaydığı koku ne olursa olsun huzur bulmasını sağlıyordu.

"Sakin ol bebeğim."

Duyduğu rahatlatıcı sesle kollarını Deltasına sardı. Başını yan bir şekilde omzuna yaslayıp kokusunu içine çekti. Gözlerini etrafta gezdirirken kapının açılma sesiyle kafasını kaldırdı, doktor içeri gelmelerini söylediğinde ayaklandılar. Sabah erkenden her türlü testi vermişlerdi ve bir kaç saattir sonuçların çıkmasını bekliyorlardı.

İçeri gidip oturduklarında doktorun gülümseyen yüzüyle içinin biraz olsun rahatladığını hissetti. "Feza Bey siz hamile kalamadığınız için mi bu testleri yaptırmak istediniz?" Omega olan doktor sorusundan sonra önündeki kağıtları eline aldı. Tekrar bir göz atıp Alfaya döndü.

"Evet."

Savaş titreyen sesi duyduğunda ayağa kalktı. Karşı koltukta oturan eşinin yanına gidip ellerini omuzlarına koydu.

"Anladım, ama siz zaten hamilesiniz. Gebelik testleri Alfalar için her zaman doğru sonucu vermiyor."

Feza duyduklarıyla gözlerini sonuna kadar açarken omuzlarındaki eller sıkılaştı. Sessizlikle geçen bir kaç saniye sonra Savaş eşini omuzlarından tutarak ayağa kaldırdı, sulanmış gözlerle kendisine bakan Alfayı kollarının arasına alarak sıkı sıkı sarıldı. Şuan ikisi içinde kurdunu kontrol etmek o kadar zordu ki Deltanın bacakları titriyordu.

Burnunu daldırdığı saçlardan çekti, eşinin dudaklarına yapışırken iki bedende arkalarında kendilerine gülümseyerek bakan doktoru unutmuştu. Ne kadar yıllardır bu mesleği yapsa da herkesin sevincini de üzüntüsünü de kendi yaşamış gibi hissediyordu.

Birbirlerinden ayrıldıklarında doktorun tavsiyelerini dinlemeye başladılar. Feza okuduğu bölüm yüzünden zaten çoğu şeyi bilse de yaşadığı heyecandan dolayı aklı uçup gitmişti. "Dediğim gibi ben altı haftalıktan önce ultrason ile bakmayı önermiyorum, bu süreçte dönüşmeniz de riskli olur. İlk aylar çok önemli, Alfa olduğun için muhtemelen hamileliğin daha zorlu geçecektir."

Kafalarını hızlıca sallarken doktorun bir kaç vitamin yazdığı reçeteyi alıp dışarı çıktılar. Feza'nın içi o kadar rahatlamıştı ki farkında olmadan derin bir nefes verdi. Delta hastanenin çıkış kapısının önünde durup eşine baktı. Tekrardan kollarını beline dolarken saçlarından öptü. "Teşekkür ederim." dediğinde Feza gülümsedi. "Ne için?"

"Vâr olduğun için, eşim olduğun, en çokta beni sevdiğin için."

Dolu gözlerinin akmaması için dudaklarını ısırdı, ne kadar heyecanlı ve mutluysa bir o kadarda kokuyordu. Karşısında duran eşinin kurdunun mutluluktan delirdiğini hissedebiliyordu, onun desteğini ve sevgisini bu kadar fazla hissedemese hamile kalmayı göze alabilir miydi bilmiyordu.

"Çok teşekkür ederim." Kafasını eğip dudaklarına uzanacağı sırada yanlarına gelen Omegayla kafalarını çevirip güler yüzlü kadına baktılar.

"Çocuğunuz oluyormuş, çok mutlu oldum. Umarım sağlıklı kucağınıza alırsınız."

Alfa kaşlarını yukarı kaldırıp gülümsedi, daha hastaneden tam olarak çıkamadan dedikodunun yayılacağını tahmin edememişti. Kadının söylediklerini duyan bir kaç kişininde yanlarına gelip iyi dileklerde bulunmalarını dinledikten sonra arabalarına bindiler. Feza ne kadar nedensizce bu durumdan utansa da ailesine ilk kendisinin haber vermesini istediği için sürü merkezine doğru yola koyuldular.

***

"Off kimseye ilk ben söyleyemedim, ne dedikoducu sürün varmış."

Somurtuk bir şekilde söylenirken karın kaslarını öpen Deltanın saçlarını okşuyordu, ne kadar bebeği daha tohum tanesi kadar küçük olsa da Savaş eve geldiklerinden beri Alfanın karnını açmış öpüyor, bazende yanağını sürtüp bir şeyler mırıldanıyordu.

"Cinsiyetini hissedebiliyor musun?" diye sorarken bir kez daha öpüp dudaklarını sürttü. Kurtlar bebeklerinin cinsiyetlerini hamileyken hissedebiliyorlardı.

Feza'nın gülümseyen yüzü düştü, duyguları çok ani değişiyordu. "Ben daha hamile olduğumu bile hissedemedim." Eli oynadığı saçlardan düştüğünde Savaş öptüğü karnı rahat bırakıp tişörtünü aşağı doğru çekiştirdi. Alfanın üzerinde yükselip kollarını iki yana koyarken eğilip şakaklarından öptü. "Bebeğim, daha önce hamile mi kaldın ki hissettiğin şeyin hamilelik olduğunu bileceksin? Bundan sonraki altı çocukta hissedersin."

Gülerek söylediği sözlerle Feza kaşlarını çattı. "Yuh! Sen doğur lan yedi çocuk. Ben kaslarım eriyecek diyorum sen yedi çocuk diyorsun."

"Ama yedi benim uğurlu rakamım."

"Savaş döverim seni, sokturtma uğurlu rakamına." dediğinde Savaş çok ayıp bir şey duymuş gibi yapıp ellerini eşinin karnına koydu. "Çok ayıp, düzgün konuş çocuğumuzun yanında."

Feza gözlerini devirdi. "Daha kulağı yok." Savaş omzunu silkip yanına uzandı, karnını okşamayı bırakmazken gözleri ereksiyon olmuş alete kaydı. Muzip bir sırıtmayla gözlerini eşine çevirdi. "Hani hamile kalırsan bir yıl sevişmeyecektik?" Gözleriyle alt taraflarını gösterirken Feza bacaklarını kendine doğru çekti.

"İki saattir bacaklarımın arasında karnımı yalıyorsun, ne bekliyorsun gıcık."

"Yalan söyleme, benim senin karşında durmam bile yeter." dediğinde Feza kahkaha attı. Savaş'ın yüzü düşerken ellerini kaldırıp Deltanın yanaklarını sıktı. "Bu gereksiz egon nereden geliyor?"

"Gereksiz egoymuş! Karnında benim çocuğum var, hatırlatırım."

"Sus sus hatırlatma." Gülerek söylediği sözlerden sonra Savaş üzerine uzanıp mühür bölgesini ısırdı. Belindeki tiklere dokunurken altında çırpınarak gülen bedenin söylediklerini umursamıyordu. "Dua et seni çok seviyorum, yoksa çok kötü yapardım."

Ellerini çektiğinde Feza'nın gülmekten gözlerinden yaş geliyordu, üzerindeki beden kalkmaya yeltenince beline bacaklarını doladı. "Bende seni çok seviyorum." Baldırlarına tutunan eller yavaşça olduğu yeri okşamaya başlarken üzerindeki bedeninin gömleğinin düğmesini açtı. "Yavaş olabiliriz." dedikten sonra kendisine parlayan gözlerle bakan bedenden bir tepki alamadı. Feza özellikle doktora sormuştu ve son aylara kadar hiçbir sıkıntı olmayacağını öğrenmişti. "Hm?" Kafasını yan yatırıp gülümseyerek sorduğu soruyla Savaş'tan baş onaylaması aldı. Ne kadar kıyamıyor olsa da eşinin cilveli haline dayanmıyordu.

---

02.03.2022

pek içime sinmedi ama devam edebilmem için bu bölümü atmam gerekiyordu :(

sizce cinsiyeti ne olur? ben daha karar veremedim ama alfa ve delta babanın omega çocukları olsa aşşırı tatlı olmaz mı ya? aslında çocuk babalarının kıskançlıkları yüzünden delirebilir ama olsun

bu arada soulmate bittikten sonra lise alfaxalfa kurgusu yayınlamayı düşünüyorum, ne dersiniz?

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin