Otuz iki dakika, Alfasının olmadığı evde sadece otuz iki dakika durabilmişti.Feza'nın ailesinin evinin önüne geldiğinde parmaklarını saçlarının arasından geçirip dağıttı.
Alfasının bir aydır ne kadar baskı altında olduğunu anlayamadığı için kendisine kızıyor, ne hissettiğini anlayamadığı için utanıyordu. Sadece mutluluklarını düşünmüştü. Bencilliği bir kez daha yüzüne vururken iç çekti.
Gözleri Feza'nın odasının camına çarptığında gördüğü bedenle kalbi sızladı, adımlarını pencerenin altına doğru atarken elalarını üstünü değiştiren bedenden alamıyordu. Balkonun demirlerine tutunup kendini yukarı çekti, şu an neden kapıyı tercih etmediğini sorgulasa da başladığı işi bitirmek için demirlerden tutuna tutana çıktığı balkonun içine atladı.
Camı tıklattığında Feza arkasını dönmeden yatağını içine girdi, yorganı kafasının üstüne kadar çekerken Delta cama bu sefer sertçe vurdu. Tepki alamayınca cebinden telefonunu çıkarttı.
-
Savaş:
Bebeğim kapıyı açar mısın?
Feza:
Hayır.
Savaş:
Lütfen, konuşalım.
Feza:
Kırk bir dakikadır aklın neredeydi?
Savaş:
Benim aklım hep sende, lütfen aç yüz yüze konuşalım.
-
Feza'nın hareketlenmesiyle ceketini çekiştirip düzeltti, kapıyı açan çatık kaşlı, dudakları bükülmüş bedenle sırıtmak istese de yapmadı. Belki başkası için bu görüntüsü korkutucu olabilirdi, ama Delta her gördüğünde kucağına yatırıp döve döve sevmek istiyordu.
"Kapı diye bir şey var, öğretmediler mi?"
Arkasını dönüp giderken yatağa oturdu, evden çıkarken Deltanın anında peşinden geleceğini düşündüğü için siniri artmıştı. Biraz daha gelmese mesaj atıp sövmeye başlayacaktı.
"Romantik olsun dedim." Sırıtarak söylediği sözlerden sonra kendisine dönen gözleri görünce dudaklarındaki kıvrılma soldu. "Çok romantik oldu gerçekten, tebrik ediyorum seni."
Kollarını bağlayıp sırtını duvara dayadı, yanına oturan Deltaya tip tip bakmaya başlarken hızlıca dudağına kondurulan öpücükle elini kaldırdı. Delta havada yakaladığı eli dudaklarına götürüp avuç içini öptü. Parmaklarını birbirine kenetlerken Alfa gibi sırtını duvara yasladı. "Aşkım." dedi, burnunu saçlarına daldırırken.
Alfanın titrek nefesiyle sırıtırken bedenini omzundan tutup kendisine çekti. "Feza'm, özür dilerim. Ben anlayamadım, seni her zaman çok istediğim için ruh eşi olduğumuzu öğrendikten sonra sadece kendi mutluluğumu düşündüm. Anlamam gerekiyordu, çok özür dilerim."
Sıkı sıkı sardığı bedenin boynuna yaklaşıp mührünü öptü, kulağına dudaklarını değdirdi. "Seni çok seviyorum, bilerek kalbini kıracak bir şey asla yapmam." Şakaklarından öptüğü beden kendini geri çekti.
Feza, Savaş'ın sevgisini hissetse de ilk defa duyduğu için Alfası kırgınlığını bir kenara bırakmıştı. Dudaklarına uzanıp yaslandığı bedenin kucağına çıktı. Kafasını tutup yanaklarına ve dudağına sert öpücükler bıraktı. Savaş'ın yaydığı koku o kadar güzeldi ki en fazla bu kadar dayanabilmişti.
"Bir daha söyle." dedi, gözlerinin içine bakıp. Savaş kafasını yan yatırıp omzuna yasladı, ellerini Alfanın beline götürdü. "Sen? Sen sevmiyor musun?"
"Seviyorum, ama bu yaptıklarına göz yumacağım anlamına gelmez haberin olsun." Ensesindeki saçlarını çekiştirirken söylediği sözlerle Delta hızlıca kafasını salladı, öpmek için uzandığı sırada Feza kendisini geri çekti. "Canımı çok sıktın, bir-iki saat öpüşmeyeceğiz."
Delta yalandan kaşlarını kaldırıp şaşırmış gibi yaptı. "Bir-iki saat çok uzun bir süre değil mi?"
"Değil, sus." dedikten sonra kafasını Savaş'ın omzuna yasladı. İçindeki aptal kurt olmasa Savaş'ı bir kaç gün peşinde gezdirirdi, ama Alfası dayanmıyordu. "Feza." diyen kısık sesi duyduğunda iç çekti, iyi bir şey söylemeyeceği sesinden belliydi. "Hm."
"Ben lider olduğum zaman, üstünde daha fazla bir yük olacak." dediğinde Feza kafasını kaldırdı, bunları zaten biliyordu. "Yani?"
"Eğer istersen babama başka bir aday bulmasını söylerim. Lider olmak zorunda değilim, sen yanımda mutlu ol yeter."
Feza kendisi için doğduğundan beri eğitim aldığı liderlikten vazgeçecek olmasına gözlerini doldurdu. "İstemiyorum, hem Baş Alfayım diye hava atacağım. Gıcık olduğum kişileri sürüden kovabilir miyim?" diye sorduğunda Delta kahkaha attı. "Kimi kovacaksın mesela?"
"İlk önce seni."
"Hm, öyle mi yapacaksın?" Belindeki elleri sıkılaştırıp Feza'nın kalçalarını kasıklarına bastırdı. Hiçbir şey yapmasalar da yaydığı koku ve kucağındaki ufak sürtüşmelerle sertleşmişti.
Feza'nın içi kaşınmaya başlasa da oturduğu kucaktan indi, yalandan sinirliymiş gibi davranıyordu. "Ya düzgünce yanıma yat, ya da eve git tek başına uyu."
Yastığı düzeltmek için vururken Savaş anında kafasını yastığa koyup yorganın içine girdi. "İlaç kullanmayacaksın artık değil mi?" Kafasındaki son soru işaretini de sorarken gergindi, Feza'nın ne kadar dediğim dedik bir kişi olduğunu biliyordu. "Kullanmayacağım."
Delta rahatlayarak derin bir nefes verirken Feza'yı kollarının arasına çekti. Gözleri odayı turlarken kapının arkasındaki askılıkta asılı olan hırkayı fark etti. "Kapının arkasındaki kırmızı hırka benim değil mi?" diye sorduğunda Feza yaslandığı göğüse daha çok sokuldu. "Değil, uyu çabuk."
"Lisede kaybetmiştim-" Feza göğsüne kafa attığında güldü. "Uyu dedim."
---
20.01.22
savaş feza'ya karşı tamamen bencil biri değil, önceki bölümlerde bunu hissettirmeye çalışmıştım :( omegaverse okuyorsunuz, bazı özellikler doğuştan geliyor ben şimdi Deltayı aşırı sakin, yönetmeyi sevmeyen, baskın olmayan biri yapsam saçma olmaz mı? Savaş, Feza için kendisini çok fazla törpüleyen bir karakter neysse uzun açıklamamı duyuru atmıştım, bakmak isteyenler bakabilirler diğerlerinin kafasını şişirmeyeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Novela Juvenil[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg